Yasemin'ce

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Eşzamanlılık

Eşzamanlılık, sürekli bir dünya dokusu oluşturmak için, içinde birbiriyle ilişkisiz olayların birbirine örüldüğü bir kozmosu ima ediyor. Böyle kozmos, evreni nesnelerin, güçlerin ve enerjilerin gevşek bir biçimde toplanması olarak gören, klasik mekanik fiziğe uymuyor.

Yirminci yüzyılın başında, klasik fizik dünyası düşünülebilecek en güçlü maddeden oluşuyordu: Fizik dünyanın temeli olan nüfuz edilemez atomlar. Bu atomların her birinin yeri, Descartes geometrisinin üç boyutlu uzayında tamamen sabitti. Bununla birlikte, birkaç yıl içinde, fizik dünyası temellerinden sarsıldı. Duvarlarının atomları soyutlamalarla eriyip gitti ve sonradan bunlar matematikçilerin kara tahtalarına yazılan olasılıklar oldular. İşgal ettikleri uzay eğildi, büküldü ve hatta ‘‘kurtçuk delikleriyle’’ doldu. Bir taraftan Einstein'ın genel rölativite teorisi tarafından, diğer taraftan da kuantum teorisi tarafından saldırıya uğradı. Yeni teorilerin her ikisi de, farklı biçimlerde olmalarına rağmen kozmosu bölünmeyen bir bütün olarak görüyor.

Einstein'le başlayarak, bütün kozmos bölünmeyen bir alan oluyor. Atomlar ve yıldızlar gibi nesneler bu alanın özellikleri olarak görülüyor. Evrenin yerel yoğunlaşması olarak görülüyorlar. Suyun yüzeyindeki girdapları düşünün. Her biri yüzeyin belirli bir parçasına eşsiz bir biçim veren, dengeli bir çevrinti hareketinden ibarettir. Böyle girdaplar birbirleriyle etkileşip yeni ve daha geniş girdaplar oluşturmak için birleşmelerine rağmen, kendi başlarına ayrı bir varlıkları yoktur, suyun yerel özellikleridirler. (Sürecek)

Yazarın Tüm Yazıları