Yasemin'ce

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Zincirin ucundaki ben

Ne zinciri? Köle miyiz? Zincirin ucuna kim taktı beni? ‘‘Ben’’den başka kimler var? Ve daha pek çok soru. İnsan, doğal olarak zincir kelimesini duyduğu anda tedirgin oluyor ve bağlanmak, hareketsiz bırakılmak gibi duygulara kapılıyor.

Fakat, aynı zamanda ‘‘zincir’’ kelimesi istem dışı meydana gelen, var olmak için gerekli olan herşeyi anlatıyor. Ama yine de bağları sembolize ediyor. İster kaba ister çok ince hatta görünmez düzeyde olsa da bağların gücünü ortaya koyuyor.

Anlatmak istediğim kaba bir esaret ve kıpırdamayı engelleyen zincir değil. Hem görünür, hem görünmez olan, daha doğrusu görmeyi bilenlerin algıladıkları zincir. Sözünü ettiğim ‘‘hayat zinciri’’.

İhtiyaç duyulan ne varsa, insanın var olma nedenlerinin tümü bu zincirin halkalarında saklı. Bu halkaların en ucunda da insan var. Yani ‘‘Ben’’ yani biz, hepimiz... Örneğin bu zincirin halkalarından biri olan ve olmazsa yaşayamayacağımız hava. Sonra, su. Toprak, hayvan, bitki... Hepsi bu zincirin birer halkası. Düşünün bir su olmazsa, yaşayabilir misiniz? ‘‘Ne biçim bir soru bu? Sadece biz değil, dünyadaki canlılık da var olamaz. Ben de zaten en temel ihtiyaç olan ‘‘Su’’yu örnek vererek anlatmaya çalıştığım hayat zincirini daha belirgin kılmaya uğraşıyorum. Sadece görünür temel ihtiyaçlar değil, ihtiyacımız yokmuş gibi görünen ya da hiç bir biçimde haberdar olmadığımız öyle şeyler var ki, bunları tanımlamak için uzmanlara ihtiyaç var. Fakat, bunu bilmek, yani hayat zincirinin varlığından haberdar olmak aslında çok yeterli. Uzmanların açıklamalarına pek fazla ihtiyaç yok.

Hayata, canlılığa ve kendinize değer verdiğiniz andan itibaren içinizde kendiliğinden uyanan bilginin ışığında ‘‘hayat zincirini’’ kavrayabilir, ve buna uygun biçimde davranabilirsiniz.Tanımlayabildiğiniz ve tanımlayamadığınız, bildiğiniz ve bilmediğiniz her şey bu zincirin bir halkasını oluşturuyor. Ucunda da biz duruyoruz.

Biz olmazsak, hayat, canlılık, ‘‘doğa’’ diye tanımladığımız herşey olmaz mı? Elbette ki, olur. Fakat, dünyadaki canlılık olmazsa, kısaca dünya canlı olmazsa, biz olamayız. Bu nedenle canlılığı meydana getiren parçaların her birine değer vermemiz, korumamız ve saygı duymamız gerekiyor. Hem de canlı cansız ne varsa, kayalardan karıncalara, bakterilerden böceklere, iş arkadaşlarınızdan kardeşlerinize kadar herşeye ama herşeye karşı içinizde uyuyanı uyandırmanız ve var olmasını sağlamanız gerekiyor. Çünkü, her biri hayat zincirinin bir halkası ve istesek de istemesek de birbirimize bağlıyız. Halkalardan biri koptuğu anda hayat zincirinin çözüleceğini unutmayın. Çözülürse çözülsün diyemezseniz çünkü, bu zincirin ucunda siz varsınız, diyorum, Yasemin'ce...



Yazarın Tüm Yazıları