Yasemin'ce

Yasemin BORAN

Tutulmadan sonra

Eminim ki, hepiniz ‘‘Ay Tutulmasi’’ni niye yazmadigimi merak etmissinizdir. Pazar gunu Yasemince kosesinde tutulmayi hatirlatacak tek bir kelam etmedim.

Etmedim, cunku herkes zaten cok gergin. Bir deprem beklentisidir, gidiyor. Genci ihtiyari depremden baska soz etmiyor.

Elbette ki, uyarilmak cok iyi. Boylece tedbirini alirsin, hazirlikli olursun. Fakat, bizim ulkemizde uyarilarin tek bir etkisi oluyor, o da korku.

Aslina bakilacak olursa, korkmamak elde degil. Kurdugumuz kentlere, yasadigimiz evlere bakacak olursaniz, pek tabii korkarsiniz. Ote yandan neredeyse bir yildir felaket ve kiyamet haberleriyle icice yasiyoruz. Ama bunlara alisabilmis degiliz.

Gunesteki patlamalar, meteorlarin dunyaya dusme tehlikesi, giderek isinan dunya, buzullarin eriyip sulari yukseltmesinin yaratacagi felaketler... Butun bunlarin ustune bir de deprem korkusu... Ve depremin denizlerde yarattigi dev dalgalarin sahil kentlerini tehdit etmesi...

Japonya su siralarda surekli deprem ve tusunami denilen dev dalgalara karsi hazirlik icinde. Fakat, bekledikleri gibi bir felaketle karsilasacak olurlarsa, yapabileceklerinin pek fazla olmadigini da biliyorlar.

Anlayacaginiz su siralarda dunyanin gundeminde surekli yer alan bu felaketlerin ustune ben de dun meydana gelen ‘‘Ay Tutulmasi’’ni yazmak istemedim. Zaten bu kez olusan Ay Tutulmasi Turkiye'yi cok fazla etkilemiyor. Ayrica Ay Tutulmasi'nin iz dusumu de Afrika'nin batisi Dakar'in aciklarinda meydana geldi diyorum, Yasemin'ce...