Paylaş
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun merkezinde yer aldığı, “kafa koparan” gibi, “yüzde 7’ci” gibi unvanlarla anılan yakın ekibinden oluşan ve İstanbul’un rantı üzerine kurulu bir düzenden söz ediyorum. Bakalım böyle kaç çanta para taşındı, kaç balya para sayıldı, kaç tane paradan kuleler yapıldı?
ÇANTACILAR KURULTAYDA
İlişki ağı, CHP’ye İstanbul’da il binası alınıp alınmaması olayını aşmış durumda. İmamoğlu ve ekibi İstanbul’da bir rant düzeni kurmuşlar. Bu rant düzeniyle CHP’de kongre kazandılar. CHP Kurultayı’nda gece yarısı döviz büfelerinin açıldığı söylendi.
Kurultayda İmamoğlu ekibiyle birlikte hareket eden CHP Muş eski Gençlik Kolları Başkanı Erkan Çakır, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile Ankara’da bir otelde görüşmeye giren Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın ismini vererek, “İl Başkanı içeri girdiğinde morali bozuktu, çıkarken yüzü gülüyordu. Gözlerinde dolar işareti gördüm. Eli boş girdi, çantayla çıktı” dedi.
EKİBİN LİDERİ İMAMOĞLU
Şimdi bu rant düzeniyle İstanbul’da seçimi almaya çalışıyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin imkânlarının 9 bakanlığa bedel olduğu ifade ediliyor. Ama İstanbul’daki rant düzeni dokuz ülkeye bedel. Bu rant düzeninin merkezinde Ekrem İmamoğlu var. Bu yapının liderliğini İmamoğlu yapıyor. Zaten satış işlemlerini takip eden Avukatı Gökhan Taşkapan, “Alım işini Ekrem Bey’in talimatıyla Fatih Keleş yürüttü” diyor.
Ekrem İmamoğlu, Fatih Keleş, Tuncay Yılmaz ve Ertan Yıldız dörtlü bir ekip. Özgür Karabat, Turan Taşkın Özer ve İl Başkanı Özgür Çelik’le birlikte İmamoğlu’nun operasyon ekibini oluşturuyorlar.
ERTAN YILDIZ
Bu arada İmamoğlu’nun danışmanlarından Ertan Yıldız görüntülerde yer almıyor. Ama HTS kayıtlarına takıldığı için ifadesine başvurulacağı söyleniyor. Savcı doğru iz üzerinde gidiyor .
KİRLİ PARA-KİRLİ SİYASET
Ekrem İmamoğlu siyasete kirli parayı soktu. Kirli para ile kirli siyaset düzenini kurdu. Bu parayla önce CHP İstanbul il binasını satın aldılar. Sonra CHP Kurultayı’nda delegeleri satın aldılar. Eğer seçimi kazanırsa kirli parasıyla ülkeye cumhurbaşkanı olmaya çalışacak.
15 MİLYONU ELDEN ALDIM
Soruşturma ilerledikçe yeni bilgilere de ulaşıyoruz. Binayı satan Ali Rıza Braka ifadesinde satış için 41 milyona anlaştıklarını, 24 milyon 360 bin lirayı resmi yoldan, 15 milyonu ise Türk parası olarak elden aldığını söyledi. “Sürekli olarak birileri çantalarla dışarıdan para getiriyordu. O gün elden 15 milyon 510 bin TL aldım” diyor.
KILIÇDAROĞLU KABUL ETMEZDİ
Binanın satın alınmasıyla ilgili olarak CHP MYK’da yapılan görüşmelerde elden para verildiğinden söz edilmemiş. Partinin resmi hesabından ödenen miktar bildirilmiş. “Eğer elden para verildiği bilgisi olsaydı, Kılıçdaroğlu kabul etmezdi. Elden para alınmaması konusu Kemal Bey’in kırmızı çizgisiydi” diyorlar. Kılıçdaroğlu hesap uzmanı. Bir partinin 15 milyon lira elden ödeme yapamayacağını iyi bilir.
