Muharrem İnce’nin yeni bir parti kuracağı ortaya çıkınca CHP’nin eski genel başkanları Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın, CHP’nin bölünmesini önlemek üzere harekete geçtiler. Bence de tarihi misyonlarına uygun hareket ettiler. Hikmet Çetin, gazeteci İsmail Saymaz’a “Hangi gerekçe olursa olsun, kimseye ayrı parti kurma hakkı vermez. CHP hepimizin evidir. İnce’nin de evidir” demişti.
Çetin ve Karayalçın dün Kılıçdaroğlu ile CHP Genel Merkezi’nde 1.5 saat süren bir görüşme yaptılar. Elbette ki görüşmenin içeriğine ilişkin açıklama yapmadılar. Ama edindiğim izlenim, görüşmeden umutlu ayrılmadıkları yönündeydi. Ancak temaslarının süreceğini söylediler. Muharrem İnce ile bir temasları oldu mu? Bu yazıyı yazdığım sıralarda henüz bir irtibat kurulmamıştı. Yani ne Muharrem İnce onlarla irtibat kurmuştu ne de onlar Muharrem İnce’yi aramıştı. Bu durum dahi Muharrem İnce’nin artık kendisine, “Partiden ayrılma” denilmesini istemediği şeklinde yorumlanabilir.
O nedenle İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yaptığı “Evine dön” çağrısı siyasi kulisleri hareketlendirdi.
Bahçeli’nin çağrısı üzerine birbirine zıt yorumlar yapıldı.
Bir kesim, “Bahçeli, Akşener’i MHP’ye davet ediyor” dedi.
Bir kesim, “Bahçeli, İYİ Parti’yi ‘cumhur ittifakı’na davet ediyor” yorumunu yaptı.
Bir kesim ise “Bahçeli, Akşener’e ‘Git evinde otur’ diyor” dedi.
Meral Akşener ise olayı siyasi magazine benzetti.
Bahçeli’nin çağrısı hakkında nabız tutmak için İYİ Parti kulislerini yokladım. Bahçeli’nin bu çağrıyı yapmadan önce her yönüyle değerlendirdiğini, hesap kitap yaptığını düşünüyorlar.
“İkircikli bir cümle kullandı” diyorlar. Yani MHP’ye ya da ‘cumhur ittifakı’na girmesi yönünde de evine gidip oturması şeklinde de anlaşılabilecek bir cümle olduğunu söylüyorlar.
Tam o sırada Ukraynalı top model Daria’nın dünyaca ünlü turistik mekânlarımızdan olan Çeşme’de darp edilmesi olayı patlak verdi. Ukraynalı modelin yüzü kanlar içinde ağlarken çekilmiş fotoğrafları, turizmimize de Türkiye algısına da olumlu katkı yapmadı.
ETKİSİ SARSICI OLDU
Bu olayla ilgili yazacağım önemli şeyler var.
1- Ukraynalı modelin dayak yemesi ünlü bir isim olmanın ötesinde bir insan olarak üzücüydü. Ayrıca kadına şiddetin insanların en hassas olduğu konulardan olduğu dikkate alındığında, dayak olayının etkisi sarsıcı oldu.
ÇEŞME’YE ZARAR
2- Ukraynalı model Daria’nın turizmde dünyaya iftiharla sunduğumuz Çeşme’de olması ise ayrı bir yanlış oldu. Biz turistlere “Çeşme’ye gelin” derken, Çeşme Daria’nın dayak yediği yer olarak gündeme gelmemeliydi. Bu Çeşme’ye ve Türk turizmine yapılabilecek en büyük kötülük oldu. Hem Çeşme diyeceksiniz, hem ünlü model Daria’nın dayak olayı diyeceksiniz. Asla ikisi bir araya gelmemeliydi.
SABIKALI BEACH MOMO
3-
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Birinci dalga sahile indi” dedi. Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz ise “Kritik eşiğe takıldık” diye uyardı.
Ben sordum, Afşin Hoca koronavirüs hallerimizi anlattı.
* Sahillerdeki durum endişe verici boyutta mı?
“Görüntüler kesinlikle endişe verici boyutta. Kurban Bayramı kritik bir eşik demiştik. Ne yazık ki bu eşiğe takıldık. Ortaya çıkan manzara, sosyal hayatımızda ne kadar kontrolsüz olduğumuzu gözler önüne serdi.”
