1 Temmuz’da ise Suriye tarafında bu kez bir Türk, Suriyeli bir kız cocuğuna cinsel istismarda bulundu yalanı ile ortalık karıştırıldı. TIR’larımıza saldırılar oldu. Bayrağımız indirildi.
Eşzamanlı olarak bu kez Hatay’da, Gaziantep’te, Konya’da, İstanbul’da yine Suriyelilere yönelik saldırılar yaşandı. Doldur boşalt yapılıyor gibi...
ORGANİZE OLMUŞLAR
Siz bu olayları biliyorsunuz. Kayseri’de WhatsApp üzerinden organize olup Suriyelilerin mahallelerine saldıranların, WhatsApp yazışmalarını yayımladım. Bunların göçmen kaçakçılığından cinsel tacize, uyuşturucudan yağmaya, hırsızlığa kadar 36 ayrı suçtan sabıkalı olduklarını İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya açıkladı.
Kamyonuyla cezaevindeki koğuş arkadaşlarını taşıyan şahsın cinsel tacizden adli sicil kaydı olduğu ortaya çıktı.
Memlekette cinsel taciz suçlusu namus bekçisi kesilmiş! Göçmen kaçakçılığı yapanlar mülteci düşmanı olmuş!
FAY HATLARI
Bu provokasyonları tezgâhlayan istihbarat servisleri cinsel taciz, mülteciler gibi toplumun hassas olduğu konularda fay hatlarını harekete geçirdiler. Ama bir şey daha yaptılar. O çok tehlikeli bir tezgâhtı.
Daha önce iki liderin görüşmesi gündeme gelmişti. Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri ilişkilerinin iyileşmesi ve Erdoğan ile Sisi görüşmesinden sonra Putin, inisiyatif alıp Esed’le görüşmenin mimarı olmak için devreye girmişti. Ama İran buna engel olmuştu.
SORUN YUMAĞI
Erdoğan-Esed görüşmesi için umutlar yeşeriyor ama Suriye’de sorunlar çok büyük. Suriye, süper güçlerin oyun alanı. Bir yandan vekalet savaşları diğer yanda Suriye’nin geleceğinde yer almak için verilen mücadele nedeniyle ülkede tam bir dehşet dengesi yaşanıyor. Ama bir yerden başlamak gerekiyor.
DEHŞET DENGESİ
Yumağın ucunu bir yerden çekmek gerekiyor. Dehşet dengesini, fırsat penceresine çevirmek gerekiyor. Esed’in önünde iki yol var. Ya dehşet dengesi devam edecek ya da hızla normalleşme süreci başlayacak. Irak bu tercihi yaptı, kazançlı çıktı. Irak’ta iç savaş değil, Kalkınma Yolu Projesi konuşuluyor.
İSRAİL TEHDİDİ
Ayrıca Esed’in çok fazla bir tercih noktası kalmadı. İsrail tehlikesi her geçen gün büyüyor. Gazze’den sonra Lübnan’a yönelen İsrail’in bir adım sonrası Suriye...
Zaten
Bu soru haklı. Çünkü geçmişte de iki liderin görüşmesi gündeme gelmişti ama gerçekleşmedi. İran’ın engel olduğu söylendi. Zaten sorun burada düğümleniyor. Masaya oturduğunda yanında ya İran oluyor ya da Rusya. Esed son karar mercii değil.
NORMALLEŞME DÜŞMANLARI
Ayrıca ne zaman Türkiye ile Suriye arasında normalleşme ihtimali gündeme geliyor, Erdoğan ile Esed görüşmesi yönünde bir gelişme yaşanıyor, ortalık karışıyor.
Türkiye ve Suriye’de organize gruplar harekete geçiriliyor. Amaç Erdoğan- Esed görüşmesini engellemek, Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesini önlemek.
ORGANİZE SALDIRILAR
Kayseri başta olmak üzere Hatay, Gaziantep ve Konya’da yaşanan olayları kastediyorum. Hem ‘Suriyeli mülteciler gitsin’ diyorlar hem de bu ihtimal ortaya çıkınca süreci sabote edecek provokatif eylemler yapıyorlar. Bu bir çelişki değil mi? Çelişki ama savaştan beslenenler var. Savaş lordları, savaştan beslenen kabileler, terör örgütleri DEAŞ, PKK ve selefi örgütler ile ABD, İran ve Rusya.
Türkiye-Suriye ilişkileri normalleşirse onlara ekmek çıkmayacak.
RUSYA-İRAN
Daha 2 ay önce ‘Erken seçim çağrısı yapmayacağım’ diyen Özgür Özel, şimdi neden erken seçim de ısrar ediyor?
Tarihleriyle vereceğim. 2 ay önce “Erken seçim istemiyorum” diyeceksin, üç gün önce “Seçimler en erken 1.5 yıl sonra olur” diye açıklama yapacaksın, dün ise “Yarın karar alalım, iki ay sonra seçim olsun” diye çıkış yapacaksın.
1 AY İÇİNDE
Özgür Bey bu açıklamalarınızın üzerinden bir ay ya da bir yıl geçmedi. Artık her gün farklı bir açıklama yapıyorsunuz. Artık bir gün içinde iki ayrı açıklama yaparsanız şaşırmayacağım
TARİHLERİYLE
“Erken seçim olacaksa buna yine halk karar verecek. Ben bir erken seçim çağrısı yapmıyorum.” (2 Nisan)
“Ben, ana muhalefet lideri olarak seçimde verdiğim söze bağlıyım ve bir erken seçim çağrım yok.” (23 Nisan)
“
6-7 Eylül olaylarında Ada’daki evi saldırıya uğrayan Lefter, “15 gün önce gol attığımda omuzlardaydım, o gün ise kayalar ve boya tenekeleri ile karşılaştım. En kötüsü harçlık verdiğim çocuklar evime saldırdı. Kızlarım küçüktü, onları öldürmeye kalktılar.”
