Paylaş
Özgür Özel, “Asgari ücret artsın, emekli maaşı bir asgari ücret olsun diyorsan bu akşam başlıyoruz. Işıkları yakın, ışıkları kapatın” diye çağrı yaptı.
CHP’liler iki gündür akşam saat 21’de ışıkları kapatıp yakıyorlar.
Meşru zeminlerde kalmak şartıyla eylem yapmak demokratik bir haktır.
Ancak bazı eylemlerin milletin hafızasında yeri vardır.
SİMGELER
Gezi’nin simgesi ‘Kırmızılı Kadın’dı. Sonra Kandil’den çıktı.
Gezi kalkışması sırasında bir de duran adam ortaya çıkmıştı. Demokrasiye karşı duran ama darbeye koşan adam... Batı’daki eylemlerin kötü bir kopyası olduğu ortaya çıktı. Pek tutmadı.
TURUNCU DEVRİM
Soros’un ünlü turuncu devrimi vardı. Turuncu renkli bayraklar kullanılır, turuncu renkli fularlar takılırdı. Amerikancı darbenin ayak sesleriydi. Ülkeleri karıştırmaktan başka bir işe yaramadı.
SUSURLUKLA BAŞLADI
Işıkların kapatılıp yakılması eylemi ise Susurluk sürecinde ortaya çıktı. Susurluk kazasında ortaya çıkan devlet, polis, mafya üçgenine karşı avukat Ergin Cinmen ve arkadaşları ‘sürekli aydınlık için 1 dakika karanlık eylemi’ni başlatmışlardı.
Faili meçhullerin yaşandığı, derin devletin sorgulandığı bir dönemdi. Ama bu daha sonra Refahyol Hükümeti’ne karşı bir eyleme dönüştü.
28 ŞUBAT’IN SİMGESİ OLDU
28 Şubat’ın simgesi oldu. Çünkü 28 Şubat MGK’sından sonra uzun süre devam etti. Ta ki Refahyol Hükümeti yıkılana kadar. Darbeciler bu eylemi kendi lehlerine kullandılar. Bir gün “Genelkurmay’ın ışıkları yandı söndü” haberleri yapılıyor, diğer gün askeri lojmanların önünden ışıkların yakılıp söndürülmesi eylemi canlı yayında veriliyordu.
IŞIKLAR KİMİN İÇİN YANIP SÖNDÜ
Önce ışıklar söndürülüp yakıldı. Sonra işin içine tencere tava girdi. 28 Şubat MGK’sı ile sonun başlangıcı başladı. Sonra iş çorap söküğü gibi geldi. Ankara gazetecileri olarak darbe fısıltısı kulağımıza gelince, ilk iş olarak ‘Genelkurmay’ın ışıkları yanıyor mu?’ diye bakarız. 28 Şubat’ta ise ışıklar darbeciler için yakıldı. Seçilmiş hükümet için kapatıldı. Kapatılıp yanan ışıkların arasından cumhurbaşkanlığı hevesine kapılanlar ise darbe için gün saymaya başladı.
ABD BÜYÜKELÇİSİ’NİN İTİRAFI
O dönem ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne vekalet eden Ricciardone, Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir’in iki kez kendisine geldiğini, darbe için destek istediğini ancak Washington’ın klasik usulde bir darbeye karşı olduğu için izin vermediklerini, “Gidip parlamentoda bu işi halledin” dediklerini aktarmıştı.
ABD POSTMODERN DARBE İSTİYORDU
Çünkü Washington’da Dışişleri Bakanı Albright başkanlığında yapılan bir toplantıda, Türkiye’de klasik yöntemlerle yapılacak bir darbenin doğru bulunmadığı, Refahyol Hükümeti’nin parlamento için dengeleri kullanarak postmodern yöntemlerle düşürülmesi kararı alınmıştı. 28 Şubat o nedenle postmodern bir darbe olarak gerçekleştirildi.
Eğer ABD, ‘tankla topla yapın’ diye izin verseydi bir an bile tereddüt etmezlerdi.
DARBE YAYINI
Refahyol Kabinesi’nden bakanlar istifa ettirildi, DYP bölündü. Erbakan istifaya zorlandı. Erbakan istifa etmezse darbe olacak havası Ankara’yı sarmıştı. Erbakan’ın istifa ettiği 18 Haziran gecesi öncesinde televizyonların haber merkezlerinde darbe yayını yapacak kadrolar hazır bekletildi, Ankara bürolarında nöbet tutuldu.
