Siyasetteki normalleşme adına umut verici bir gelişmeydi. Ardından karşılıklı ziyaretlerle diyalog zemini oluşturuldu. Halkımız siyasetteki kavgadan bıktığı için bu diyaloğu destekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kelebek ömürlü olmasın” diye uyarmıştı. Ne yazik ki Kurban Bayramı’na normalleşme sürecinin yara aldığı bir ortamda giriyoruz. Ama bu fırsat bu kadar kolay harcanmamalı.
İKİ ÖZGÜR ÖZEL
İki Özgür Özel var. Biri polemikçi, aktivist Özgür Özel. Diğeri diyaloğa açık, devlet adamı kimliği ağır basan Özgür Özel.
Özgür Özel eski tarzı ile yeni misyonu arasında kimi zaman gelgitler yaşıyor.
İKİ ACEMİLİK
Özgür Özel iki noktada acemilik yaptı. Bir; Cumartesi Anneleri’nin Taksim’de eylem yapmalarına 5.5 yıl aradan sonra izin verildi. Normalleşme adına önemli bir adımdı. Özgür Özel bunun üzerinden eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya haraket etti. O zaman bu üslubun yanlış olduğunu, AK Parti’nin içine fitni sokma girişimi olarak yorumlanacağını söyledim. Normalleşme sürecine zarar vereceği uyarısında bulundum.
İKİNCİ YANLIŞ
Çünkü Bahçeli açık bir şekilde çekilebileceklerini söyledi. “Normalleşme ve yumuşama atmosferinin sürdürülebilir hale gelmesinin önünde şayet Milliyetçi Hareket Partisi bariyer olarak telakki ve tarif ediliyorsa, bu konuda da geniş bir ittifak husule gelmişse, bize düşen sorumluluk ülkemiz ve milletimiz uğruna her türlü fedakârlığı göze almak, gereğini ise gönül huzuruyla yapmaktır” dedi. Yetinmedi. Bir de AK Parti-CHP koalisyonu önerdi. Hem de bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3 günlük yurtdışı gezisi için henüz uçakta olduğu bir sırada yaptı.
ERDOĞAN’IN TALİMATI
AK Parti yetkilileri bu sırada henüz İspanya yolunda olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’la irtibat kurdular. Erdoğan’ın, “Cumhur İtifakı’nın devamına olan güçlü inancımızı belirten açıklamalar yapın” talimatını verdiği söyleniyor.
ÖMER ÇELİK’İN AÇIKLAMASI
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik sıcağı sıcağına açıklama yaparak, “Cumhur İttifakı olarak ülkemizi geleceğe taşımak ve milletimize hizmet etmek noktasında güçlü siyasetlere imza atmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vurguladığı gibi bu konudaki irademiz tamdır” dedi. Böylece Cumhur İttifakı’nın geleceğiyle ilgili sorular yanıtını bulmuş oldu.
İKİ GÖRÜŞME
Peki buna rağmen Erdoğan tam da yurtdışındayken Bahçeli böyle bir açıklamayı neden yaptı?
1- CHP ile karşılıklı ziyaretler nedeniyle girilen normalleşme süreci.
Beklentilere yol açan görüşmede nelerin konuşulduğu merak konusu oldu.
Daha önceki görüşmeden gündeme getirilen iki başlıkta sonuç alındığı için bu kez hangi konularda somut adım atılacak diye bir beklenti vardı.
ÖZGÜR ÖZEL’DEN TEŞEKKÜR
Görüşmede Özgür Özel, 28 Şubat mahkûmu olan emekli generallerin affedilmesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ediyor.
GÖLGE BAKANLARIN GÖRÜŞMESİ
Bir de bakanların, CHP’nin gölge bakanları ile görüşmelerinden dolayı duyduğu memnuniyeti ifade ediyor. Bu diyaloğun devam etmesinin yararlı olacağını söylüyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, CHP Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel’le, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek’le, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise yine Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan’la görüştü.
EKONOMİYLE İLGİLİ TALEPLER
Özgür
Çok tarihi anlamlar yüklenebilir mi bilemiyorum ama Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in başlattıkları yumuşama ve normalleşme süreci de Türk siyaseti açısından önemli. Çünkü ne çektiysek kavgadan, gerilimden çektik. O nedenle iktidar ile muhalefet arasındaki diyaloğu önemsiyoruz. İki lider ezberleri bozan bir adım attılar. Ve 39 gün arayla ikinci kez bir araya geldiler.
