Spor kulüplerinin halka açılması sihirli değnek mi?
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
HALKA Açılma, hiç şüphesiz sihirli bir değnek değil. Halka açılmak; Yönetim Kurulunun şirketi iyi yönetmesi ve iyi profesyonel yöneticiler bulmaları ve o yöneticilere imkan vermeleri, ekonomik konjöktürün izin vermesi ile olumlu sonuçlar verebilir.
Bundan hem Spor Kulübü, hem üyeler ve taraftarlar, hem de hisse senedi alanlar yararlanırlar.
Ayrıca halka açılma sonunda elde edilecek hisse senedi satış gelirlerinin verimli ve gelir getirecek alanlarda kullanılması gerekir. Bu gelirler, başarısız futbolcu ve teknik direktörlerin finansmanında kullanılacak olurlarsa hiç bir işe yaramaz.
Futbolcuların vergi stopajı sorunu, halka açılmanın önünde büyük bir engel. Çünkü halen futbolculara ödenen her türlü ücret gelirlerinin yüzde 40 dolayında bir kısmının gelir vergisi stopajı olarak Vergi İdaresi'ne yatırılması gerekiyor. 1998 yılından önce bu oran yüzde 15'di. Bu stopaj yükü görüntüde futbolcudan kesilerek yatırılıyor gibi ise de , gerçekte Kulüplerin üzerinde büyük bir yük. Futbolcuların 'sanatçılar' gibi serbest meslek erbabı sayılarak, vergi mükellefi sayılmaları ve vergi idaresi ile başbaşa bırakılmalarında yarar var. Aksi halde stopaj ödemeleri, şirketlerin kazançlarını bir kaç kere katlar.
KAMUSAL YARARLARI
Halka açılan şirketler Sermaye Piyasası Kanunu şartlarına tabi olacak ve SPK denetiminde olacaktır.
Borsaya kote edilmeleri durumunda şirket hakkında her türlü bilgi ve gelişmeleri Borsa'ya zamanında bildireceklerdir.
Ayrıca A.Ş statüsünde oldukları için Tam Tasdik kapsamında Yeminli Mali Müşavirler tarafından denetleneceklerdir.
Böylece kayıtlarının daha sağlıklı olması sağlanacaktır. O nedenle Şirketleşme ve halka açılmaların Kanunlar ve Maliye Bakanlığı tarafından desteklenmesi yerindedir. Bu destek vardır ve daha da arttırılmalıdır.
Elli milyon dolarlara varan bütçeleri ve çeşitli tesis ve kurumları ile spor kulüplerinin artık dernek statüsünde yönetilmeleri ve kayıtlarının tutulması imkansız hale gelmektedir.
Şirketleşme ve Halka açılma, Kulüplerin kurumsallaşması yönünde önemli bir adımdır. Bu şirketler eğer yöneticiler gerçekten izin verirse gerçek profesyoneller tarafından yönetilecektir.
Şirketlerin hukuk organizasyonları, kaçak markalı ürünlerin satışı ile çok başarılı bir hukuk savaşı vermektedirler. İsim haklarının korunması yolunda yeni çıkan yasanın da desteği ile son bir yıl içinde korsan logolu ürün satan yüzlerce işyeri ve kişi hakkında davalar açılmış ve pek çoğu ağır para ve hapis cezalarıyla sonuçlanmıştır.
Şirketleşme ve sonucunda halka açılma başarılı sonuçlar vererek kulüplere sağlam ve sürekli gelir kaynakları bulabilirse, kulüplerin 'Paralı Başkan/Paralı Yönetici' lere devamlı olarak muhtaç olmaları ortadan kalkacak, kulüpler kendi ayakları üzerinde duracak ve para koymayan fakat nitelikli kişilerin de yönetimde olmaları imkanı doğacaktır.
Şirketleşme ve Halka açılmanın geçmişi Avrupa'da da henüz çok yeni. Şirketleşme ve halka açılmanın en iyi örneklerinden biri İngiltere'nin Mancherster United Kulübüdür. 1995 yılında şirketleşmeyi müteakip halka açılmış ve gelirlerinde büyük artışlar sağlamıştır. Borsada büyük değişiklikler göstermekle birlikte 560 milyon Euro civarında bir piyasa değeri vardır.
İtalyan Juventus, daha sonraki dönemde halka açıldı Piyasa değeri 500 milyon Euro. İtalya'da ayrıca Roma ve Lazio da hisselerini halka arzettiler.
Bu ülke ve kulüplerin dışında da pek çok ülke ve kulüpte halka açılmalar gerçekleşti. Amaç gelirlerin daha organize bir şekilde sağlanması.