Yasemin'ce

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Astroloji gelişiyor

Astroloji gelişiyor deyince ne anlıyoruz? Tabii ki, doğrudan doğruya ‘‘astrolojik bilgilerin gelişmekte olduğunu’’ anlıyoruz. Peki başka bir şey anlamıyor muyuz?

Astrolojinin durduk yerde, kendi kendine gelişecek hali yok, öyle değil mi?

Öyle.

Peki, ne?

Ne-si, me-si yok, sadece astrolojinin gelişmesine hizmet verenler var. Yani insanlar ve onların çalışmaları, var.

Zaten insan olmazsa, olmaz. Hiçbir şey olmaz. Astroloji de olmaz.

Efendim, astrolojiyi astroloji yapan, insan. Tıpkı memleketi ‘‘Memleket’’ yapanın, dünyayı ‘‘Dünya’’ yapanın insan, olması gibi.

Tabii insan, var ettiği gibi yok da ediyor. Şimdi olduğu gibi. (Neyse ki, çok şükür henüz yok olmadık. Ama düşüncesizce davranmaya devam edecek olursak... Dünyanın kaynaklarını bir miras yedi zihniyetiyle tüketmeye devam edersek... Nükleer silahları yapmaya devam edip gözdağı vermek için 'Rusya'nın yaptığı gibi' kullanmayı sürdürürsek... Yaşayacağız diye yaşam koşullarını 'orman, nehir, verimli toprak, hayvanlar, deniz' kirleterek, öldürürek yok edersek... Sonrasında neler olur, varın siz düşünün. Çünkü, ben bu cümlenin sonunu getirmek istemiyorum. Orasını tanrı bilir, deyip parantezi kapatıyorum.)

Amma da uzun bir parantez oldu. Aslında bütün bunlar bir başka günün konusu. Ama bir kez başladım mı, bitiremiyorum. Anlayacağınız, anlatmak istiyorum. Çünkü, kimse anlamak istemiyor.

Herkes bal gibi anlıyor, bundan eminim. Ama ne demeye anlamak istemediklerini anlayamıyorum.

Yahu, çok para kazanacağız, her şeye sahip olacağız derken, ölüp gideceksiniz! haberiniz yok.

‘‘İyi de bütün bunların astrolojiyle ne alakası var’’ diyeceksiniz. Sakın demeyin. Böyle deyip cahilliğinizi belli etmeyin. Çünkü, çok alakası var, çook...

Biliyorsunuz, gökyüzündeki cisimler yeryüzünü etkiliyor. Tıpkı evrendeki her şeyin diğer her şeyi etkilediği gibi. Gök cisimlerinin nasıl etkilediğini de ‘‘Astroloji’’ araştırıyor.

Şimdi gökyüzündeki cisimlerin yeryüzünü nasıl olup da etkilediğine kısaca bir göz atalım:

Her bir gök cisminin farklı bir enerjisi olduğunu düşünün. Ve bu enerjiler çeşitli açılar yaparak daha başka niteliklerde enerjiler oluşturup dünyaya gönderiyorlar. O sırada dünyanın sahip olduğu potansiyeli harekete geçiriyorlar.

Yani dünyanın oluşturduğu bir potansiyel yoksa, bir şeyler harekete geçmez. Az önce dedik ya, evrendeki her şey diğer her şeyi etkiler diye. İşte etkinin açığa çıkması için buna uygun koşulların da hazır olması gerekiyor.

Bunu çok basit olarak şöyle açıklayabilirim. Şimdi siz bir balon alıp iyice şişiriyorsunuz. Sonra da iğneyi alıp balona batırıyorsunuz.

Ne olur? Patlar değil mi?

Az şişmiş olsa, patlamayıp yavaş yavaş söner. Çok fazla şişmişse, iğneye bile gerek yok, dokunuşunla patlayıverir.

Şişmiş balon, sizin tarafınızdan oluşturulmuş bir potansiyel. Buna dışarıdan yapılan müdahale ise, potansiyeli harekete geçiren enerji.

İşte, şu anda dünyanın durumu da böyle. Gök cisimlerinden dünyaya akan enerji, dünyanın (bizim tarafımızdan hazırlanmış) potansiyelini harekete geçiriyor.

Şimdi anladınız mı, alakayı... Bunu daha fazla anlatmak istemiyorum. Nasıl olsa herkes anladı. (Anlamak isteyenler tabii...) Ama daha iyi anlamak isteyenler için şimdi artık Türkiye'de de astrolojik bilgiler aktaran yayınlar çoğalmış bulunuyor.

Mesela ‘‘Boyut Yayınları’’ndan çıkan 'Gökgünlüğü'nden sonra bir de ‘‘Evler Tablosu’’ çıktı. Hem de içinde bilinen tüm astrolojik ev tabloları ve de bunun ne anlama geldiği pek güzel açıklanmış. Ayrıca bir de bütün bir yıl yanınızdan ayırmayacağınız ‘‘Astro Ajanda 2000’’i hazırlamışlar ki, günü gününe hem Ay ve Güneş tutulmalarını, hem de günün yıldız haritasını basmışlar. Tabii bu arada burçlar hakkında bir mini açıklama da yer alıyor. Bunun dışında astrolojik pratik bilgilere de yer vermişler.

İşte bunun üzerine ben de ‘‘Astroloji gelişiyor’’ diyorum. Çünkü, ne kadar çok yayın olursa, bizler de o kadar çok öğreniriz ve de faydalanırız, Yasemin'ce...

Yazarın Tüm Yazıları