FETÖ’NÜN 28 ŞUBAT AŞKI
28 Şubat sürecini anlattım ama burada bir halkayı eksik bıraktım.
Fetullah Gülen, 28 Şubat’la birlikte kamuoyunun önüne çıktı. Televizyon programlarına çıkıp Erbakan’a çekil çağrıları yaptı. “28 Şubat sevaptır” diye konuştu. Ankara’da gazetecileri toplayıp darbe yapılacak korkusu yaydı.
Bunu niye anlattım?
28 ŞUBAT’TA ORDUYA YERLEŞTİ
FETÖ, 28 Şubat’a çok güçlü bir şekilde destek verdi. 28 Şubat’ta eşlerinin başı kapalı olduğu için dindar subaylar ordudan atılırken, FETÖ’cü askerler eşlerinin başını açtı, içki içti, seküler bir görünüme büründüler. Hatta dindar subayları ihbar ettiler. Böylece FETÖ’cüler kendilerine yer açtılar ve FETÖ, TSK içindeki en büyük yapılanmasını 28 Şubat sürecinde gerçekleştirdi.
28 ŞUBAT TRAVMASI
28 Şubat bir travmaydı. 28 Şubat’a giden yolların yapı taşları ise ışıkları söndürüp yakma eylemi ile döşenmeye başladı.
Özgür Özel yıllar sonra 28 Şubat’ın simgesi olan bir eylemle karşımıza çıktı. Şimdi sormak istiyorum; bu ışıklar kimin için yakılıp söndürülüyor?
Asgari ücret 25 bin lira olsun, en düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesine çıksın, fındık, buğday, çay taban fiyatları yükseltilsin diye yapıyoruz diyecekler.
MASUM BAŞLAMIŞTI
Işıkları söndürüp yakma eylemi 28 Şubat’la başlamamıştı. Susurluk için başlatılmıştı ama 28 Şubat’ta da kullanıldı. Milletin hafızasında 28 Şubat’ın simgesi olarak kaldı. Algı böyle oluştu.
Demokratik eylem haktır, ama bula bula milletin hafızasında bir travmaya neden olan 28 Şubat’ın simgesi eylemi mi buldunuz? Hadi ona bir de Gezi eylemlerinin simgesi olan tencere tavayı ekleyin olsun bitsin: “Tencere tava, aynı hava.”
ÖZGÜR ÖZEL’İN ZİKZAKLARI
Özgür Özel’in iki sorunu var. Çok zikzak yaptığı için güven vermediğini söylüyorum. Güven, bir lider için en önemli özelliktir. Bu konuda karnesi zayıf.
Ama benim asıl dikkat çekmek istediğim nokta o değil. Özgür Özel’in eylem kararı aldığından CHP milletvekillerinin haberi canlı yayın sırasında oluyor. Partisinin yetkili kurulları ile görüşmeden bu tür kararları alıyor. Ayaküstü alınan kararlar ne kadar isabetli orasını bilmiyorum.
CAN ATALAY EYLEMİ
Can Atalay için Meclis’te oturma eylemi yapılması kararı almıştı. Milletvekilleri kararı canlı yayında öğrendi. Ne oldu? Sonuç alabildi mi? Daha sonra kara kara eylemi nasıl sonuçlandıracağını düşündü. Eğer normalleştirme sürecini sabote eden “Suç ortağını bize doğru itme” çıkışını yapmasaydı farklı yönde gelişmeler yaşanabilirdi.
CANLI YAYINDA ÖĞRENDİLER
Işıkların söndürülüp yakılması eylemini de CHP milletvekilleri canlı yayında öğrendiler. Şimdi eylemin devam ettirilmesi kararı alınmış. Ne zamana kadar devam ettirilecek belli değil.
15 TEMMUZ’DA NE YAPACAKLAR
Pazartesi günü 15 Temmuz’un yıldönümü. Türkiye tarihine bir milletin çıplak elleriyle darbeyi önlediği destansı bir direnişin adı 15 Temmuz. CHP tarihi, darbeler tarihi demek. Ama 15 Temmuz’da başta Özgür Özel olmak üzere CHP, demokrasinin yanında yer aldı. Peki şimdi 15 Temmuz’da da 28 Şubat’ın simgesi olan ışıkları söndürüp yakmaya devam edecekler mi?
Paylaş