Yasemin'ce

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

İnsanlara fırsat tanıyın

İnsanı yönlendiren en önemli unsurun düşünceleri olduğunu hepimiz biliyoruz. Ve biliyoruz ki, hemen hepimiz dar ya da geniş (genişliği tartışılır) bir alan içinde kendi düşüncelerimizin doğrultusunda yaşıyoruz.

Kendimize ait bu dünyanın içine düşüncelerimize uygun olanları alıyor, uygun olmayanları ise barındırmıyoruz. Ya biz açıktan açığa dışlıyoruz ya da ‘‘uygunsuzlar!’’ kendiliğinden gidiyor.

Uygunsuz dediklerimizin gerçekten uygun olup olmadığını neyse ki bilmiyoruz. Neyse ki diyorum, çünkü, dışladığımız kimi insanların öylesine hoş yanları, verecekleri birikimleri vardır ki, bunları anlayabilmek için çoğu kez zamana ihtiyacımız vardır. Bir gün bunları öğrenecek olursak, dışladığımız için ne büyük üzüntüler içine gireriz, düşünsenize...

Neyse ki, bilmiyoruz ve öğrenmiyoruz. Yani iş işten geçtikten sonra öğrenmenin bize üzüntüden öte bir faydası olmadığı için bilmemekte fayda var gibi görünüyor.

Fakat, faydası olacaksa, insan üzülmeli diyorum. En azından ‘‘üzüntü duygusu’’nun bırakacağı derin bir iz, kişiyi oturup düşünmeye sevk edebilir. Düşünerek, dar kalıplar yarattığınız önceki düşünceden kurtulmak mümkün olabilir. En azından içinde yaşadığınız alan genişleyebilir, ufuklarınız açılabilir ve sonradan üzüntü duyacağınız durumları yaratmaktan kendinizi alıkoyabilirsiniz. Yani insanlara fırsat tanımayı öğrenebilirsiniz.

Bir davranış ya da bir söz üzerine kolayca bir insanı hayatınızdan uzaklaştırmak, sadece ve sadece kendinizin en doğru, en iyi, en isabetli düşüncelere sahip olduğunu düşünmek, sizi son derece dar bir alana hapseder. Fakat, bunun zerre kadar farkında olmazsınız. Etrafınızdaki insanların da ne kadar geçimsiz, tuhaf, anlaşılmaz ve kötü olduğunu düşünmeye başlarsınız. Ve tabii, karşınızdaki kişinin sizin için aynı şeyleri düşündüğünden hiçbir biçimde haberiniz olmaz. Zaten böyle bir şey aklınızın ucundan bile geçmez. O ya aptaldır, ya menfaatlerinin peşindedir, ya da kötüdür.

Keskin çizgilerle ayrılan düşüncelerin sınırlandırdığı alanlarda yaşayan insanlar, kendi düşünceleriyle buluşmayan diğer bütün düşünceleri kayıtsız şartsız reddederler.

Halbuki, kendi öğrendiğiniz dünyanın, hayatın bilgilerinden başka anlayışlar, görüşler olabilir. Olabilir değil mutlaka vardır. Gelenekler, kültürler, hatta iklim değişiklikleri bile kişilerin farklı görüşlere sahip olmasına neden olan unsurlardır. Ve insan gelişmek için görgü ve bilgisini arttırmak zorundadır. Siz kendi bilgilerinizin ışığında değerlendirmeye devam ettiğiniz ve onun ne demek istediğini anlamayı reddettiğiniz sürece öğrenemezsiniz.

Bu durumda yapılacak şey, insanların dediği ya da yaptığı tek bir şeyin üzerinde durmak yerine fırsat tanıyıp sözlerinin ve davranışlarının nereye doğru gittiğini gözlemektir.

Kayıtsız şartsız, kendi düşünce kalıplarınızı devreye sokmadan ne olduğunu anlamaya çalıştığınız zaman sadece karşınızdaki kişiye değil, kendinize de fırsat tanımış olursunuz. Öğrenmek için, bilmek için, kendinizi geliştirmek için fırsat vermiş olursunuz. Böylece hem insanlara hem de kendinize fırsat tanımış olursunuz, diyorum, Yasemin'ce...






 








Yazarın Tüm Yazıları