Yasemince

Bir yay-İkizler aşkıZeki bakan gözleriyle etrafı inceleyen Yay Kızının gözünden birşey kaçmaz. Tabii kendisine inceleyen gözlerle bakan erkeğin ilgisini de hemen farkeder. Fakat, biraz mahçup daha çok da içine kapanıktır. Şimdi diyeceksiniz ki, içine kapanık bir Yay olur mu? Böyle hayretle sormakta çok haklısınız. Bir Yay, ister erkek olsun ister kadın, sımsıcaktır. Zaten ‘‘Ateşin Çocuğu’’ olduğu için etrafını öyle bir ısıtır ki, hemen herkesi içine alır. Yani, bir Yay'ın içine kapanık olması beklenemez. Beklenemez, fakat, kendi içine yönelmeyecek anlamına da gelmez. Bir çok Yay, dış dünya ile çok sıkı ilişkide bulunduğu halde bazı Yay’lar kendi iç alemlerine yönelirler. Onlar, iç yolculuğa çıktıkları zaman sanki içlerine kapanmış bir izlenim verirler. Halbuki durum çok başkadır. Ve, bizim kahramanızımız olan Yay Kızı da bu durumdadır. Aslında karşısında duran erkeğin tavırlarından (Özellikle de hızlı akan zihin faaliyetinden) etkilenmiştir. Sanki her konuda bilgisi var gibidir... Yay'ımızın düşüncelerine denk bir zihin akışı içindedir. Aslında bir İkizler Erkeğinin dikkatini devamlı çekebilmek mümkün değildir. Fakat, Yay Kızı içsel derinliği ile İkizler'in yüzeyselliğinin hemen farkına varmıştır. Tabii bu sırada aşık olmaktan kendini de alamamıştır. Çünkü, bu erkekte kendisini çeken tuhaf bir elektrik vardır. Üstelik bu elektrik İkizler’i de çarpmıştır. Saatler süren sohbetler öylesine doyurucu öylesine yeni açılımlar yaratmaktadır ki, Yay Kızı bu erkeğin garip hallerine alışması gerektiğini anlamaktadır.Evet, aşık olduğu bu erkek, tam üç farklı kişidir. Belki bir dördüncüsü de vardır. Yay'ımız ancak üç tanesini açık bir biçimde tesbit edebilmiş, hayretler içinde hangisine aşık olduğunu anlamaya uğraşmaktadır. Tabii bu sırada ilişkileri hiçbir zaman düzenli bir eğri göstermez. İlişki grafiği öylesine inişli çıkışlıdır ki, yükseldiği zaman grafik kağıdı yetmez. Tabii inişleri de aynıdır. Böylesi hızlı alçalıp yükselmeler, Yay Kızını etkilemez. Etkilese bile, ilişkiyi bitirmesi için yetmez. Çünkü, İkizler öylesine renkli ve öylesine hareketlidir ki, Yay'ı halden hale, heyecandan heyecana sürükler. Sanki, Yay'ın maceracı ruhunu alevlendirir. Tabii İkizler, bütün bunları etkilemek için yapmaz. O, kendi halinde doğasını yaşamaktadır. Bütün bunlar, derinliği iyice gelişmiş Yay'ın içinde fırtınalar kopartmaktadır. Kahramanımız, maceracı ruhunu alevlendiren İkizler’i anlamaya çalıştıkça, dipsiz bir kuyuya battığının farkındadır ve artık ondan uzaklaşmaya başlamıştır. Çünkü, İkizler’in düşünceleri gibi duyguları da sürekli hareket halindedir. Aslında Yay'ın hareketliliğine de denktir. Fakat, algılamalarındaki derinlik denk değildir. Bir gün, İkizler'e fazla gelir, Yay'ın derinliği. Sanki üzerinde baskı hissediyor gibidir. Bu durum tamamen İkizler'in ikili düşüncelerinin bir ürünüdür. Çünkü, bir Yay, baskıcı değildir. O, gerçek bir özgürlükçüdür. Ve, bir İkizler kadar özgürlüğe düşkündür. Ancak, İkizler, yine de üzerinde güçlü bir baskı hissetmektedir. Bundan kurtulmak için vakit geçirmeden İkizler'e yakışır bir tavır içine girecektir! İşte, bir Yay Kızının düşüncelerini ve dolayısıyla duygularını değiştirecek başka birşey olamaz. Tam ondan uzaklaşmaya başladığı bir sırada duyguları yeniden alevlenir. İsteği öylesine güçlenir ki, anlatmak mümkün değil.Tabii İkizler’in bundan haberi yoktur. Zaten ‘‘Havanın çocuğu’’ çoktan havai isteklerinin peşine düşmüş olduğu için, haberdar olabilme şansı da yoktur. Yay Kızı için yeniden içsel yolculuklar başlamıştır bu sırada. Ayrıca, böylesi bir içsel yolculuk için daha uygun bir zaman da olamaz. Ve, şimdiye kadar çözümleyemediği ne varsa, teker teker anlamaya başlar. Onun öğrenimi için yolculuklar çok gereklidir. Aslında bu sırada imkanı olsa diyar diyar gezecektir. Fakat, kahramanımızın bunu yapması mümkün değildir. O da, içsel yolculuklara çıkar. Ve, iyi ki, böyle yapar. Kendisinin ve dünyanın bir manada anlamını çözecektir. Şimdi, tüm bu anladıklarını anlatmaya ve yazmaya koyulur. Bu arada İkizler Erkeğine ne mi, olmuştur? O, kapıldığı hava akımının içinde oradan oraya büyük bir hızla savrulmaya devam etmektedir. Fakat, öyle hızlı geçişler yapmaktadır ki, kendisi de anlayamamaktadır. Ve, O'nun için hiç önemli değildir. Çünkü, O zaten herşeyi bilmektedir!
Yazarın Tüm Yazıları