Yasemin'ce

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Aşk bir tecrübedir

‘‘Ben seni unutmak için sevmedim’’ rumuzuyla gelen mektup hem çok ilginç hem de değişimin boyutları hakkında fikir verir cinsten. Mektubun sahibi 2-3 yıldır hem Doğu kültürüne hem de insanın kendini anlamasına yönelik kitaplar okuduğunu belirtiyor. Düzenli meditasyonlar yaptığını ancak ne kadar başarılı olduğunu bilemediğini, zihnini susturmayı başaramadığı için uykularının pek de düzenli olmadığını vurguluyor. Ancak, öğrenmiş olduğu bilgileri hayatına uygulamaya çalıştığını ve büyük ölçüde başarılı olduğunu da sözlerine ilave ediyor. Ve diyor ki;

‘‘41 yaşında iki çocuk annesiyim. Şimdiye kadar hiç yaşamadığım türden bir duygu yoğunluğu yaşıyorum. Hem de daha önce hiç hissetmediğim ve tasvip etmediğim türden. Bulunduğum ortamda karşılaştığım bir bey ile tesadüfen gözlerimiz birleşti. Bana bakan kişinin gözleri hüzün dolu, hayranlık dolu ve ümitsiz bir bakıştı. Hiç beklemediğim bir anda, üstelik saygılı ve ağırbaşlı bu kişinin başımı kaldırdığım anda gözleriyle karşılaşınca, kalbimden ok gibi bir sıcaklığın beynime yayıldığını hissettim. Kalbim deli gibi çarpmaya başlamıştı. Bir an bocaladım. O da benim başımı kaldırıp ona bakacağımı beklemediği için bocalamıştı. Sonra normal haline döndü. Çok şaşırmıştım. Anlık bir şey olduğunu düşündüm. Fakat sonraki zaman içerisinde bir kaç kez daha tekrarlayınca bunun farklı bir şey olduğunu anladım. Ve çok rahatsız oldum. Ancak, onu düşünmeden edemiyordum. Bir çeşit suçluluk duygusu içine girdim. Konsantre olduğum bir işi yaparken bile aniden aklıma geliyor ve onu düşünmeye başlıyorum. Sanırım bu aşk olsa gerek. Sonra suçluluk duygusundan kurtuldum. Ona duyduğum bu yoğun duygular bana büyük bir itici güç verdi. Daha üretken oldum. Zaman zaman onu düşünürken ‘Onunla evli olsaydım, paylaşacak ne çok şeyimiz olurdu’’ diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Bütün bunlara rağmen eşime olan sevgim ve duygularım azalmadı. Fakat, onu düşünmeden de edemiyorum. Kendi kendime yaşadığım bu hal olağanüstü güzel fakat, onu kafamdan çıkartmam gerektiğini de biliyorum. Fakat, nasıl yapacağımı bilemiyorum.’’

İnsan, kafasından bir şeyi uzaklaştırmaya çalıştıkça daha çok düşünmeye başlar. Ne kadar çok kurtulmaya çalışırsanız, o kadar çok gömülürsünüz. Üstelik bugüne kadar tanımadığınız bir duygunun sizi sardığını ve kendinizi çok farklı hissettiğinizi söylüyorsunuz. Çok daha enerjik ve üretken olmanıza neden olmuş. Belli ki, yaşadığınız gerçek bir aşk. Tabii buna hemen karar vermek doğru olmaz. Ayrıca, pratik hayatınızı da engelliyor gibi görünmüyor. Anlattıklarınızdan son derece latif ve ince bir duygunun sizi sardığı anlaşılıyor. Aslında aşk hali çok yüksek potansiyelli bir enerjiyi içinde barındırır ve bununla başa çıkabilmek zordur. Ancak, anlaşıldığı kadarıyla siz bu enerjiyi akıtmayı başarıyor ve üretkenliğe dönüştürüyorsunuz. Bu durumda endişe edilecek bir şey yok. Tabii bu duygunuz tutkuya dönüşmedikçe ve sizi yakmadıkça... Ayrıca sabahları yaptığınız meditasyonun da faydasını bu anlamda görebilirsiniz. Tanrısal sevginin boyutlarında kaldığınız sürece bu duygu ve düşünceden kurtulmaya çalışmak bence anlamsız olacaktır. Ayrıca, şimdi öğrenmiş olduğunuz bu sevgi enerjisini, kendinizin farkına varmak için kullanabilir ve yepyeni açılımlar içine girebilirsiniz. Üstelik, kendinizi şanslı saymalısınız. Böylesine bir duyguyu yakalamış olduğunuz için. Pek çok kişi anlattığınız türde bir duyguyu tanımadan bir ömür geçirip gidiyorlar diyorum Yasemince.






 








Yazarın Tüm Yazıları