‘PARTİ KURACAĞIM’ DEMİŞ
Çünkü Muharrem İnce’ye yakın kaynaklarla konuşuyorum. İnce’nin “Parti kuracağım” dediğini söylüyorlar. Bu arada bir yanlışımı düzelteyim. İnce Bodrum’a gitmemiş, çalışmalarını Yalova’da sürdürüyormuş.
CHP’den başka bir kimliği olmadığını söyleyen Muharrem İnce’nin yeni parti kurma noktasına nasıl geldiğini aktaracağım. Ama İnce’nin “Cumhuriyetçileri bir çatı altında toplayacak olan yeni bir parti kuracağım” dediği ifade ediliyor. Atatürk’ün partisi Cumhuriyetçileri kendi çatısı altında toplayamıyor mu, CHP’nin ana omurgasını oluşturan Cumhuriyetçiler kendilerini sahipsiz kalmış mı hissediyorlar? Demek ki kendisini Cumhuriyetçi olarak tanımlayan CHP’lilerde duygusal bir kırılma yaşanmış.
PARTİNİN İLKELERİ
Muharrem İnce’ye yakın kaynaklarla bir değil birkaç görüşme yaptım. Edindiğim izlenim: Muharrem İnce sadece parti kurmaya karar vermemiş, aynı zamanda kuracağı partinin ilkelerini belirlemiş. Bir plan-program dahilinde yola çıkıyor diyebiliriz. Muharrem İnce’nin partisini yılbaşında kuracağı söyleniyor.
Muharrem İnce’nin yakın çevresine kuracağı partinin ilkelerini şöyle sıraladığı ifade ediliyor:
1-
Muharrem İnce, her kritik karar öncesinde olduğu gibi yine Bodrum’a çekildi. Hem tatil yapacak hem de kamuoyunun nabzını yoklayacak. CHP gibi bir partiden ayrılıp yeni bir parti kurma kararını almak kolay değil. Daha önce yeni parti kurma iddialarını jet hızıyla yalanlayan Muharrem İnce bu kez uzun süre sessiz kaldı. Dün sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı. ‘Bu süreçte bir gazeteye, haber ajansına konuşmadım, açıklama yapmadım. Memleket için doğru olduğuna inandığım bir karar aldığımda kararımı açıklarım’ dedi. Ama dikkat edin, parti kuracağı yönündeki haberleri yalanlamadı. Muharrem İnce nabız yokluyor.
TABANDAN BÜYÜK TALEP VAR
İnce’nin parti kurma konusunu artık gündemine aldığı konuşuluyor, bayramdan sonra ekibini toplayıp kararını netleştirmesi bekleniyor. Yakın kurmaylarına “Kurultaydan sonra çok talep alıyorum” dediği söyleniyor.
İKİ AYRI ANKET
Muharrem İnce’ye yakın ekibin potansiyeli belirlemek için iki ayrı kamuoyu araştırma şirketine anket yaptırdığı ifade ediliyor. “Muharrem İnce parti kursa oy verir misiniz” sorusuna yüzde 7 ve yüzde 9.5 oranında “evet” yanıtı verildiği belirtiliyor.
İNCE’NİN HAYAL KIRIKLIKLARI
Muharrem İnce, pandemi nedeniyle Bilkent Odeon’da yapılan CHP kurultayında Yalova delegeleriyle arka sıralarda yer almıştı. Kurultay sürecinde varlık gösteremeyen İnce’yi bu durumun rahatsız ettiği söyleniyor.
Muharrem İnce
Metropoll’ün her ay düzenli olarak yaptığı araştırmalarda başkanlık sistemiyle ilgili uyarıcı bir veri ortaya çıktı. Siyasetin sağ ya da sol olarak değil ittifaklara göre belirlendiği, başkanlık sistemi ve parlamenter sistem tartışmasının siyasetin ana eksenini oluşturduğu bir ortamda Metropoll’ün tespitleri önemliydi
BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ PARLAMENTER SİSTEM Mİ?
