Yasemin'ce

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Yarın kadınlar günü

Yarın ‘‘kadınlar günü’’ yani kadınların hatırlandığı bir gün. Senede bir kere de olsa kadını hatırlamak, toplum içindeki yerini belirlemek ya da öne çıkarmak gereği duyulduğu için icad edilen bir gün.

‘‘Haydi canım sende, abartıyorsun! Kadınların önemi gün gibi ortadayken neler söylüyorsun? Kadının olmadığı bir hayat düşünebiliyor musun? Bunu hepimiz biliyoruz.’’ Biliyoruz, ama bildiğimiz ne kadar şeyi hayata geçirebiliyoruz? Hem erkekler de aynı derecede kadınlar kadar önemli. Ama ‘‘erkeklerin günü’’ diye bir şey var mı?

Kutlamaysa kutlama. Şayet ‘‘koruma’’ altına alınması gereken bir olay ya da kişi varsa, hemen bir gün ilan ediyor. Aslına bakarsanız, çok da iyi yapıyoruz. Yoksa, derhal unutuyoruz. Hatırlatılmaya ihtiyacımız var. Hatırlamak deyince aklıma geldi. Yarın ‘‘Kadınlar günü’’ne özel düzenlenen toplantıların yanısıra bir de İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin düzenlediği bir panel var. Orhan Kural, Emel Yıldız, Perihan Mağden ve bir de Yasemin'ce ben, Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde konuşmacı olarak katılacağız. Saat 18:00'de İstiklal Caddesi'nin Tünel tarafında katılcağımız bu panelde kadınları konuşmayacağız.

‘‘Peki ne anlatacaksınız’’ derseniz, konumuz: Basının çevre sorunlarına yaklaşımı... Çok ilginç değil mi? Kadınlara özel bir günde çevre konusunun gündeme getirilmesi! Bence bu iki konunun aynı güne gelmesi çok uygun. Çünkü, tıpkı kadın gibi doğanın, yaşadığımız çevrenin önemini de unutuyoruz, diyorum, Yasemin'ce...

Yazarın Tüm Yazıları