Paylaş
Kriz dönemlerinde yardımlaşmak bizim milletimizin en güzel hasletlerinden biri.
Deprem olur, devletten önce milletimiz koşar. Bir yerde felaket yaşanır, milletimiz yardımcı olmak için seferber olur. Kıbrıs Barış Harekâtı’nda millet altınlarını bozdurmuştu. Marmara depreminde büyük bir seferberlik yaşanmıştı. En son Elazığ-Malatya depreminde yardım kampanyaları yapıldı.
Bu millet böyle asil bir millet.
Ama bizde bir grup var. Hem bir kuruş yardım etmezler, hem de bir kampanya başlatıldı mı başlarlar sosyal medyada aleyhte yayınlara...
Bunların arasından densizin biri de işi Allah’ın ayetleriyle alay etmeye kadar götürmüş.
Ne diyeyim? Bunu yazan insansa ben değilim.
CEZAEVİNİN KAPILARI AÇILIYOR
Kamuoyunda af olarak bilinen infaz indirimiyle ilgili kanun teklifi, yarın Meclis Adalet Komisyonu’nda görüşülmeye başlanacak. Haftaya ise Meclis’ten geçtikten sonra cezaevlerinin kapısı açılacak. 90-95 bin mahkûmun dışarı çıkması bekleniyor.
Teklifin altında imzası olan AK Parti Afyon Milletvekili Ali Özkaya ile konuştum. Özkaya’nın açıklamalarını özetleyerek aktaracağım.
Siyasi suçlular yok mu?
İnfaz paketine en büyük eleştiri, siyasi suçluları kapsamadığı yönünde. Siyasi partilerle görüşmeler sırasında, HDP “şiddet” kriteri getirilerek terörden dolayı cezaevinde olanların da siyasi suç kapsamına alınmasını önermişti. Tabii parti yöneticileri ve belediye başkanları cezaevinde olduğu için onları kapsamayan bir ceza indirimini indirimden saymıyorlar. Öncelikle siyasi suç kavramında bir anlaşmak gerekiyor. Ali Özkaya da o noktaya işaret etti. “Neyin siyasi suç olarak görüldüğüne bakmak lazım” dedi, ardından da ekledi: “Siyasi suçlar kapsam dışıdır demek doğru değil.”
Peki siyasi suç kapsamında olan düzenlemeler var mı?
Ali Özkaya sıraladı:
1- Cumhurbaşkanı’na hakaret.
2- Türkiye Cumhuriyeti’ni aşağılamak, hakaret etmek.
3- Bayrak ve İstiklal Marşı’na karşı suçlar.
Terör örgütüne yardım ve yataklık
En önemli tartışma konularından birisini ise terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım ve yataklık suçu ile terör örgütü propagandasını yapma suçu oluşturuyor. FETÖ’den ve PKK’dan yatanların bir kısmı bu maddeden ceza alıyor.
Bu maddeyi sordum, Ali Özkaya tane tane anlattı. Önce, “Biz daha önce Ceza Kanunu’nda yaptığımız değişikliklerle açıkça fikir hürriyeti kapsamında yapılan basın-yayın faaliyetleriyle açıklamaların suç olmadığını hem Anayasa’ya hem de kanuna hüküm olarak koyduk” dedi.
“Bu durumda sıkıntı nereden kaynaklanıyor?” diye sordum. Özkaya, “Böyle olunca da artık bu basın hürriyetini, ifade özgürlüğünü aşan, doğrudan terörün propagandası haline gelen konulardır. Bu nedenle de terör suçlarını bir bütün halinde, bölüm bölüm ayırt etmeden infaz ertelemesinden muaf kıldık” diye karşılık verdi.
Cezaevindeki gazeteciler ve aydınlar
CHP görüşmelerde Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Murat Ağırel ile Ahmet Altan ve Osman Kavala’nın durumunu gündeme getirmişti.
Ali Özkaya’ya bu konuyu da sordum.
Bir önceki düzenleme ile Cumhurbaşkanı’na hakaret, şahsa karşı hakaret ve aşağılama, Türklüğü ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne alenen hakaret suçlarında istinaf mahkemelerinde kesinleşen davalara Yargıtay yolunu açtıklarını anlattı. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruyla birlikte üç kademeli bir güvence getirdiklerini söyledi. Cumhuriyet’çiler, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak bu şekilde tahliye olmuşlardı. Peki bu kez sınırlar yeniden genişletilmedi mi? Ali Özkaya, “Tüm bunlara rağmen bir kişi bunlardan geçerek mahkûm oluyorsa, Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru imkânından sonra da hâlâ burada ifade özgürlüğünü aşan bir durum var deniyorsa, bu bir ifade özgürlüğü değil, terör örgütü propagandası suçunu oluşturur” dedi. Ona kapalılar.
Uyuşturucuda ince çizgi
Ben özetleyerek aktaracağım.
Uyuşturucu baronları, bu işi mafya türü suç örgütü kurarak yapanlar kapsam dışı. Ali Özkaya, “Toplumdan uyuşturucu konusunda eleştiriler geliyor, bir kısmı ‘Uyuşturucuya karşı katı olmamız gerekir’ diyor. Uyuşturucu baronu denilenlerle örgütlü olarak uyuşturucu suçu işleyenler ve hem içici hem satıcı dediğimiz gruplar var. Hepsi aynı maddede olduğundan dolayı bunları kapsam dışı bıraktık” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da uyuşturucu konusunda kesin bir tavır koymuştu. Uyuşturucuda bir istisna var. İçicilerin cezası yarı yarıya iniyor.
Artan cezalar
* Mafyaya cezalar artıyor: Bu paketin adı infaz indirimi ama bir de bindirim kısmı var. Yani sadece indirim yapılmıyor, mafya ve tefecilikte cezalar artırılıyor. Mafya liderlerine cezalar 4 yıldan 8 yıla çıkarılıyor. Tefecilikte ise 6 yıla yükseltiliyor. Tefecilik mafya tarafından yapılırsa -ki bizde çoğunlukla öyle- bu kez ceza sınırı 20 yıla çıkıyor.
* Bergen cezası artırıldı: Kadınların yüzüne kezzap atan ya da tasarlayarak acımasız hisle yaralayanların cezası ise 18 yıla çıkarılıyor. Buna Bergen cezası diyebiliriz. Ama Bergen tek değil ki... O kadar talihsiz kadınımız var ki... Hatırladınız mı, şarkıcı Bergen bunun bedelini hayatıyla ödemişti. Bergen’in yüzüne kezzap atıp bir gözünü kör eden kocası, cezaevinden çıktıktan sonra da onu katletmişti. Serenay Sarıkaya, yakında acıların kadını Bergen’i beyazperdeye taşıyacak.
Paylaş