TÜRK KAHVESİ İÇTİLER
İlk görüşme 1 saat 35 dakika sürmüştü. İkinci görüşme ise 1.5 saat sürdü. Erdoğan çifte kavrulmuş lokum hediye etmiş. Özgür Özel ise Erdoğan’a Türkiye Cumhuriyeti’nin sürekliliğini simgeleyen,”Payidar Gondol” hediye etmiş. Bu arada ‘Görüşmede ne içecekler’ diye merak ediliyordu. Cumhurbaşkanı Türk kahvesini tercih etmiş. İki lider sade Türk kahvesi içmiş. Bir kahvenin kırk yılı hatırı vardır.
KELEBEK ÖMÜRLÜ OLMASIN
Cumhurbaşkanı Erdoğan da yumuşama sürecinin “Kelebek ömürlü olmaması” dileğinde bulunmuştu. Erdoğan ile Özgür Özel aslında yeni bir siyaset inşa ediyorlar. Hem Erdoğan hem Özgür Özel açısından kazançlı olan bir siyaset. Ama asıl önemli olan Türkiye’nin temel meselelerinde iktidar ile muhalefetin bir araya gelmesi ve bu süreçten ülkemizin kazançlı çıkması.
BU KEZ TWEET ATMADI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Özgür Özel’in görüşmesi başlamak üzereyken, bir yandan da gözüm Kılıçdaroğlu’nun sosyal medya hesabındaydı. Çünkü 2 Mayıs’taki ilk görüşme sırasında Kılıçdaroğlu, “Sarayla müzakere edilmez, mücadele edilir” diye bir tweet atmıştı. Kılıçdaroğlu’nun tavrı CHP tabanında olumlu karşılanmadı. Genel başkan görüşürken bu tavır şık olmadı şeklinde eleştiriler yöneltilmişti. Sanıyorum bunlar etkili oldu ki Kılıçdaroğlu bu kez görüşme sırasında tweet atmadı.
BAHÇELİ’NİN YÜZÜĞÜ
Özgür Özel’in makamında gerçekleşecek olan görüşmede; Erdoğan’ın arkasında ‘Cumhurbaşkanlığı Forsu’ bulunan Türk bayrağı, Özgür Özel’in arkasında ise CHP bayrağı yer alacak.
NELER KONUŞULACAK
Özgür Özel görüşme öncesinde bir gündem hazırlığı yaptı.
Asgari ücret, emeklilerin durumu, öğretmen atamaları, belediyelerin borç yükü, Şenyaşar ailesinin talebi, Hakkâri Belediyesi’ne kayyum atanması ile Can Atalay başta olmak üzere Gezi mahkûmlarının durumu yer alacak.
Sivil anayasa konuşulacak mı? En azından AK Parti kanadının beklentisi o yönde.
DİYALOG DESTEK GÖRÜYOR
İlk görüşme 2 Mayıs’ta AK Parti Genel Merkezi’nde olmuştu. İki liderin görüşmesi kamuoyundan büyük destek gördü. Çünkü millet, devletin tepesindeki kavgadan hoşlanmaz. İktidar ve muhalefetin ülkenin temel sorunlarını görüşmek üzere bir araya gelmesini destekler. Hep örnek veriyorum; Demirel ile Ecevit 1980 öncesinde cenazede bile tokalaşmıyorlardı. Sonucu hiç iyi olmadı. Kılıçdaroğlu ile Erdoğan arasında bir diyalog kurulmadı. Ülkeye bir yararı da olmadı.
KELEBEK ÖMÜRLÜ OLMASIN
Ancak yeni gelişmeler ortaya çıkınca ilgisiz kalamadım. Bu tarihi bir kenara yazın. 7 Haziran 2024 tarihinde bir kırılma yaşandı. ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından seçimlerle ilgili sorusu üzerine CNN Türk ve Hürriyet’in ABD temsilcisi Yunus Paksoy’a verilen yanıt bende alarm zillerinin çalmasına neden oldu.
