Yasemin'ce

Stresi yönetmek Sistem Yayıncılık'ın hazırladığı ‘‘Geliştiren Kitaplar Dizisi’’nden çıkan son kitabın okunmasında yarar var. Çünkü, günümüz hastalığı stresi çözümlemeye ve anlayıp kontrol etmeye yönelik. Adı, ‘‘Stres Yönetimi’’ yani geriliminizi yönetebileceğinizi ileri sürüyor. Eh, günümüz koşullarını göz önünde bulunduracak olursak stresten kaçamayacağımız ortada. Bu durumda en iyisi onu anlamak ve bize ne olduğunu bilmek. Fakat, insan gerilim içine bir kez girdikten sonra nedenlerini bilmenin pek faydası olmuyor. Elbette gevşemeyi biliyorsanız o başka... Bedeninizi gevşetmeyi başardığınız zaman zihniniz de gevşiyor. Ya da tam tersi, zihninizi gevşetmeyi başardığınızda bedeniniz de kendiliğinden gevşiyor. Yani beden-zihin arasında öyle bir bağ var ki, bunu şuurlu olarak anlamasanız da sonuçlarını açıkça görüyorsunuz. Mesela geçen akşam bir arkadaşımla sohbet ederken o gün yaşadığı olayı büyük bir heyecanla bana anlatıyordu. Doğrusu yaşadıkları çok büyük bir baskı ve gerilim içinde olduğunu açıkça ortaya koyuyordu. Onu dinlerken aynı zamanda gözlüyordum. Sonra bir ara banyoya gitti ve döndüğünde ‘‘Allah allah hiç böyle olmamıştı. Aniden kanamam başladı’’ dedi. Aslında bunda anlaşılmayacak hiçbir şey yoktu ve ben de kendisine bunun çok doğal bir bedensel tepki olduğunu açıkladım. O zaman ‘‘iyi de ben düşünüyor ve sinirleniyorum da ona ne oluyor’’ şeklinde kanamasını anlamsız bulduğunu belirttiği zaman zihin-beden ilişkisini anlatmak durumunda kaldım. Aslında daha önce karşılaştığım ve bütün aşamalarını izlediğim çok daha şiddetli vakalar olduğu için bu durum tarafımdan anlaşılır ve olağandı. Fakat, çarpıcı tarafı gündüz yaşanılan olayın hemen o akşam daha bana anlatılırken bedensel sonuçlarını izlemiş olmamdı. Stres Yönetimi adlı kitap, kolay anlaşılır bir dille stresi tarif etmenin dışında çeşitli çözümler getiriyor. Fakat, en çarpıcı tarafı ‘‘Yönetmek’’ tabii stresi yönetebileceksek (Bu da kullanmak anlamına gelir) çağımızın hastalığına yepyeni bir boyut getirmiş oluyor. Kitabın ‘‘Duygusal Boyut’’ başlıklı bölümünde şöyle diyor; ‘‘Duygular bedenimizi daha iyi duruma sokabilir ya da daha kötü bir duruma gelmesine sebep olabilir. Eğer duygularınızı yapıcı bir şekilde ifade ederseniz, öğrenirsiniz ve gelişirsiniz’’İşte bütün mesele burada. Bütün sıkıntımız ‘‘ifade’’ etmek. Duygularımızı bir ifade edebilsek her şey hallolacak. Fakat, ne mümkün. Ben buna ‘‘Duygusal kabız’’ adını verdim. Her türlü duygumuzu içimizde biriktiriyoruz, biriktiriyoruz, sonra da bir türlü boşaltamıyoruz. Karın ağrısından beter bir gerilimin içinde şiştikçe şişiyoruz. Sonra... Olanlar oluyor. İfade edemediğimiz duygular içimizde kabarıp taşıyor ve neremiz zayıfsa, oradan patlak veriyor. Yani hasta oluyoruz. Hasta olmaktansa, zihnimizi boşaltmanın yollarını arayıp bulmak, kendimizi var etmenin iyi bir yöntemi olduğunu düşünüyorum, Yasemin'ce...
Yazarın Tüm Yazıları