Metropoll’ün temmuz ayı araştırmasında “Parlamenter sisteme dönülmelidir” diyenlerin oranı yüzde 51.3 çıkıyor. “Başkanlık sisteminde kalınmalıdır” diyenler ise yüzde 48.7’ye ulaşıyor. “Bu sonuçlarda şaşırtıcı olan ne” diyebilirsiniz. İlginç olan şu: Başkanlık sistemi yükseliyor, parlamenter sistem geriliyor. 2019 yılı nisan ayında yapılan araştırmada “Parlamenter sisteme dönülmeli” diyenlerin oranı yüzde 56.6 çıkıyor. “Başkanlık sisteminde kalınmalıdır” diyenler ise yüzde 40.9’da kalıyor. Peki 2020 yılı Temmuz ayına geldiğimizde durum ne? “Parlamenter sisteme dönülsün diyenler” yüzde 51.3’e inerken, “Başkanlık sisteminde kalınsın” diyenler yüzde 48.7’e yükselmiş.
ÖZER SENCAR’IN YORUMU
Evet, çok büyük bir utanç yaşandı. İğrenç bir olayla karşı karşıya kaldık. HDP milletvekili Tuma Çelik’in cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilen D.K. büyük bir mağduriyet yaşadı. Ama yılmadı. Susmadı. PKK’nın baskısına, Tuma Çelik’in tehditlerine, HDP milletvekillerinin “Olayı kapat” baskısına rağmen onurlu bir mücadele verdi. Ve dün Meclis tarihinde ilk kez cinsel saldırıya maruz kalan bir kadını dinledi. Bu kadınlarımız adına önemli bir kazanım. Bundan sonra bu tür iğrençlikleri yapanların karşısında sadece yasalar olmayacak. Meclis de kadınlarımız için seslerini duyuracakları yeni bir mecra oldu.
D.K.’NIN CAN GÜVENLİĞİ İÇİN
D.K.’nın Meclis tarafından dinlenileceği haberini aldıktan sonra avukatı Adile Gürbüz’ü aramıştım. Gürbüz, Meclis’ten davet aldıklarını doğrulamış ancak bayramdan sonra gidebileceklerini
ifade etmişti. D.K. can güvenliği nedeniyle koruma altında tutuluyor. O nedenle müvekkilinin can güvenliğini düşünmüş olabilir. Önemli olan bir kadının can güvenliği sorunu yaşamamasıydı.
D.K.’NIN ANLATIMLARI KOMİSYONU ETKİLEMİŞ
Eğer D.K. PKK’nın ve Tuma Çelik’in tehditlerine boyun eğse bu olayı kapatsa hiçbirimizin haberi olmayacaktı. Batman Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyeti üzerine cinsel saldırı hakkında bilgimiz oldu. Tuma Çelik’in dokunulmazlığının kaldırılması için Meclis’te 5 milletvekilinden oluşan hazırlık komisyonu kuruldu. Komisyonda AK Parti’den Belgin Uygur, Ali Özkaya, İbrahim Halil Fırat, CHP’den Ali Mahir Başarır ile HDP’den Züleyha Gülün yer alıyor.
Komisyon dün öğleden sonra cinsel saldırıya uğrayan D.K.’yı dinledi. Hazırlık komisyonundaki milletvekilleri anlatımından etkilenmişlerdi. Milletvekillerinden aldığım bilgiye göre D.K., cinsel saldırı olayını şöyle anlatmış.
“HDP milletvekili Tuma Çelik seçimde birlikte çalışmayı teklif etti. Çocuklarım olduğunu ve aile içi sorunlarım bulunduğunu söyleyip kabul etmedim. Ama Tuma Çelik, ‘Amca kızı, gel bize gidelim, hem kahve içer hem de sorunlarımızı konuşuruz’ dedi. Beni Süryani Federasyonları Başkanı E.T.’nin Mardin Midyat’taki evine götürdü. Evde kahve içtikten sonra bana tecavüz etti. O gün özel günümdü. Salondaki kanepenin üzeri kan lekesi oldu. Çelik’e ‘Seni partiye şikâyet edeceğim’ diye bağırdım. Bana, ‘Ben vekilim, dokunulmazlığım var. Olmadı siyasi hayatım biter, giderim Avrupa’da yaşarım. Eğer duyulursa yöre halkı benim için ‘Erkektir, bir zamparalık yaptı’ derler. Ama sen, eşin ve çocukların insan içine çıkamaz’ dedi.”