TEHLİKELİ PLAN
Bir kez daha emin oldum ki, ABD’nin Suriye’de PKK üzerinden bir planı var. Ve bu plan tehlikeli bir plan.
Yunus Paksoy’un seçimlerle ilgili sorusu üzerine ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen yanıtta, PKK-SDG için “Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi” tanımı yapılıyor.
KABUL EDİLEMEZ
ABD, Suriye’nin toprakları üzerinde PKK’ya sözde özerk yönetim kurmuş da haberimiz yok. Bu kabul edilemez bir durum. Türkiye’nin buna gereken yanıtı vereceğinden kuşkum yoktur.
Ben terör örgütüne sözde seçim yaptırılmasının özerk yönetime giden ilk adım olduğunu düşünüyordum. Bugün seçim yaptıranlar yarın özerk yönetimi ilan eder, bu süreç terör devletinin kurulmasıyla sonuçlanır diye endişe ediyordum. Meğer ABD seçim yaptırmadan işin adını koymuş.
Türkiye buna müsaade etmez. Bunun cevabı hem sahada hem masada verilir.
Ama tehlike tamamen ortadan kalkmış değil. Terör örgütü seçimlerin ağustos ayında yapılacağını ilan etti.
Bu sözde seçimlerin tamamen iptal edilmesi gerekiyor. Çünkü bir terör örgütünün kendine özerk bir statü elde etmek için seçim yapması kabul edilemez.
BUGÜN PKK YARIN DEAŞ
Bugün PKK yarın DEAŞ aynı yöntemle Suriye devletinin toprakları üzerinde seçim yapar, özerklik ilan eder sonra bir de bakmışsınız ki terör devleti kurmuşlar.
Sarı Öküz’ü verirsek, devamı gelir. Onun için öncelikle PKK’ya bu seçimleri yapamayacağının gösterilmesi lazım. Ama nasıl?
SURİYE, İRAN, RUSYA SUSTU
PKK terör örgütü Suriye topraklarının bir bölümünde seçim yapacağını, özerk bir yönetim ilan edeceğini açıklıyor, Suriye devletinin sesi çıkmadı. Sanki seçimler başka bir ülkede yapılacak.
PKK terör örgütü tarafından Suriye toprakları üzerinde yeni bir yönetim kurulma girişimleri karşısında Esed rejimi sustu. İran sustu. Rusya sustu. ABD, zamanı değil şeklinde bir açıklama yapmakla yetindi. Sadece Türkiye konuştu. Türkiye’nin kararlı tutumu ABD-PKK ortak yapımı olan bu oyunun bozulmasına yol açtı.
TEHLİKE GEÇMİŞ DEĞİL
Bir kez daha görüldü ki, Türkiye’ye rağmen bir oyun kurulamaz. Türkiye bitti demeden bitmez. PKK’nın 11 Haziran’da yapmayı planladığı seçimleri ertelemek zorunda kaldığı söyleniyor. Ama tehlike tam olarak geçmiş değil.
MCGURK’UN PLANI
Çünkü bu planın arkasında ABD’nin Ortadoğu Danışmanı McGurk var. Ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında da ‘Bu seçimler meşru değildir’ denilmiyor. Sadece zamanlamasının yanlış olduğu vurgulanıyor. ABD’ye göre doğru zaman ne zaman orasını bilmiyorum ama bize göre hiçbir zaman doğru zaman değil. Çünkü PKK bir terör örgütü. DEAŞ’ın Suriye topraklarında seçim yapıp, özerk yönetim oluşturacağını ilanıyla bunun ne farkı var?
İKİNCİ İSRAİL PLANI
Türkiye’nin kararlılığı sayesinde tehlike şimdilik atlatıldı ama tamamen ortadan kalkmış değil diyorum. Neden? Çünkü bu uzun vadeli bir plan. PKK’ya önce özerk bir yönetim kurdurma ardından ise terör devleti kurdurma planı. Bu planın diğer ucunda ise İsrail yer alıyor. Ortadoğu’da yalnızlaşan terörist devlet İsrail, kendisine uydu olacak terörist devletler kurdurmanın peşinde. Bunun başında da PKK geliyor. O nedenle bu plan uzun vadeli bir plan.
UYDU DEVLET