Yasemin'ce

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Prens ve prenses masalı

‘‘Bir varmış, bir yokmuş’’ ile başlayan masalları dinlemeyen var mıdır, bilemiyorum. Fakat, öpünce uyanan ya da insan olan prens ve prenseslerin çocuk ruhumuzu nasıl etkilediğini biliyorum. Bu masalları belki pek çok kişi hatırlıyor fakat, içinde uyanan duyguları hatırlayanlar var mı, çok merak ediyorum.

Figen Yanık, (Kelebek'in gizli kahramanlarından) işte bu çok önemli ayrıntıyı kuvvetle hatırlayanlardan. Onunla sohbet ederken masasının üzerinde duran yeşil kristalden kurbağayı gösterip ‘‘bugün çok ilginç bir hediye aldım ve çocukken okuduğum masalı hatırladım’’ dedi.

Kristal kurbağayı elime alıp dikkatle bakmaya başladım. Yeşil kristalin koyulu açıklı şeffaf pırıltısı göz alıcı bir ahenkle duygularımı harekete geçirdi. Ve eminim kim, görse etkilenir, kimbilir neler çağrıştırırdı...

Figen'in çağrışımları ise, ilginçten öte son derece dikkat çekiciydi. Ve hemen bunları aktarmalıyım diye düşündüm;

‘‘Bu kurbağayı aldığım anda aklıma önce hayvan motifleriyle sembolize edilen sanat (Baykuş), tıp (Yılan), dost (Köpek), uğur böceği gibi bir sürü imaj zihnimde canlandı. Fakat, bu avucumun içinde duran ve sanki altın ışıltılı gözleriyle sessizce bana bakan küçük yeşil şeyin ne anlama geldiğini düşündüm. Birden aklıma çocukken okuduğum dere kenarında yolunu kaybeden kızın karşısına çıkan kurbağa geldi. Ve hiç düşünmeden onu öptüm. Bilmiyorum, o ne zaman bir prense dönüşecek ama, insanın hiç beklemediği bir anda tüm yaşamını değiştirecek mucizelere gerçekten ihtiyacı olduğunu ve mucizelere inandığımı hatırladım. Sonra her şey birer birer anlam kazanmaya başladı. Avucumda tuttuğum bu küçük yeşil kristal kurbağa gerçekten sevgiyi simgeliyordu. Prense dönüşsün ya da dönüşmesin aslında hepimizin en çok gerçekleşmesini istediğimiz mucizenin 'sevgi' olduğunu anladım. Kalbim küçük yeşil kurbağanın gücüyle daha canlı çarpmaya başladı. Sevgi, gerçekten çok büyük bir mucize değil mi?’’

Bu soruya gönülden kocaman bir ‘‘evet’’ demekten başka bir şey söylemek mümkün mü? Bütün açıklamaları kendi içinde barındıran bir sözcük ‘‘sevgi’’. Kurbağayı insana dönüştüren, ölüm uykusundaki prensesi uyandıran masal kahramanları neden günümüzde yaşamasınlar. Aslında yaşıyorlar. belki onları kimse bilmiyor, sesini duymuyor. Maceralarını anlatmıyorlar fakat, kesinlikle aramızda yaşıyorlar.

Prens ve prensesler, çevremizde kılık değiştirmiş dolaşıyor olabilir ve siz onun prens ya da prenses olduğunu bir bakışta anlayamıyorsunuzdur. Zaten bir kurbağanın prens olabileceğini anlamak da mümkün değil. Tek bir yolu var. Onu öpmek.

Tabii bu arada öptüğünüz kurbağa gerçek bir kurbağa olabilir ve prense dönüşmeyebilir. Ve siz, prensinizi buluncaya kadar pek çok kurbağayı öpmek zorunda kalabilirsiniz. Veya ölüm uykusuna yatan prenses, hayat öpücüğünü dudaklarına kondurduğunuz halde bir türlü gözlerini açmayabilir. Ama olsun, bu da hayatın doğal risklerinden biri ve prens veya prensesinizi bulmak için, değer diyorum, Yasemin'ce...



Yazarın Tüm Yazıları