Çelebi’den Kılıçdaroğlu’na yanıt: ‘Mektup arkadaşı aramıyoruz’

Ben CHP’de bir karışıklık olsun düşüncesiyle hareket eden bir gazeteci değilim. CHP’yi önemsediğim için CHP’deki gelişmeleri de takip ediyorum. CHP gibi köklü partilerin istikrarını korumasının, demokratik istikrar açısından önemli olduğuna inanıyorum.

Muharrem İnce’nin partide kalmasını sağlanması için Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun adım atması gerektiği yönünde çağrılar yaptım. Yine aynı şekilde üç milletvekilinin istifa etmemesi için Kılıçdaroğlu’nun çaba göstermesi gerekiyor.

KILIÇDAROĞLU’NUN TEPKİSİ

Ama Kılıçdaroğlu “Cumhuriyet Halk Partisi’nde genel başkana mektup yazılmaz. Genel başkandan randevu alınır” dedi. Mektup yazan milletvekilleriyle görüşmeyeceğini açıkladı. Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları üzerine İzmir milletvekili Mehmet Ali Çelebi ile konuştum. Mektup yazmadan önce 27 Ekim tarihinde Kılıçdaroğlu ile görüştüklerini hatırlattı. Görüşmede daha sonra mektupta yer alan rahatsızlıklarını ilettiklerini söyledi. “Bu durum böyle devam ederse müsaade isteriz” dediklerini hatırlattı. Çelebi ve Aksoy, sadece Kılıçdaroğlu ile görüşmediler. 14 Ekim’de CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’le, 14 Aralık’ta CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ile bir araya geldiler. Bir ilerleme sağlanamadığını gördükleri için bir de mektup yazmak suretiyle görüşmelerini iletmeyi tercih etmişler.

2 YILLIK BİR SÜREÇ

Dünkü konuşmamızda Mehmet Ali Çelebi ısrarla bu işin 2 yıllık bir süreç olduğunun altını çizdi. 24 Haziran 2018 seçim gecesinden başlayan bir süreç... Kılıçdaroğlu, CHP’yi “dostları”na göre yapılandırınca Muharrem İnce ve Mehmet Ali Çelebi gibi kendisini Cumhuriyetçi-Atatürkçü olarak tanımlayan isimlerin, parti politikalarından rahatsızlıkları başlamış.

RAHATSIZ OLDUKLARI İKİ BAŞLIK

Burada CHP ile HDP arasındaki ilişkilere bir parantez açmak gerekiyor. Kürt halkıyla HDP üzerinden ilişki kurulmak istenmesinden rahatsızlar.

Oğuz Kaan Salıcı ve Canan Kaftancıoğlu tarafından temsil edilen 10 Aralık hareketinin CHP’nin politikalarını belirlediğini düşünüyorlar.

Atatürk’e Atatürk diyemeyen, bir dönemler CHP’nin kapatılıp vakıf haline dönüştürülmesini savunan 10 Aralık hareketinin, CHP’nin istikametini tayin etmesini doğru bulmadıklarını ifade ediyorlar.

KILIÇDAROĞLU’NUN ÖNCELİĞİ DOSTLARI

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 26 Ocak Salı günü iki milletvekili ile görüşecek. Özgür Özel partiden kopmaları önleme konusunda bir çaba içinde. Daha önce de Çelebi ve Aksoy ile görüşmüş ve onların Kılıçdaroğlu ile bir araya gelmesini sağlamıştı. Ama izlediğim kadarıyla Kılıçdaroğlu’nun o yönde bir çabası yok. CHP Lideri bütün enerjisini “dostlarına” veriyor. Millet ittifakını ayakta tutmaya harcıyor. Bu yanlış bir tercih değil. Ama CHP’lilerin ihmal edilmesini gerektirmez.

