Yasemin'ce

Yasemin BORAN

Günışığı

Şu anda okuduğum faksın üzerinde kocaman harflerle ‘‘GÜNIŞIĞI’’ yazısını görünce çok hoşuma gitti. Güneşin ışığına hasret kaldığım şu son günlerde (İstanbul'da gökyüzü kirli, puslu ve dumanlı. Anlayacağınız güneşin pırıltıları isli camdan nasıl görünürse, öyle) yazıyla bile olsa gün ışığını görmek içimi aydınlattı.

Sonra mektubun sol üst köşesine büyük harflerle yazılmış şu ibare dikkatimi çekti:

‘‘Boğaz'ın Anadolu yakası, kendi görüntüsüne uygun bir mekanla yaşamaya devam ediyor!’’

İşte şimdi anladım. ‘‘Günışığı’’ bir mekanın adı. Demek ki, aydınlık bir yer, aydınlatıcı bir yer. Merak edip okumaya devam ettim. Ve ziyaretçilerine ‘‘doğal yaşam, doğal gıda, şifalı otlarla tedavi yöntemleri’’ konularında bilgi veriyor. Tabii sadece bilgi vermiyor. Doğal ürünleri hizmetinize sunuyor. Ayrıca Transandantal Meditasyon ve Yoga kurslarını da organize etmiş.

Doğrusu bence çok da iyi etmiş. Artık doğal beslenmeye ihtiyacımız artmış bulunuyor. Ayrıca büyükannelerden kalma şifa yöntemlerini de yeniden hatırlasak iyi olacak. Çünkü, gerekli gereksiz kullandığımız pek çok ilacın yan etkileri hiç de küçümsenmeyecek oranda.

Ayrıca ufak tefek rahatsızlıklar duyduğumuzda bilip bilmeden hemen ‘‘antibiyotikler’’e sarılmak yerine şifalı bitkileri kullanabiliriz. Mesela ıhlamur, nane veya papatya çayı içebiliriz. En azından yan etkileri yok diyorum, Yasemin'ce...

İlgilenenler için: ‘‘GÜNIŞIĞI’’ Beylerbeyi'nde.