İsrail’in işgali altındaki Golan tepelerindeki Mecdal Şems beldesinde çocukların top oynadığı saha roketle vuruldu.
Netanyahu hemen Amerika gezisini yarıda kesip İsrail’e dönme kararı aldı. Kabine olağanüstü toplandı. Hizbullah’a karşı savaş yetkisi alındı. Netanyahu ayağının tozuyla düşen roketle 12 çocuğun öldüğü Mecdal Şems kasabasına gitti.
NETANYAHU’YA TEPKİ
Netanyahu şov yapmayı planlıyordu ama müthiş bir tepkiyle karşılandı. “Savaşı uzatıyorsunuz, çocuklarımızı öldürüyorsunuz, çocuklarımızın katilisiniz” şeklindeki tepkilere daha fazla dayanamadı, orayı terk etmek zorunda kaldı.
İSRAİL’E YAKINLAR
Oysa Mecdal Şems, İsrail’e yakınlığı ile bilinen Dürzilerin yaşadığı bir belde. Dürziler, Lübnan’da İsrail’e en yakın grubu oluşturuyor. İsrail ordusunda ve poliste görev yapıyorlar. Cezaevlerinde infaz koruma memuru olarak görevlendiriliyorlar.
Bu kadar yakın olmalarına rağmen Dürzi Mecdal Şems kasabası halkı Netanyahu’ya neden tepki gösterdi?
İSRAİL VURDU
Düğünlerimiz, kına gecelerimiz halaysız olmaz.
Kol kola gireriz, türküler söyler, birbirinden güzel figürler sergileyerek halayımızı çekeriz.
Halay bizi biz yapan kültürel değerlerimizden biridir.
Oğlumuzu, kızımızı evlendirirken halay çekeriz. Sevdiklerimizin düğününde kol kola girer halaylar çeker, türküler söyler, mutluluklarını paylaşırız.
HALAYIMIZIN ÜNÜ SINIRLARIMIZI AŞTI
Yurtdışında halay çekilen bir düğün gördüğünüz zaman bilin ki o bizim milletin düğünüdür. Girin halaya kimse size ‘Sen kimsin?’ diye sormaz. O da bilir ki halay çekmeyi bilen birisi varsa bizim insanımızdır.
Güzel halay çeker, güzel türküler söyleriz. Ünü sınırlarımızı aşan halay maalesef ki birkaç gündür farklı bir şekilde haberlere konu ediliyor.
TERÖR PROPAGANDASI
1-Moskova
2-Bağdat
3-Türkiye-Suriye sınırındaki Kesep kapısı.
Dikkat ettiniz mi artık kimse görüşme olmayacak demiyor. Sadece nerede olacağı ve şartları konuşuluyor.
AĞUSTOS İHTİMALİ
İki liderin görüşmesi için gözler ağustos ayına çevrilmiş durumda. Tarih ve yer konusunda ihtiyatlı olmakta yarar var. Bir yetkili, “İki liderin görüşmesi için inisiyatif almaya çalışan ülkeler var” dedi. Yani sadece Putin devrede değil. Irak Başbakanı Sudani de elini taşın altına koymuş durumda.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da yaptığı açıklamalarla Putin ve Sudani’nin elini güçlendirdi. Erdoğan 7 Temmuz’da, “Davetimiz her an olabilir” demişti.
RUS İSTİHBARAT
ABD’nin yeni bir günü daha oldu. 24 Temmuz utanç günü.
Çocuk katili, Gazze katliamcısı, soykırımcı, terörist, günümüzün Hitler’i olan Netanyahu 24 Temmuz’da ABD kongresinde onur konuğu olarak konuşturuldu.
ALKIŞLAR NE İÇİN
1 saat süren konuşması boyunca tam 72 kez ayakta alkışlandı. Her 40 saniyede bir ayağa kalkıp alkışladılar. Kongre salonuna girerken 3 dakika 40 saniye boyunca alkışlar dinmedi. Netanyahu dahi, “Burada alkışlamayın” demek durumunda kaldı. Kongre üyeleri öyle coşkuluydu ki, kendilerinden öyle geçmişlerdi ki, sanki bir toplu ayin içerisinde gibilerdi. Netanyahu’yu dahi dinlemediler, ayağa kalkıp alkışlamaya devam ettiler.
SUÇ ORTAKLIĞI
Neyi alkışladılar? Bir saatte bir, 4 çocuğun, 72 kadının öldürülmesini alkışladılar. Şimdiye kadar 40 bini aşkın insanın katledilmesini alkışladılar. Böylece ABD’nin, Gazze’deki katliamın suç ortağı olduğu tescillendi.
Artık Amerika’nın sembolü olan Özgürlük Anıtı’nı yıkıp yerine, elleri kanlı bir utanç anıtı dikerler.
SEN NE MUHTEŞEM
Ama o bilgi bu toplantı için değildi. Zaten bu toplantıya yetişmesi beklenmiyordu. Ama önümüzdeki MKYK’da değişiklik gerçekleşebilir.
SERT TARTIŞMALARDAN KAÇININ UYARISI
Benim asıl dikkat çekmek istediğim Cumhurbaşkanı Erdoğan, MKYK’da “Sert tartışmalardan kaçının” diye uyarıda bulunuyor. Peki bunu niçin yapıyor?
Aksine Erdoğan, sert tartışmaları seven bir liderdi. Ama yeni sürecin dili farklı. Çünkü Erdoğan normalleşme sürecinin devam etmesini istiyor. Sert tartışmalarla normalleşme sürecinin zehirlenmesini istemiyor. Daha önce de “Normalleşme süreci kelebek ömürlü olmasın” diye uyarıda bulunmuştu. Ama maalesef Özgür Özel bunun kıymetini bilemedi.