İNCE KONUSUNDA KARARINI VERMİŞ

Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce konusunda kararını vermiş, İnce’yi kazanmak gibi bir çabası yok. Tam aksine, Muharrem İnce’nin CHP’den ayrılmasını bekliyor. Dün de İnce’nin parti kuracağına ilişkin bir soruya, “Hayırlı olsun arkadaşlar. Parti kurmak serbesttir. İsteyen parti kurabilir” diye yanıt verdi. Parti kurmak serbest de, senden gidecek. Evet, Muharrem İnce’nin seçim gecesi ve Kılıçdaroğlu ile ailece yenilen yemek konusunda hataları oldu. Ama Kılıçdaroğlu’nun Muharrem İnce’nin CHP’de kalması mı iyi olur, yoksa gitmesi mi diye analiz yapmasında yarar var. Çünkü sorun Muharrem İnce ve Mehmet Ali Çelebi değil. Sorun, kendisini Atatürkçü ve Cumhuriyetçi olarak gören bir kesimin partide kendisini sahipsiz hissetmesi. Muharrem İnce’yi aşan bir durum söz konusu.

MEKTUP ARKADAŞI ARAMIYORUZ

Önce CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Genel merkezimizin milletvekilleriyle mektuplaşarak haberleşme gibi bir geleneği yok” dedi. Dün de Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet Halk Partisi’nde genel başkana mektup yazılmaz” diye konuştu. Bunun üzerine Mehmet Ali Çelebi ile konuştum. Mektuptan önce genel başkanla görüşme dahil olmak üzere yanlış buldukları konuları partinin yetkili zeminlerinde dile getirdiklerini söyledi. Bunun 2 yıllık bir süreç olduğunun altını çizdi. Dünkü yazımda bunu kronolojik olarak sıralamıştık. Kılıçdaroğlu ile polemiğe girmeyi doğru bulmadığını ifade ettikten sonra, “Biz mektup arkadaşı aramıyoruz. Mektubumuza cevap yazılmasını da istemiyoruz. Biz mektubumuzla ilgili adım atılmasını bekliyoruz” dedi.

AYRILMAYI HIZLANDIRIR

Kılıçdaroğlu’nun bu tavrı ne sağlar? Partideki bölünmeyi önlemez. Tam aksine, üç milletvekilinin CHP’den ayrılma sürecini hızlandırır. Muharrem İnce’nin yelkenlerine rüzgârı doldurur.

ERDOĞAN’IN KAMERALARDAN GİZLENEN ZİYARETİ

CUMHURBAŞKANI Erdoğan cumartesi günü İstanbul’da kameralardan uzak bir ziyarette bulunuyor. Erdoğan’ın ziyaret ettiği ismin Milli Görüş içerisinde ciddi bir saygınlığı var. Milli Nizam Partisi’nin kuruluşundan bu yana Erbakan’ın yanında yer almış ve hâlâ Saadet Partisi çizgisinde devam eden birisinden söz ediyoruz. Milli Görüş içerisindeki ağırlığı sadece buradan gelmiyor. Nedim Urhan hocaefendiden söz ediyorum. Doç. Dr. Nedim Urhan, Dar’ul Erkam Derneği’nin onursal başkanı. 2002 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden emekli olmuş. Siyasetten ziyade İslami ilimlerin öğretilmesi üzerine yoğunlaşmış. Dar’ul Erkam Derneği bünyesindeki İslami İlimler Akademisi’nde temel İslami ilimler üzerine eğitim hizmetleriyle ilgileniyor.

ERDOĞAN’IN ZİYARETLERİ

Erdoğan’ın ziyaretinde İslam dünyasının içinde bulunduğu durum konuşuluyor. İslami hizmetlerin önemi üzerinde duruluyor. Ama bu ziyaretin bir de siyasi yönü var. Erdoğan, Saadet Partisi’nin CHP ile millet ittifakı içinde olması yerine AK Parti ile cumhur ittifakında yer almasını istiyor. Ziyaretlerini de bu amaca dönük olarak gerçekleştiriyor. 8 Ocak’ta Milli Görüş’ün ağır toplarından Oğuzhan Asiltürk’ü evinde ziyaret etmişti. Erdoğan, Asiltürk’le görüşmede ittifak konusunun gündeme geldiğini söylemişti. Erdoğan, önceki gün de merhum Erbakan’ın kabrini ziyaret ederek dua etti. Erdoğan’ın geç olmayan bir süre zarfında Saadet Partisi ve AK Parti tabanında ismi sevgiyle anılan eski bakanlardan Recai Kutan’ı da ziyaret edeceği söyleniyor.