Yasemin'ce

Yasemin BORAN

Çok yazık çok

Son günlerde o kadar çok olay oluyor ki, hangisini yazacağımı şaşırıyorum. Üstelik bunların hemen hepsi ilgi alanıma giriyor. Biliyorsunuz, benim konum; insan, ve de insanı etkileyen her şey. Tabii insanı etkileyenlerin başında çevre yani doğa geliyor. Geçen gün Zonguldak'ta 15 hektar orman yandı. Ama öyle çok önemli olay ardı ardına oldu ki, bu yangın arada unutuldu gitti. Halbuki diğer her şey kadar önemliydi.

Bir defa Karadeniz'de orman yangını kendiliğinden çıkmaz. Öyle yanık sigaradan falan kolay kolay tutuşmaz. Hem de bu mevsimde, mümkün değil.

Sebebi çok basit. Yüksek nem. Yazın bile Karadeniz kıyıları, dağları öylesine rutubetlidir ki, değil yanık kibrit, öyle kağıtla falan tutuşmaz. Ancak, benzin döküp yakmanız gerekir. Peki hem de kış mevsiminde Zonguldak'taki o canım orman nasıl yandı?

Değil bunun açıklaması, yangının haberi bile pek yer almadı. Bir kaç televizyonun gece haberleri sırasında şöyle bir geçti, o kadar.

Halbuki çok önemliydi. Ağaçların yok olup gitmesi dünyanın dengesini önemli ölçüde etkileyen en önemli faktörlerden biri. Üstelik Karadeniz, ormanların en yoğun olduğu nadir kalmış bölgelerden biri. Şayet buna yeterince önem vermezsek, yakın bir gelecekte hava almamızda zorlaşacak. Ağaçların, ormanların varlığını neden önemli diye burada uzun uzun anlatmayı gereksiz buluyorum. Çünkü, bunu küçük çocuklar bile biliyor. Ama ne yazık ki, yetişkinlerin bundan pek haberi yok gibi görünüyor. Yazık, çok yazık, çook. Hem ağaçlara, hem de bize, diyorum,

Yasemin'ce...