Akşener masayı mı dağıtacak, yeni masa mı kuracak

Ama cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi ve milletvekili listelerinin görüşüleceği toplantıda tansiyon kaça fırlar, orasını kestiremiyorum.

6’lı Masa ikinci turun ikinci toplantısını 14 Kasım tarihinde DEVA Partisi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirecek. Şubat ya da mart ayında da cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere toplanacaklar. Onların cumhurbaşkanı adayını belirledikleri süre zarfında Erdoğan, TOGG’un üretimini gerçekleştirecek. Aradaki fark bu...

HÜSEYİN BAŞ OPERASYONU

Bu arada 6’lı Masa’nın 7’li Masa olması gündemde. Bir süredir hormonlu bir sosyal medya desteği ile şişirilen Hüseyin Baş, Meral Hanım’ın kontenjanından masaya eklemlenmeye çalışılıyor. Hüseyin Baş’ı İYİ Parti’ye, şehit ailesine sinkaflı küfreden Lütfü Türkkan’ın monte etmeye çalıştığı söyleniyor. Akşener’in de Hüseyin Baş’ı, Gültekin Uysal’ın yerine denge unsuru olarak 6’lı Masa’ya sokmaya çalıştığı ifade ediliyor. Gültekin Uysal’ın Kılıçdaroğlu’na çalışması, Akşener’i denge arayışına itmiş. Ama 6’lı Masa’da Hüseyin Baş’ı istemeyenler olduğu söyleniyor, bu iş o kadar kolay olmayacak gibi.

MASAYI MI DAĞITACAK?

Ben masanın kaç kişi olduğuyla ilgili değilim. Asıl gözlemlemeye çalıştığım başka bir gelişme var. Meral Akşener 6’lı Masa’yı genişletmeye mi çalışıyor yoksa masayı dağıtmak için hazırlık mı yapıyor, onu kestirmeye çalışıyorum. Kesin olan bir şey var ki o da Akşener, kendi etrafından bir masa oluşturuyor.

Akşener’in açıklamalarını alt alta koyduğumuzda bu işin bir yere doğru gittiği izlenimine kapılıyorum. CHP’li Bülent Kuşoğlu, “Kılıçdaroğlu dışında bir aday çıkarsa masa dağılır” diye tehdit ettiğinde Akşener, “Noter değiliz. Adayı 6’lı Masa belirleyecek” çıkışını yaptı. “Seçilecek aday” kriterini ortaya koydu.

CHP’li Gürsel Tekin, “HDP’ye bakanlık verilebilir” deyince, “HDP’nin olduğu masada biz olmayız. Biz kalkalım o zaman, masaya HDP’yi oturtun” diye tepki gösterdi.

CHP’li medyanın “Sağcılar” eleştirisine, “Masaya davet ettiniz, geldik. Sağcı istemiyorsanız davet etmeyin kardeşim” diye meydan okudu.

Akşener’in ayak izlerini takip edince bir yere doğru götürüyor bizi.

ZAMANLAMASI MANİDAR

Akşener, başbakanlığa talip olduğunu belirterek cumhurbaşkanı adaylığından feragat etmiş bir lider. “13. Cumhurbaşkanı 6’lı Masa’nın adayı olacaktır” diye kendini bağlamış bir isim.

Akşener’in masayı dağıtması düşünülebilir mi?

Demirel’in dediği gibi, “Siyasette 24 saat uzun bir süredir”. 6’lı Masa henüz cumhurbaşkanı adaylığı ve milletvekili listelerini görüşmeye başlamadı. Akşener, “seçilecek aday” ölçüsünü ortaya koyduğuna göre Kılıçdaroğlu’nun adaylık ısrarı masada krize neden olabilir. Çünkü İYİ Parti teşkilatı ve milletvekillerinin önemli bir bölümü Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı. Onlar Akşener ya da Mansur Yavaş’ı istiyor. Ayrıca küçük partiler milletvekili listelerinde beklediklerini bulamadıkları takdirde yeni ittifak arayışına girebilir.

YENİ MASA

2018 seçimlerinde son anda Abdullah Gül’ün önünü kesen Meral Akşener, Kılıçdaroğlu’nu denklem dışına itebilir. Akşener masayı dağıtıp İYİ Parti etrafında yeni bir masa kurabilir.

