Yasemin'ce

Urla Kent SenatosuKim demiş, bizlerin bilinçten, şuurdan uzak yaşadığımızı. Kabul, çoğu zaman duygularımızla hareket ediyoruz. Neredeyse hayatımızı belirleyen tek unsurun ‘‘duygular’’ olduğunu söyleyebilirim. Fakat, dolu dizgin koşan, koştukça coşan duygularımızı, olayların, çevremizin, çevremizdeki insanların yardımıyla dizginlemeyi öğreniyoruz. Nerede duracağımızı, nasıl bakacağımızı, aklımızla duygularımızı birleştirmeyi öğreniyoruz. İşte, öğrendiğimizin bir delili daha. ‘‘Urla kent senatosu’’Tıpkı önceki günlerde yazdığım ‘‘Marmaris kent Meclisi’’nin oluşturulduğu gibi ‘‘Urla Kent Meclisi’’de başarıyla kurulmuş ve çalışmaya başlamış. ‘‘Sonunda halkın oluşturduğu bir meclis kuruldu. Bütün Türkiye'ye önemle duyurulur.’’ Şeklinde bir giriş yaparak, çevremizi, yaşadığımız yeri korumak, güçlendirmek kısaca yaşadığımız yere sahip çıkabilmek için birlik ve beraberlik içinde bulunmanın ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Marmarisliler'in böyle bir uyanış içine girip bir ‘‘Meclis’’ oluşturmuş olduklarını heyecanla bildirirken ‘‘Marmaris Kent Meclisi’’ gibi birliklerin en kısa zamanda bütün ülkeye yayılmasını dilemiştim. İzmir-Urla'dan gönderilen ‘‘Urla Kent Senatosu’’ kuruluş, tüzük ve çalışmalarını içeren bilgiler elime ulaştığı zaman ‘‘Dileklerimin’’ gerçekleşmeye başladığını anladım. Biliyordum zaten. Tamam çok duygusalız, çok heyecanlıyız fakat, bizim akılsız olduğumuz söylenemez. Sadece akılsızlığa vardıracak derecede duygusallaşabiliyoruz, o kadar. Bunu da biliyorum. Fakat, en önemlisi bir kez aklımızla hareket etmeye karar verdiğimiz zaman, duygularımızın şiddeti ne olursa olsun ‘‘Yüreğimize taş bağlayıp’’ aklımızı kullanmayı başarabiliyoruz. Tabii bunu yapmak için yüreğimize taş bağlamamız gerekmiyor. O kadar da değil. Aslında yüreğimize taş bağlamak yerine aklımızı yüreğimizle birleştirmeliyiz. Hatta böyle yapmayı başardığımız zaman şuurumuz açılır, bilincimiz yükselir ve duygularımızı itici güç olarak kullanmayı başarabiliriz. ‘‘Bunu söylemek kolay, bir de nasıl yapacağımızı anlatsan’’ diyenler çıkabilir aranızdan. Çok da haklısınız. Ancak, size sistemli bir biçimde uygulanabilecek bir metod önerebilmem bu satırların arasında mümkün değil. Fakat, şu kadarını söyleyebilirim; ‘‘Düşünmek’’ Evet, ancak düşünmeyi öğrendiğimiz zaman duygular ile aklımızı birleştirebilir ve bilincimizi yükseltmeyi başarabiliriz. Urla Kent Senatosu'nun oluşumu, bunun en güzel örneği. Yaşadığımız yerin canlı, sağlıklı ve olması gerektiği biçimde gelişmesi sonucunda biz de yaşayabilir, sağlıklı ve canlı kalmayı başarabiliriz. Birlikten kuvvet doğar. Birleşerek güçlü olabilir ve ancak bunun sonucunda hastalıklarla başa çıkabiliriz. Urlalılar bu bilince ulaşmış ve biraraya gelerek Urla için, yaşadıkları yer için kolları sıvamışlar. Neler yapacaklarını, neler yapmaları gerektiğini ve bunları nasıl gerçekleştirebileceklerini araştırmış, incelemiş, maddeler halinde dökümünü yapmış ve harekete geçmişler. Çalışmaları gereken her alan için ayrı ayrı komisyonlar oluşturup faaliyete başlamışlar. Sağlık taramasından esnaf ve işçinin şartlarına çevrenin düzeninden zeytinliklerin ıslah edilmesi ve daha verimli hale getirilmesine kadar her konuya el atmışlar. Doğrusu çok da iyi yapmışlar. Hele o zeytinler için verdikleri mücadele saygıya değer. Zeytin hastalık ve zararlıları ile mücadele birliğini oluşturmak üzere Urla Kymakamı başkanlığında Urla belediyesi ve bütün köy ve mahalle muhtarlarının katıldığı bir toplantı düzenleyip ciddi bir birlik oluşturmuş olmaları dikkate değer bir çalışma olmuş. Sizleri yürekten kutluyor ve destekliyorum. Ayrıca herkesin desteklemesi gerektiğini düşünüyorum. Sadece İzmir ve Urlalılar'ın değil bütün Türkiyeliler'in desteklemesinin şart olduğunu söylüyorum. Urlalılar'ın düşünce, bilinç ve çalışmalarının daha güçlü bir biçimde devam etmesini dilerken Urla Kent Senatosu, Marmaris Kent Meclisi gibi birliklerin bütün ülkeye yayılıp olumlu ve yararlı çalışmalarını yaptıkları günün bir an önce gelmesini diliyorum, Yasemin'ce...
Yazarın Tüm Yazıları