Aliyev, Putin’i, Bakü’nün dışında Zagulba’daki rezidansında ağırladı.
Batı’nın yaptırım uyguladığı Putin’i evinde ağırlamak ziyarete verilen önemin bir göstergesiydi.
BU KEZ FARKLIYDI
Putin, Bakü’de iki gün geçirdi.
Daha önceki ziyaretlerinde önce Ermenistan’a gidip oradan Azerbaycan’a geçen Putin bu kez doğrudan Bakü’ye gitti.
Aliyev’in Putin’i evinde ağırlaması, Putin’in doğrudan Bakü’ye gitmesi ziyarete verilen önemi ortaya koyuyor.
FARKLI GÜNDEM
Irak sınırları içinde Kara Kuvvetleri’ne ait “Akıncı TİHA”nın tespit ettiği PKK’lılar, Türkiye sınırlarının içine girene kadar takip edilmişti. Uludere’de Düğün Dağı’na inen paramotorlardan biri, ATAK helikopterinden açılan ateş sonucunda imha edilirken, diğer paramotorda bulunan iki terörist ise jandarma timleriyle 1.5-2 saat süren çatışmanın sonucunda etkisiz hale getirilmişti. Paramotorlardaki PKK’lılar tespit edildiği anda havada imha edilebilirdi. Ancak nereye inecekleri ve kimlerle bağlantı kuracakları, üzerlerindeki dokümanlarda nelerin yer aldığının tespit edilmesi için uzun süre takip edilmişti.
SUİKAST SİLAHLARI
Teröristlerin yanlarında suikastlarda kullanılan Glock marka tabanca, yine suikastlarda kullanılan dürbünlü uzun namlulu tüfekler ve bir de lazer ölçüm aletleri getirdikleri tespit edilmişti.
TRUMP SUİKASTÇISI
Hatırlarsanız Trump suikastında da suikastçı, lazer ölçüm cihazıyla Trump’ın konuşma yaptığı yerin uzaklığını ölçmüştü. Lazer cihazı ayrıca güdümlü mermilerin hedefi tam isabetli vurması için işaretlemede de kullanılıyor.
DİJİTAL VERİLER
PKK’lıların üzerinden çok sayıda dijital verinin de çıktığı söyleniyor. 1-Teröristlerin üzerinden hafıza kartları çıktı.
2-Bir kısmı yanmış ama harddiski sağlam olan laptop ele geçirildi.
Ardından görüntüleri yayınlandı. Eylem yapmak üzere paramotorla gelen teröristlerden söz ediyorum. Şırnak’ın Uludere ilçesinden giriş yapan iki paramotor, ‘Akıncı TİHA’ tarafından tespit ediliyor. Paramotorlar Irak’tan itibaren havadan takip ediliyor. Sınırımızı geçip nereye inecekler diye tespit edilmeye çalışılıyor. Çünkü maksat sadece onları etkisiz hale getirmek değil, bağlantılarını da ortaya çıkarmak. Uludere Düğün Dağı’nda iniş yaptıkları yerde iki terörist helikopterden açılan ateşle etkisiz hale getiriliyor. Bu arada Skorsky helikopterler ile muhtemel iniş yerlerine jandarma indiriliyor. Diğer paramotorda bulunan iki terörist ise jandarma tarafından tespit ediliyor. Bir buçuk, iki saat süren bir çatışma yaşanıyor. İki terörist orada etkisiz hale getiriliyor.
ÜÇ EYLEM
PKK’lı teröristler, daha önce paramotorla Suriye sınırından gelip üç eylem gerçekleştirmişlerdi.
1- Paramotorla Münbiç’ten havalanıp Amanos’a iniş yaptıkları belirlenen teröristlerin ikisi Amanos Dağı’nda, diğer ikisi ise İskenderun’da tespit edilerek etkisiz hale getirilmişti.
2- Mersin’in Mezitli ilçesindeki Tece Polisevi’ne uzun namlulu silahlarla saldırıda bulunmuşlardı.
3- Kayseri’ye kadar gelmiş, İçişleri Bakanlığı’na girmeye çalışmış, girdikleri çatışmada polis tarafından etkisiz hale getirilmişlerdi.
ALÇAK İRTİFA HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİ
Bunun üzerine hem sınırımızda alçak irtifa savunma sistemleri yerleştirilerek önlem alındı hem de Irak ve Suriye sınırı üzerinde gözetleme yapan insansız hava araçlarımızla tespit edilmeye çalışıldı. Olay günü ise havada Kara Kuvvetleri’nin Akıncı TİHA’sı ile Jandarma’nın J-SİHA’sı bulunuyor.
Bu konuya tekrar değineceğim. Ama önce Meclis’ten iki tabloyu dikkatinize sunmak istiyorum.
Mahmud Abbas’ın konuştuğu Filistin konulu oturum her yönüyle tarihiydi. ABD Kongresi’nde soykırımcı katil Netanyahu ayakta alkışlanırken, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Gazze’deki şehitlerin sesi oldu. İktidarı ve muhalefetiyle Meclis’te muhteşem bir tablo vardı.
Aynı Meclis, 24 saat sonra ise tanınmaz haldeydi. Sanki bir gün önce mazlumların sesi olan Meclis gitmiş, kavgalı bir Meclis gelmişti. Meclis’te kan aktı. Meclis’in saygınlığına, mehabetine yakışmadı.
BEKLENTİ OLUŞTURDU
Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra muhalefet, Can Atalay Meclis’e davet edilip yemin edip milletvekilliği görevine başlayacak diye bir hava oluşturdu. Hatta Can Atalay’ın hangi gün Meclis’te yemin edeceğine dair haberler yapıldı.
