Emlak Vergisi'nde ikinci taksit ilki ile aynı olsun
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
BİLİNDİĞİ gibi; 2002 yılı emlak vergilerinin hesaplanmasında önemli rol oynayan arsa değerlerinin belediyelerce aşırı yüksek ve dengesiz olarak tespiti, Bayındırlık Bakanlığı inşaat birim fiyatlarının 1998 e göre on kat arttırılması ve bütün bunlar yetmezmiş gibi vergi oranının büyük şehirlerde iki kat arttırılması ile emlak vergileri sorunu içinden çıkılmaz bir hal almıştı.
Ortaya koyduğumuz haksızlık örneklerini yerinde bulan Maliye Bakanlığı'nın geliştirdiği bir kanun tasarısı, TBMM'de 7 Mart 2002 tarihinde 4746 sayılı kanun ile 'kısmen' yasalaştı. 'Kısmen' diyoruz, çünkü on gündür Cumhurbaşkanı'nın imzasını ve Resmi Gazete'de yayınlanmasını bekliyor 'geçerli' olması için kamuoyu!
YASA NELER GETİRDİ?
Cadde ve sokakların vergi değerleri kanunun yayınlanmasından itibaren 30 gün içinde Takdir Komisyonlarınca yeniden takdir edilecek.
Takdir edilen değerler, her ilde kurulacak üst kurullarca denge açısından incelenecek.
Bu kıymetlere Ticaret Odası, belediye ve muhtarlarlar itiraz etmezse kesinleşecek.
Bütün bu işlemler birkaç ayı alacağı için, herkesin kesin emlak vergisi ancak ikinci taksit dönemi olan kasım ayına doğru kesinleşecek.
O zamana kadar vatandaşlar birinci taksit olarak 2002 yılı Mart/Mayıs döneminde 2001 yılı emlak vergi değerini YDO oranı olan yüzde 53.2 oranında arttıracaklar, çıkan verginin yarısını birinci taksit olarak fakat 'avans' niteliğinde ödeyecekler.
Büyükşehirlerde konut vergi oranları binde birden binde ikiye, konut dışı binalarda (işyerlerinde) binde ikiden binde dörte çıktığı için pratik ve yaklaşık bir hesapla; her vatandaş geçen yıl ödediği emlak vergisi birinci taksitinin tam üç katını 2002 yılının birinci taksiti olarak fakat avans mahiyetinde ödeyecek. Yani geçen yıl elli milyon lira birinci taksit ödeyen bu yıl 150 milyon lira ödeyecek. Fakat birinci taksiti bitmiş olmayacak. Gerçek vergisi Kasım ayında hesaplandıktan sonra hem birinci taksitten kalan borcunu hem de ikinci taksiti ödeyecek.
Bu durumda yeni Kanun Vatandaşı; vergiyi hem koyan hem de toplayan 'Belediyelerin insafına' terketmiş oluyor. Eğer Belediyeler kurdukları komisyonlarda gene yüksek sokak değerleri tespit ederlerse (ki çıkarları onu gerektirir) gene şikayet ettiğimiz miktarlarda vergilerle karşılaşacağız ve sorunu kasım ayına ertelemiş olacağız.
TAKSİTLER SABİTLEŞSİN
Bu durumda Mayıs ayında, örneğimizdeki geçen yılki birinci taksitin üç katı olan 150 milyon lirayı birinci taksit olarak ödeyen bir vatandaşın, ikinci taksit olarak kasım ayında bu tutarın dört katını yani 600 milyon lirayı hem de 450 milyon lira birinci taksit farkı ile birlikte ödememesi için hiç bir önlem ve sebeb yok.
O halde bu sakıncaların giderilmesi için yeni bir yasa yapılamayacağına göre, vatandaşların belediyelerin insafına terkedilmemesi için, takdir komisyonlarının arsa değerlerini büyük şehirlerde geçen yılki verginin üç katı çıkacak şekilde yani birinci taksit vergi tutarının matrahı kadar tespit edilmesinde yarar var.
Zaten illerde kurulan üst komisyonların işlevi bir anlamda da bu olmalı. Böylece birinci taksit ile ikinci taksit eşit olacak. Herkesin vergisi geçen yıla göre üç kat artacak. Bir yılda üç kat vergi artışı yetmez mi? Daha fazla artış vatandaşı ezmez mi?