Yasemin Boran: Tatminsiz düşünceler (3)

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

İnsan, sahip olduklarını kaybettikten sonra düşünmeye başlar. Ve kaybettikleri değer kazanır. Bu kez de kaybettiklerinin peşinden yakınmaya başlar. Hatta bu düşünce içinde kaybolur. Ve kendine acımaya başlar.

Artık şöyle düşünmeye başlar; ‘‘Zaten o güne kadar neyi tuttuysa kurumuştur. İstediği hiçbir şeyi elde edememiştir. İstediği gibi bir hayat sürememiştir’’ ve buna benzer acınası yakınmalar...

Bu tipler benzer türden bir dizi düşünce içinde boğulurken kendi tatminsizliklerini çevrelerine yansıtmaya başlarlar. İstediklerini yaşayamadığı düşüncesi ‘‘ Bari çocuklarım yaşasın’’a dönüşür ve bu defa çocuklarının hayatını karartmaya başlarlar. Üstelik bütün bunları da yaşamak adına yaparlar.

Bu durumu abartanları tanıyorum. Onlar bu durumu o dereceye vardırıyorlar ki, cinsel ve maddesel her türlü tatminsizliklerini çocuklarının üstünde gidermeye çalışıyorlar.

Hayatında şu veya bu nedenle kendi yapamadıklarını çocuğunun isteyip istemediğini düşünmeden, yapıp yapmayacağını aklına bile getirmeden zorlayan anne-babalar vardır...

Böylece kendi hastalıklarını çocuklarına bulaştırırlar. Sonuç, tabii ki, çok acıklı... İstekler denizinde boğulan, tatminsizliklerin yarattığı bir toplum oluşur böylece... Böyle bir toplumun bir bölümünü kendine acıyanlar oluşturur, diğer bir bölümünü de gözünü hırs bürümüş doyumsuzlar... (SÜRECEK)

Yazarın Tüm Yazıları