ERBAKAN ÖRNEĞİ
Çünkü Türk siyasetinin önünde kayıp trilyon davası nedeniyle Erbakan örneği duruyor. Erbakan iki kangal sucuk ve 1 teneke peynirden dolayı 2 yıl 4 ay hapis cezası aldı. Erbakan ve parti yöneticilerinin mallarına haciz konuldu. 896 bin TL için Hazine’ye 14.5 trilyon lira ödendi. Kayıp trilyon, para kulelerinin yanında bahşiş kalırdı.
BİNAYA EL KOYULUR MU
Para kuleleri olayında CHP’yi bir tehlike bekliyor. Konuştuğum hukukçular, Siyasi Partiler Kanunu’nun 76’ncı maddesine atıf yapıyorlar. 76’ncı maddede, “Bu kanun hükümlerine aykırı olarak bağış kabul ettiği, mal veya gelir edindiği Anayasa Mahkemesi’nce tespit edilen siyasi partilerin, bu yolla elde ettikleri gelirlerin tamamının, kanunda belirtilen miktarlardan fazla gelirleri ile taşınmaz malların kanuni miktarı geçen kısmının karşılığının Hazine’ye irat kaydedilmesine, taşınmaz malların ise Hazine adına tapuya tesciline karar verilir” deniliyor.
Yargılama sonucunda binanın Hazine’ye devredilmesi kararı çıkar mı? Ya da 15 milyon TL’lik bağış CHP’nin Hazine yardımından kesilir mi? Orasına yargı karar verecek.
BİR DE 2 MİLYON FARK ÇIKTI
Binayı satan Ali Rıza Braka’nın avukatı Gökhan Taşkapan ise savcılıktaki beyanında, fiyat olarak CHP’ye 43 milyon lira bildirildiğini ancak 41 milyon liraya anlaştıklarını söylüyor. Peki aradaki 2 milyon fark ne oldu?
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da kurduğu rant düzenini, “kelle koparan” Fatih’i, yüzde komisyoncuyu anlamamıza yarayan bilgi Av. Gökhan Taşkapan’ın beyanında ortaya çıkıyor.
GÜL İNŞAAT’TAN GELEN PARA
Bakın 2 milyon nasıl alınmış? Av. Taşkapan anlatıyor:
“CHP tarafı taşınmazları satın alırken Gül İnşaat sahibi Metin Gül’ün binanın alınmasına 2 milyon lira yardım etmesini istedi. Bu nedenle birçok kez Gül’ün de bulunduğu toplantılar gerçekleştirdik. Gül bana kendisinin Büyükçekmece’de ve Sarıyer’de çok fazla yatırımı olduğunu, CHP’den Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve dosyada ismi bulunan Fatih Keleş’in arada bulunan 2 milyon lirayı kendisinden istediklerini, bu parayı vermezse bu kişilerin yatırımlarını durduracaklarını söylediklerini, Keleş’in Ekrem İmamoğlu’na yakın olması nedeniyle bu durumdan korktuğunu ve mecburen parayı ödemek zorunda olduğunu söyledi. Bu nedenle bize ‘Bu 2 milyon liranın 1 milyon lirası sizden olsun, geri kalan 1 milyon lirayı da ben ayrıca size elden vereceğim’ dedi. Biz de kendisi zor durumda kalmasın diye 41 milyon lira olarak güncelledik.”
Resmen müteahhitlere salma salmışlar. Bakalım kaç salma salınıp ne kadar kafa kopartıldı?
KOMİSYON İSTEYEN CHP’Lİ KİM
Bir de bina satışından para isteyen CHP yöneticisi işi var.
Av. Gökhan Taşkapan, CHP eski milletvekili gazeteci Barış Yarkadaş’a yaptığı açıklamada ise, pazarlıklar sırasında bir CHP yöneticisinin kendisinden komisyon istediğini söylüyor: “Binanın alım pazarlığı sürerken partiden biri benden 2 milyon TL istedi. Mülk sahibinden de istediler. Ben bunu Kaftancıoğlu’na bildirdim. Canan Hanım bana teşekkür edip gereken önlemi aldığını söyledi. Partinin bir yöneticisi, Canan Hanım biliyor.”
Neler olmuş neler? O yüzden vay vay vay diyorum, başka bir şey demiyorum.
Paylaş