NORMALLEŞME SÜRECİNİ ÖNEMSİYORUZ
Normalleşme ve yumuşama sürecini ihanet projesi olarak tanımlayanların aksine Erdoğan hem içeride hem dışarıda normalleşme sürecinin devam etmesinden yana.
Bir MYK toplantısında, “Biz normalleşme ve yumuşama sürecini önemsiyoruz. Bizim iyi niyetimizi istismar ettiler ama buna rağmen normalleşme süreci devam edecektir. Bu noktadan sonra biz bunu kendi yöntemlerimizle devam ettireceğiz” demişti.
MHP’Yİ TEDİRGİN
Sadece kaset savaşları yaşanmıyor. Rakipler birbirlerinin yollarına mayın döşemeye çalışıyorlar. Zamanı geldiğinde düğmeye basıp patlatmak için...
İMAMOĞLU’NUN DAVASI
Ekrem İmamoğlu şu anda CHP’de en güçlü kişi. Kılıçdaroğlu’nu devirdi, Özgür Özel’i CHP’ye Genel Başkan yaptı. İmamoğlu’nun en büyük hedefi ise 2028’de cumhurbaşkanı adayı olmak. O nedenle CHP’de cumhurbaşkanlığı rüyası görenlerin en büyük hedefi şu: Ekrem İmamoğlu’nun Ankara’da İstinaf Mahkemesi’nde bir dosyası var. YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanıp, 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Dosyası İstinaf Mahkemesi’nde ama Yargıtay yolu da açık. Eğer cezası Yargıtay tarafından onanırsa siyasi yasaklı olacak. Böylece 2028 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olması tehlikeye girecek.
CUMHURBAŞKANLIĞI SAVAŞI
CHP içinde cumhurbaşkanı adaylığı için favori gösterilenlerin, Ekrem İmamoğlu’nun İstinaf Mahkemesi’ndeki dosyasıyla ilgilenmeye başladığı söyleniyor. Demirel’in dediği gibi “Cumhurbaşkanlığı makamı hiçbir faninin elinin tersiyle iteceği bir makam değildir”.
Bu ülkede darbeler cumhurbaşkanı olmak için yapılmadı mı? Siyasi tasfiyeler cumhurbaşkanlığı makamı uğruna gerçekleştirilmedi mi?
NE DEMİŞ?
CHP’deki ayak oyunlarının şaşılacak bir tarafı yok. Ayrıca bu kez cumhurbaşkanlığı umutları daha da artmış durumda. Kulislerde konuşulduğuna göre, CHP’li bir yetkili
Biden yerine yardımcısı Kamala Harris’i önerdi. 19 Ağustos’ta yapılacak olan kongrede Demokrat Parti’nin Kamala Harris’i aday göstermesi bekleniyor. Pek ihtimal verilmemekle birlikte Michelle Obama’nın ismi de gündemde. Bu durumda seçimlerde Kamala Harris’le Trump yarışacak.
Kamala Harris kahkahalarıyla ünlü bir isim. Bu nedenle kendisine “Bayan kahkaha” deniliyor. Öyle ki en olmadık yerde yüksek sesli bir kahkaha atmasına tanıklık edebiliriz.
Trump ise asık suratlı bir siyasetçi. Gözaltında çekilen fotoğrafında asık suratlıydı. Suikasta uğradığında dahi ayağa kalkıp “Savaş, savaş, savaş” diye bağırdı.
Bakalım seçimlerde bayan kahkaha mı seçilecek, yoksa bay asık surat mı yeniden Amerikan başkanı olacak?
KAMALA HARRIS’İN AVANTAJLARI
- Kadın olması. Seçilirse ABD’nin ilk kadın başkanı olacak.
- Siyahi olması.
Büyük usta hayatta olsaydı bu sözünü günceller, “Batı’da düello vardır, doğuda pusu. CHP’de ise kaset kumpası” derdi. Aslında kaset kumpası bir FETÖ yöntemiydi. FETÖ tarafından CHP’ye ve MHP’ye kurulmuştu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bir kaset darbesiyle tasfiye edilip yerine Kemal Kılıçdaroğlu getirilmişti. MHP’de ise genel başkan yardımcıları kaset tehdidiyle istifa etmek zorunda bırakılmışlardı.
ŞANTAJ MONTAJ KASETLERİ
Şantaj-montaj kasetleri MİT TIR’ları operasyonunda ve 17-25 Aralık sürecinde Erdoğan’a karşı kullanılmak istendi.
Kılıçdaroğlu, 17-25 Aralık’ın şantaj-montaj kasetlerini Meclis kürsüsünden dinletti.
Önce FETÖ kumpası sonucunda CHP Genel Başkanlığı’na geldi, sonra FETÖ’nün şantaj ve montaj kasetlerini Meclis kürsüsüne taşıdı. 15 Temmuz darbe girişimi hakkında ise FETÖ ağzıyla konuşup ”Kontrollü darbe” dedi.
BAYKAL’IN SESİ TİTREMİŞTİ
Baykal’a kaset kumpasının yaşandığı günlerdi. Bir gün önce yayında kaset komplosu tartışılmış, ben siyasetin kasetler üzerinden tanzim edilmesinin tehlikeli olduğunu savunmuştum. Yeni Şafak gazetesinde çalışıyordum. Sabit hattan cep telefonum arandı. Deniz Baykal, ev telefonundan aramıştı. Şantaj- montaj kasetleri üzerinden CHP’nin dizayn edilmek istendiğini konuşmuştuk. Bunun Türk demokrasisine pusu olduğunu paylaşmıştık. Telefonu kapatırken, sesi titredi “Sağol kardeşim, çok sağol” dedi.
ECEVİT’LE