Yasemin'ce

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Çok zengin milletiz

Çok zenginiz çoook. Şaka falan yaptığımı sanmayın. Ayrıca, ‘‘fakiriz ama gönlümüz zengin’’ şeklinde bir zenginlikten de bahsetmiyorum. Düpedüz millet olarak çok zengin olduğumuzu söylüyorum. Belki borçlarımız gırtlağımızı aşmış bulunuyor lakin bizim umurumuzda bile değil. Gerekliymiş, gereksizmiş gibi ayrıntılara hiç takılmayıp almaya, yapmaya, yıkmaya devam ediyoruz.

Ne alması, ne yıkması, deyip kafanızı karıştırmak yerine dosdoğru söylesem daha iyi olacak. Canım, şu kaldırımlar, yollar, caddeler var ya, onlardan bahsediyorum.

Hani şu senede üç-beş kez kazıp tekrar tekrar yapılan yollar var ya, işte onlar. Trafik felç. Zaten yollar yetmiyor deyip bir yerden bir yere gitmemiz işkenceydi. Şimdi tamamen felç oldu. Çukurlardan yol bulup gidebilirsen, git. Bırak arabayla gitmeyi, yürümek bile imkansız oldu.

Yaya kaldırımlarını yapalı şunun şurasında daha kaç gün oldu ki, baştan başa sökmüşler. Sebebi anlaşılır gibi değil. Su, kanalizasyon derken telefon kabloları için sonra da doğal gaz deyip aynı yerleri çeşitli zamanlarda kazıp kazıp yeniden yaptılar. Şimdi ne için kazıyorlar anlamadım. Doğrusu anlamak için pek kafa da yormadım. Her şey için olabilir.

Mesela kaldırım taşlarının rengini beğenmedik diye sökebilirler. Ya da ne bileyim ‘‘mahalleli şikayet etti, biz de söküyoruz’’ diyebilirler. Hem de senelerdir duran arnavut kaldırımını bir gecede kaldırabilirler.

Tabii bir gecede söktükleri taşların yerine yenilerini de bir gecede yapsalar belki ne olduğunun farkına bile varmayız. O da başka bir mesele. Fakat, madem bu kadar zenginiz. Yani bir yıl önce döşediğimiz taşları ‘‘beğenmedik’’ diye söküp yenilerini yapmak için milyarlarca lirayı hiç düşünmeden sokaklara serebiliyoruz. Niye günlerce haftalarca kazılmış bozulmuş yolları bir gecede, bilemedin iki gecede yapıp bitirmiyorsunuz da bizleri böyle sürüm sürüm süründürüyorsunuz?

Bildiğimiz yollardan geçemeyip nerelerden dolaşacağımızı şaşırıyoruz. Bu da yetmezmiş gibi, yirmi dakikalık yolu bir saat kırkbeş dakikada alıyoruz. Veee gıkımızı bile çıkartmıyoruz.

Canım zaten zamanın ne önemi var? Kim demiş ‘‘vakit, nakittir’’ diye? Ayrıca, bizim paraya ihtiyacımız mı, var? Zamanı da, benzini de dilediğimiz gibi hesapsızca harcarız.

Nasıl ki, yapılmış yolları söküp söküp gönlümüzce yapıyoruz. Şimdi diyeceksiniz ki, biz yapmıyoruz belediye yapıyor, karayolları yapıyor. Peki, hangi parayla yapılıyor? Tabii ki, bizim paramızla. Eh bizde bunun hesabını sormadığımıza göre, demek ki, çok zenginiz.

Öte yandan olması gereken yollar, kasabalar, köyler, yarım bırakılmış çukurlar, kaldırımlar öylece ‘‘para yok’’ diye yapılmayı beklerken, beri yanda canım kaldırımlar daha bir, bilemedin iki sene önce yapılmış yollar sökülüp yeniden yapılıyor?

Acaba yapılmayan yolların bulunduğu yerlerde, sokaklarda, mahallelerde seçmen sayısı mı, yeterli değil? Ya da bu insanlar istemeyi mi, bilmiyor?

Peki, yap-boz oyununa döndürülen caddelerin bulunduğu yerde yaşayanlar ‘‘aman ne biçim olmuş, hemen bunları söküp başka türlü yapın’’mı diyorlar?

Çöz çözebilirsen. Çok muammalı bir iş. Ne kimin dediğini, ne kimin istediğini anlayabiliyorsun. Ama anlamak da gerekmiyor zaten. Dedik ya, zenginiz işte. Bol bol ve de gönlümüzce harcayabiliriz. Kimseye de hesap vermek zorunda değiliz. İhtiyaç varmış, yokmuş, gibi ayrıntılarla uğraşacak halimiz de yok. Para bizim değil mi, canımız nereye isterse, oraya savururuz, diyorum, Yasemin'ce...

Yazarın Tüm Yazıları