Yasemin'ce

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Ölü kelebeğin kanatları

Bizim ‘‘Kelebek’’ ilaveden Figen Yanık hayatını daha anlamlı kılmak için yoga dersleri almaya başladı. Doğrusu herkese tavsiye edilir. Çünkü, insan kendisiyle ilgilenmeye başladığı zaman gerçeği yakalama fırsatıyla karşılaşıyor.

Neyse lafı uzatmadan bizim Figen de hayatın başka bir boyutunu şıp diye anlayıveriyor. Bazen seneler önce öğrendiğiniz ve neredeyse beyninize kazındığını zanettiğiniz bir gerçekle burun buruna geliyorsunuz ve de ardından şoka girebiliyorsunuz.

Bunca lafı niye ediyorum, biliyor musunuz? Çünkü, bizzat ben, kendim de benzer pek çok olayla karşılaştım. Hem de çok iyi bildiğimi sandığım durumlarla. Çünkü, karşılaştığım durumlar, bildiğimden başka değildi. Aynen bildiğim gibiydi. Ama karşılaştığım zaman soğuk duş yemişcesine çarpıldım. Sonra da oturup düşündüm. ‘‘Ben niye böyle oldum’’ diye. Sonra da ne olduğunu anladım. Yani iki kere anlamış oldum.

Birincisi, bildiğim gerçekle yüzleşmenin sonucunda anladıklarım, ikincisi de, bütün bunların nedeni...

Açıkçası bilmek başka şey, anlamak başka şey. Önemli olan anlamak. Yani gerçek olanın anlayışı içinizde uyandığı zaman, anlamış oluyorsunuz.

Lafı daha fazla uzatmadan Figen'i etkileyen ‘‘Kelebeğin öyküsü’’ne dönsek iyi olacak. Onun ağzından aktarıyorum;

‘‘Yoga hocamız Yogi Adnan, her hafta bizi mutlaka mutfağında bitki çayı ikram ederek derse hazırlıyor. Bu kısa çay anlarından birinde mutfaktaki masada duran metal bir kutunun içindeki kelebeğin öyküsü, yaşamla ilgili sorularım açısından beni düşündürttü.

(Sürecek)



Yazarın Tüm Yazıları