Bu zaman ayarlı provokasyonlar bizde hiç bitmiyor.
TERÖR ESTİRDİLER
Hafta sonu Kayseri’de yaşadık.
‘Suriyeli birisi, 7 yaşındaki Türk kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmuş’ haberi yayıldı. Sonra organize gruplar dalgalar halinde Suriyelilerin evlerine, işyerlerine saldırdılar. Araçlarını ters çevirip yaktılar, camları, çerçeveleri indindiler.
YALAN HABER
Suriyeli şahsın yine Suriyeli olan bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu, şahsın yakalandığı, kız çocuğu ve ailesinin devlet korumasına alındığı söylense de vandallar yakıp yıkmaya devam ettiler.
Haber doğru olmasa da organize gruplar amaçlarına ulaşmışlardı.
Normalleşme süreciyle ilgili de benzer bir süreç işliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kelebek ömürlü olmasın” diye uyarmıştı. Tam aksine normalleşme sürecinin kelebek etkisi yapması bekleniyordu.
HASAR ALDI
Ama Özgür Özel’in neden olduğu yol kazası, Bahçeli’nin resti nedeniyle normalleşme ağır bir hasara uğradı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İade-i ziyaretimizin üzerinden daha iki gün bile geçmeden yapılan ve daha sonra dozu sürekli artırılan çiğlikleri herkes takip ediyor. Karşımızdakilerin ciddi bir hazım problemi yaşadıkları anlaşılıyor” diye tepki göstermişti.
RAFA MI KALKTI
Peki bu durumda normalleşme süreci tamamen rafa mı kaldırıldı?
İlk başlardaki heyecanını kaybetti, sınırları daraldı ama tamamen ortadan kalkmadı.
NORMALLEŞME BİTMEDİ
Bu sorunun cevabını öğrenmek için güvenilir kaynakları zorladım. ‘Hayır görüşmeyecekler’ denilmedi ama ‘evet görüşecekler’ diyen de olmadı. Derin bir sessizlikle karşılaştım. Bu sessizlik beni kuşkulandırdı. Ben de bunun üzerine soruyu ortaya atma gereği duydum.
Belli ki Rusya’nın yürüttüğü arka kapı diplomasisinde bir aşamaya gelinmiş. Bu görüşme Astana’da da olabilir, başka bir yerde de gerçekleşebilir. Tabii bilinince dahi bu tür kritik konular en son ana kadar saklanır.
DÜNYA KUPASI’NDA SİSİ GÖRÜŞMESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Dünya Kupası’nın başlama maçını izlemek üzere Katar’a gittik. Maç başladı, bizi apar topar stadyumdan çıkardılar. Bize Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın maçın ikinci yarısında Türkiye’ye hareket edebileceği söylendi. Oysa az ötemizde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Devlet Başkanı Sisi ile görüşüyormuş. Ne zaman ki maç bitti, bir süre sonra uçağa binmek üzere hareket ettik, Erdoğan’ın Sisi ile görüştüğü haberini aldık.
PING -PONG DİPLOMASİSİ
Bu tür görüşmeler kimi zaman bir futbol karşılaşması öncesinde kimi zaman bir zirvede gerçekleşir. ABD ile Çin’i yakınlaştıran ‘ping-pong diplomasisi’ değil miydi?
ÜÇ AÇIKLAMA
Esed özelinde bunun bir de geçmişi var.
Doğrusu 31 Mart yerel seçimlerinden CHP birinci parti olarak çıkınca gözler Özgür Özel’in ne diyeceğine çevrilmişti. ‘Yerel seçimden başarıyla çıktık, haydi seçime’ demesi yadırganmazdı. Hatta CHP içinde bu yönde beklentisi olanlar vardı.
ERKEN SEÇİM İSTEMEDİ
Özgür Özel erken seçim istemedi. Siyasi fırsatçılık yapmadı. Ayrıca muhalefet istese de Meclis’te erken seçim kararı alacak sayısı yok. Ama CHP’nin erken seçim diye bastırması iktidar üzerinde bir baskı oluşturur. İktidar önündeki 4 yılı seçimsiz geçirmek ister. Bu hem içeriye hem dışarıya önemli mesaj olur.
TEPKİ GÖREBİLİRDİ
Gerçi hemen seçim sabahı ‘erken seçim’ diye ortaya çıkmak milletten tepki de görebilirdi. Halkımız, ‘Biz iktidarı 2023 seçimlerinde belirledik. Sana yerel yönetimlerde hizmet etme görevi verdik. Sen bu krediyi başka yere kullanma’ diyebilirdi. Sanıyorum Özgür Özel de tecrübeli bir siyasetçi olarak bunu gördü. Yani iki yanı keskin bıçak durumu.
ERKEN SEÇİM KARTI
Özgür Özel’in normalleşme sürecinin ruhuna aykırı olan çıkışı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepkisinden sonra ilginç bir gelişme yaşandı. Özgür Özel erken seçim kartını masaya sürdü. Halkın erken seçim talebinin giderek arttığını söyledi. “Siyaseten böyle devam edeceklerse erken seçim kaçınılmaz olur” dedi. Bir de takvim verdi.
“