BAŞÖRTÜSÜ DÜZENLEMESİNİN PÜF NOKTALARI

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, başörtüsü ve aileyle ilgili anayasa değişikliğinin çarşamba günü Meclis’e sunulacağını açıkladı. Erdoğan, diğer partilerin de desteğiyle değişikliğin Meclis’ten geçmesini beklediklerini söyledi. Anayasa değişikliği dün AK Parti MYK’da görüşüldü. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ bir sunum yaptı. Yarın da AK Parti grubunda Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından içeriği açıklandıktan sonra Meclis’e sunulacak.

Başörtüsüyle ilgili düzenleme partiler açısından da bir sınav olacak. “Başörtüsü sorununu ben çözdüm” diyen ve bu konunun yeniden gündeme gelmesini sağlayan Kılıçdaroğlu ne yapacak? CHP milletvekilleri Meclis’e yasa teklifi sunduklarına göre anayasa değişikliğini desteklemeleri beklenir. Ama hava pek öyle görünmüyor. Ayrıca İYİ Parti, Saadet Partisi, DEVA, Gelecek ve Demokrat Parti için bu soruyu sormaya bile gerek yoktur. HDP ilk başta başörtüsü düzenlemesine destek verme eğilimindeydi ama aileyle ilgili değişiklik, kararlarını gözden geçirmelerine yol açtı. HDP üzerindeki LGBT baskısı nedeniyle nasıl hareket edecekleri merak konusu oldu.

Milletvekili dağılımına bakılınca anayasa değişikliğinin referanduma gitme ihtimali yok değil. Seçimlerde üçüncü sandık kurulabilir. Cumhurbaşkanı, milletvekilleri ve başörtüsü için oy kullanabiliriz. Bu tablo tabii muhalefetin aleyhine işler. Cumhurbaşkanı Erdoğan, başörtüsüyle birlikte girdiği sandıktan yeni bir zaferle çıkabilir.

‘AİLE’YE LGBT RÖTUŞU

Anayasa değişikliği 24’üncü ve 41’inci Madde’den oluşuyor. Ama özellikle başörtüsüyle ilgili bölümde önemli düzenlemeler yer alıyor. Bir sapkınlık olan LGBT nedeniyle aile tanımı değişiyor. 41’inci Madde’de yer alan, “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır” ibaresi yerine, “Aile kadın ve erkekten oluşur. Eşitliğe dayanır” deniliyor.

BAŞI AÇIKLARA DA GÜVENCE

Başörtüsüyle ilgili düzenlemede ise başı açık olanlara da güvence getiriliyor. Çünkü biz başı açığıyla, başı örtülüsüyle eşit haklara sahip insanlarız. Başı açıklara da güvence getirileceği için CHP’nin buna karşı çıkması beklenmez. Ne diyecekler? Ama söz konusu CHP olunca ben de ne diyeceklerini ve nasıl hareket edeceklerini merak ediyorum.

Başörtüsüyle ilgili düzenlemede, “Kadınlar başlarını örtmesi veya açması nedeniyle ayrımcılığa tabi tutulamaz. Kadınların başlarının ve boyunlarının açık veya örtülü olması çalışma hayatında, kamu hizmetlerinde görev almalarında, eğitim-öğretim hayatında, özel alanda, mal ve hizmet alımında ve seçme ve seçilme haklarında ayrımcılığa neden olamaz” deniliyor.

Üç aşağı beş yukarı madde böyle. Ama maddenin her fıkrası ayrı bir alana işaret ediyor. O nedenle tek tek incelemekte fayda var.

ÖZEL ALAN VURGUSU

1- Sadece başörtülülerin değil, başı açık kadınların hakları da güvence altına alınıyor.

2- Çalışma hayatında,

3- Kamu hizmetlerinde,

4- Seçme ve seçilme hakkında,

5- Özel alanlarda hizmet verme ve almada.

Bu hüküm nereden geldi diyebilirsiniz.

Özel sitelerin havuzunda başörtülü olduğu için ya da haşemalı olarak havuza
girdiği için engellenen kadınlar olmuştu. Vadi İstanbul’da başörtülü çalışanlara iş verilmemişti.

Son fıkra özel alanlardaki kısıtlamaları engellemeye dönük.