Yasemin'ce

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Şımartan sevgi

‘‘Varoluşumuzun nedeni, ruhsal gelişmemiz’’ diyen ve pozitif düşünceye inandığını belirten Lana Rossini Adaş, ‘’Bugünlerde kızımla olan problemlerim dolayısıyla bütün düşüncelerim altüst oldu’’ diyor ve şöyle devam ediyor;

‘‘Ben herkese karşı gösterilen sevginin kimseyi şımartmayacağını savunurdum. 19 yaşındaki kızım bunun tersini ispat etti. Yalnız şımarmakla kalmadı, bana karşı korkunç saygısız davrandı. Ben pozitif düşüncenin pozitif olaylar yaratacağını herkese kabul ettirmeye çabalarken, benim pozitif düşüncelerimin hiçbir işe yaramadığını, kızımı kazandığımı zannettiğim bir zamanda yine de kaybettiğimi anladım. Ben, ‘’Ne ekersen onu biçersi’ diye düşünüp kızıma sadece sevgi verirken, onun gözünde gördüğüm, nefret oldu. Şimdi bu olaylardan nasıl bir ders almam gerektiğini derin derin düşünüyorum.’’

Pek çok annenin sıkıntısını dile getiren bu sözler, saf, yalın bir çaresizliği ifade ediyor. Üstelik ‘‘Varoluşumuzun nedeni, ruhsal gelişmemiz’’ olduğunu düşünebilen bir annenin ifadesi.

Aslında tırnak içinde belirtilen sözlerin üzerinde çok daha yoğun bir düşünce içine girmek gerek. Ancak, tırnak içindeki bu fikre ulaşmış olsa bile bir ‘‘anne’’nin anneliği öne çıkacak ve çocuğu için kendince en doğru, en iyi, en güzeli isteyecek. Tabii bu esnada çocuğun doğruları ile annenin doğruları çatışma içine girecek. Çünkü sizin tecrübeleriniz ile çocuğunuzun tecrübeleri başka başka olacak.

Öncelikle çocuğunuzun bir birey olduğunu idrak etmeye çalışmalısınız. Ve onun yaşayacağı tecrübelerin sizin yaşadıklarınızdan ve yaşayacaklarınızdan farklı olacağını anlamalısınız. Ayrıca, anneler çocukları için birer tecrübe olduğu gibi çocuk da anne için bir tecrübedir. Ona vermeye çalıştığınız ‘‘biçim’’i kabul etmeyebilir. Sizin gösterdiğiniz yoldan gitmeyebilir ve sizin gördüğünüzden daha farklı bakabilir. Zaten anne ile çocuğun birbiri için tecrübe olmalarının altında yatan sır da budur. Siz ona kendi tecrübelerinizi aktarmaya çalışırken bunları reddedebilir. Israr ettiğinizde tepkisi şiddetli olabilir. Onu bekleyen sert bir tecrübeyi siz açıkça görüp onu korumak isteyebilirsiniz ve o hiç farkında olmadan inatla yaşamak isteyebilir. Evet, sonuç olarak sert bir tecrübeyi yaşamak istiyorsa, onun böyle bir tecrübeye ihtiyacı var demektir. Ona karşı çıkmak iletişim kurmanızı zorlaştıracaktır. Halbuki onunla iletişim kurmayı başarabilirseniz, en azından tecrübesini daha hafif atlatmasına yardımcı olabilirsiniz.

O her ne kadar sizin çocuğunuz olsa bile kendine özel bir varlık. Tabii bu arada ‘‘sevgi’’ ile oluşturulacak baskılar da (Genellikle farkına varmadan yapılır) geri tepebilir. Sevginin dozunu iyi ayarlamak gerekiyor. Kızınızın yükselen burcu Terazi ve şu sıralarda Güneş'i hem Uranüs hem de Pluton etkisi alıyor. Yani büyük ve köklü değişimler döneminde bulunuyor. Gezegen etkileri onu büyük ölçüde değiştirecek. Üstelik sizin de Güneş'iniz bir süredir Pluton'dan etki alıyor. Sizin içinizde gizli bir potansiyel yaratacak ve sizin de değişmenize neden olacak. Kim bilir, belki de sizin değişiminiz, kızınızla yaşadığınız tecrübeler sonucu meydana gelecektir. Onu ve olayları anlamaya çalışın. Üzülmek ve hemen hüküm vermek doğru değil.

(Önemli not: 7 Temmuz Salı günü yayınlanan ‘‘Mars Yengeçler'i çarpıyor’’ başlıklı yazımda Mars'ın 21 Haziran’a kadar Yengeç burcunda kalacağı açıklaması, 21 Ağustos olacaktır, düzeltiyorum.)






 








Yazarın Tüm Yazıları