Meclis’in Can Atalay konusunda olağanüstü toplanacağı 16 Ağustos günü geldi, çattı.
Önce o günün sabahına gidelim.
ABDULLAH GÜLER’İN
Henüz bir tarih belirlenmiş değil. İki liderin görüşmesi şimdiye kadar Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesi açısından önemliydi. Savaşın bölgeye yayılma tehlikesi ortaya çıktığı andan itibaren, bölgenin istikrarı açısından önemli hale geldi. Çünkü İsrail-Lübnan ve İran üçgeninde yaşanacak olan her kriz en çok iki ülkeyi etkileyecek.
İSRAİL-İRAN SAVAŞI OLUR MU?
İsrail-İran savaşına ihtimal vermiyorum. Putin, Zelenski tuzağına düştü ama İran devlet aklının Netanyahu’nun tuzağına düşmeyeceği görülüyor. Bu bölgemiz açısından önemli ve yararlı. Bu konuda İran’ı desteklemeliyiz. Buna rağmen ABD-İsrail ortak aklı başarılı olur da savaşı Lübnan’a taşırlarsa, Suriye açısından alarm zilleri çalıyor demektir.
UKRAYNA ÖRNEĞİ
Böylesine tehlikeli bir gelişme bizi de derinden etkileyecek.
Ne demek istediğimi anlatmak için sizi Ukrayna’ya götürmek istiyorum.
24 Şubat 2023 Rusya-Ukrayna savaşından bu yana Ukrayna’nın haritası değişmedi mi? İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ilk kez Rus toprakları işgal edildi. Kursk bölgesi Ukrayna’nın eline geçti.
Savaşı siz başlatırsınız ama kimin bitireceği belli olmaz.
14 Ağustos 2001’de AK Parti’nin kuruluşunun açıklandığı Bilkent Oteli’ndeki toplantıdaydım.
Erdoğan kürsüye çıkmış ve “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” demişti.
O gün Bilkent Oteli’nin salonlarında söylenen o söz gerçek oldu.
Türkiye’de “sessiz bir devrim” gerçekleşti. Demokrat Parti’nin, “Yeter söz milletindir” sloganını AK Parti hayata geçirdi. Askeri vesayeti tasfiye edip, darbeler dönemini sona erdirip, milleti sistemin öznesi haline getirdi.
AK PARTİ’Yİ MİLLET KURDU
Erdoğan, AK Parti’nin kuruluşunun ilan edildiği salonda, “AK Parti’yi millet kurdu. Tabelasını biz astık” demişti.
Dünkü konuşmasında da “14 Ağustos 2001’de biz o güne kadar dalga dalga büyüyen bir gönül hareketinin sadece tabelasını astık” diye konuştu.
AK Parti dün 23’üncü kuruluş yıldönümünü kutladı. Gazze’deki katliam nedeniyle sade bir kutlama töreni yapıldı. Ama Cumhurbaşkanı
Eylül ayında yapılacak olan kurultayı kastetmiyorum. Daha çok merkezinde Ekrem İmamoğlu’nun yer aldığı gelişmeler bunlar.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Ekrem İmamoğlu’na yakın bir isim. Önceki gün resmi Twitter hesabından bir paylaşım yaptı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Mahkemesi’nin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bir sorusu üzerine verdiği cevapla ilgiliydi.
MAHKEME, MAHKEMEYE SORMUŞ
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Bölge Adliye Mahkemesi’nden Ekrem İmamoğlu’nun dosyasının akibeti hakkında bilgi istemiş, mahkeme buna neden gerek duydu bilmiyorum. UYAP üzerinden göremezler miydi? Basında çıkan haberler nedeniyle gerçek durumu öğrenmek için resmi yazışmaya ihtiyaç duyulduğu düşünülebilir. Çünkü CHP’lilerin arasında, İmamoğlu’nun cezasının istinafta onandığı ve Yargıtay’a gönderilmek üzere olduğu yönünde haberler dolaşıyor.
KARAR VERİLMEMİŞ
Bölge Adliye Mahkemesi’nin cevabi yazısında ise, “Dava dosyası halen inceleme yapılmak üzere atama beklemekte olup, henüz bir karar verilmemiştir” diyor. Durum neymiş? Ekrem İmamoğlu hakkında henüz karar verilmemiş.
‘AHMAK’ DAVASI
Kılıçdaroğlu’nun son açıklamasını görünce yanıldığımı fark ettim. Kılıçdaroğlu, “Bana görev verilirse genel başkanlığı düşünürüm” diyor.
Ama bunun için harekete geçeceğim, Tüzük Kurultayı’nın seçimli kurultaya dönmesi için imza toplayacağım demiyor. “Delegeler derse ki, ‘Gelmen lazım arkadaş’, görev verirlerse o zaman düşünürüm” diye konuşuyor.
İMAMOĞLU İLE ANLAŞAMADI
Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ile anlaşsaydı, kurultayda Özgür Özel’i devirip, genel başkanlık koltuğuna oturma imkânı olurdu. Ama anlaşamadılar. Hatta bir araya gelip yemek yiyemediler. Duyduğuma göre Ekrem İmamoğlu biraz kapris yapmış. Ee güç onda. “Mühür kimdeyse, Süleyman odur.”
PARİS ANLAŞMASI
Ekrem İmamoğlu ile Özgür Özel arayı düzelttiler. Paris anlaşması yaptılar. Bu durumda Kılıçdaroğlu için geriye kendisini destekleyen delegelerin imza toplaması kalıyor. Kılıçdaroğlu’nun seçimli kurultayı toplayacak gücü var ama seçilecek gücü yok. Ekrem İmamoğlu ile ittifak kurmadan, tek başına aday olursa hezimete uğrar.
BASKIN BASANINDIR
Kılıçdaroğlu