Yasemin'ce

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Karadeniz yanıyor!

‘DENİZ YANAR MI ? KARADENİZ YANIYOR ! GÖRMÜYOR MUSUNUZ !’ diyor Karadeniz Kültür ve Çevre Derneği Başkanı Alaettin Bahçekapılı ve

sözlerine şöyle devam ediyor;

Yaşar Kemal, Marmara’da avlanan balıkçıların sorunlarını irdelediği bir gazetedeki yazı dizisinde, balıkçıların çığlıklarını şöyle özetlemiş:

DENİZ YANIYOR...'

Yıllar geçti aradan: Ne Marmara balıkçılarının sesini duyan oldu; ne Yaşar Kemal’in çığlığını. Duymadılar da ne oldu? Ne balık kaldı, ne bitki. Denizin dibini biçimden sonraki buğday tarlasına -'hozana'- çevirdiler.

'Marmara tükendi, deniz yandı.' Karşımızda böyle bir örnek varken ve bugün ülkemizin en uzun kıyılarının bulunduğu, balık ger

Kıyılarındaki 6 ülkenin sanayi kuruluşlarının atıkları arıtılmadan, olduğu gibi laciverte çalan maviliklerine acımadan bırakılırsa... Kıyılarındaki 6 ülkenin çıkarına olduğu aldatmacasıyla su yolu, petrol yolu durumuna getirilirse; tankerlerle petrol taşınırsa...

Bilimsel verilere göre, Kıta Avrupası’nın ürettiği kirliliğin üçte biri Karadeniz’e ulaşmaktadır: Burada baş suçlu Tuna Nehri. Doğduğu Almanya’dan dökülmek için Karadeniz’e doğru yola çıkan Tuna Nehri, sanayileşmiş ülkelerden ve yoğun yerleşim yerlerinden geçmektedir. Buralardan, her yıl , 60 ton civa, 60 bin ton fosfor, 900 ton bakır, 1000 ton krom, 4 bin 500 ton kurşun, 6 bin ton çinko, 340 bin ton azot ve 50 bin ton petrol kirliliği alarak Karadeniz’imize getirmektedir.

Gelen bu atıklar aşırı miktarda azot ve fosfor içermektedir. Bu maddeler Karadeniz’in besin zincirini olumsuz yönde etkilemekte ve balık üretiminde azalmaya yol açmaktadır.

Kaldı ki, Ren-Main kanalının açılmasıyla Tuna Nehri, kıyılarında yoğun sanayi tesisleri bulunan Baltık Denizi’nin ve Ren’in kirliliğini de Karadeniz’e taşımaktadır.

Karadeniz’in uzağında bulunan -yani bu denizde kıyısı olmayan-sanayileşmiş ülkelerin bazılarının zehirli atıklarını varillere doldurarak, gemilerle Karadeniz’e getirip kaçak olarak buraya boşaltıp, atıp kaçtığını da unutmamak gerekir.

Ayrıca, Karadeniz’e dökülen nehirlerin taşıdığı su miktarları da

azalmaktadır. Karadeniz’e akan nehirlerin üzerinde kurulan hidrolik santrallar, barajlar, bu nehirlerden alınan suyla yapılan aşırı sulama işleri, denize ulaşan tatlı su miktarında önemli düşüşlere yol açmaktadır.

(Sürecek)

Yazarın Tüm Yazıları