Yasemin'ce

Yasemin BORAN

Okültizm

Okültizm; gizli bilimlerin hepsini birden içine alan bir kelimedir. Okült bilgiler, ezoterik bir biçimde yani sadece seçilmiş kişilere belirli bir eğitimden sonra ancak sınavları başarıyla geçebilirse, aktarılan gizli bilgiler olduğu için ulaşılması ve anlaşılması büyük bir emek gerektirir. Hatta kişinin bütün bir hayatını kapsayıp yaşam biçimini oluşturur. Zaten bilgiye ulaşmanın da başka yolu yoktur.

Bu bilimlerle uğraşan kişiye de okültist denir. Okültist, evreni ve insanı inceler. Bunları oluşturan unsurları ve yasaları tesbit etmeye çalışır. Yola çıkış noktası ‘‘kendi’’sidir. İnceler, düşünür, uygular ve senteze varır. Yani bir okültistin işi, zordur. Pek çok uzmanlık konusunu bilmeyi gerektirir. Araştırdığı konuların arasında simya, astroloji, maji bunlardan sadece bir kaçı... Ve bunların sadece biri değil, hepsi üzerinde çalışır ve bilgilerin hepsi saklıdır. Ancak, bir okültist adayına ön bilgiler ve zorlu testlerden sonra anlatılır.

Bir okültist ile bir büyücü daima birbirine karıştırılırsa da büyücü hiçbir zaman yaptığı işin prensiplerini çözmeye çalışmaz. O sadece bir uygulayıcıdır. Hazır formülleri uygular. Formüller üzerinde kafa yormaz. Nereden geldiğine, nasıl bulunduğuna bakmaz.

***

‘‘Ege Meta Yayınları’’ndan çıkan ‘‘Okültizm’’ kitabındaki ‘‘büyücü ve okültist’’ tanımı çok ilginç ve açıklayıcı olduğu için aynen aktarıyorum;

‘‘Büyücü ile okültisti karşılaştıracak olursak, birincisini işçiye, ikincisini ise, mühendise benzetmek yerinde olur. İşçi, atölyede öğrenmiş olduğu kurallar çerçevesinde önündeki parçayı meydana getirir. Ama bunun boyutlarının ve formunun, matematiksel hesaplarının meydana gelişinde bir bilgi sahibi değildir. Mühendis ise, işçiye rehberlik edecek olan kuralları hazırlar. İşçi, bir de oturup bunları hazırlamak zorunda kalsa, herhalde bu işin altından kolay kalkamaz. Dolayısıyla, bir büyücü de okült fenomenleri mekanik bir şekilde oluştururken, okültist ise, -ki bunun

Afrika'da ve Hindistan'da bazı temsilcileri az da olsa mevcuttur- deneysel olarak pek çok mesleği bilir ve bunlar, ciddi bir çıraklık devresinden geçmiş mühendise benzetilebilir. Dolayısıyla anlaşılmaktadır ki, bu konuda gerçek bir usta olmak, çok ciddi ve diğerkamca tamamen esnek ve açık bir zihinle ve hiçbir bencilce tetmin peşinde koşmaksızın yapılacak, sabırlı ve uzun süren araştırma, inceleme ve denemeler sonucunda elde edilebilecek bir haldir. bunlar yerine getirilmeksizin kendini böyle biriymiş gibi tanıtmak ise, öncelikle kendini kandırmaktır.’’

Doğrusu ‘‘Okültizm’’ kitabını gördüğüm zaman ‘‘küçük ve ince bir kitap’’ içinde pek bir şey bulacağımı ummuyordum. Fakat, okuduğum zaman küçük bölümler halinde konunun özünü vermiş ve okültizmin ne olduğunu kısaca ve anlaşılır bir dille anlatmış olduğunu anladım. Okültizmin ne olduğunu merak edenlerin meraklarını tatmin edecek bir başlangıç kitabı olarak tavsiye edebilirim, diyorum, Yasemin'ce...