Yasemin Boran: Mutluluğun sırrı







Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Mutluluk, herkesin peşinden koştuğu bir ideal ve herkes için başka beklentileri ifade ediyor. Yani herkes için ayrı bir mutlu olay var. Mesela bugün saat 13:00'de Antalya Kültür Sineması'nda interaktif bir seminer vereceğim için mutluyum.

Bizi mutlu eden olaylar aynı zamanda mutsuz edebiliyor.Yani ortak olan tek bir şey var ki, mutsuzluğun kaynağı mutluluğunuzun nedeni oluyor. Mutluluk ile mutsuzluk birbirinin zıt kardeşi. Biri yok olduğu zaman diğeri ortaya çıkıyor. Bunlardan birini tanımayanın diğerinden haberi olmuyor. Tıpkı gece ile gündüz gibi.

Mutluluk ve mutsuzluk öylesine yoğun bir duygu ki davranışlarımızdan metabolizmamıza kadar tüm sağlığımızı etkiliyor. Peki bu mutluluk nedir?

Mutluluğun tarifini yapmak, aşkın tarifini yapmak kadar zor. Sadece yaşayan kişinin bildiği bir hal. Ve halin tarifi bildiğimiz kelimelerle yapılamaz. Fakat, bizi nelerin mutlu edebileceğini anlatabiliriz. Özellikle de bizi mutsuz edenlerden yola çıkarak nasıl mutlu olabileceğimizi anlatabiliriz.

Mesela geçen gün öylesine müthiş bir mutsuzluk dalgasıyla sarsıldım ki, ardından da o derece mutlu oldum. Ve hemen şöyle düşündüm; 'Demek ki, mutluluğun derecesi, mutsuzluğun şiddetine bağlı.'

Beni mutsuz eden olay ise, oğlumdan gelen bir telefon. Okul çıkışında dışardan gelen bir grup gençten biri bıçağını çekip az ötesindeki bir arkadaşını bıçaklıyor. Çocuklar ve öğretmenler bunların peşine düşüyor fakat, yakalayamıyorlar. Bunları anlatan oğlum kendisinin de o çocukların peşine düştüğünü anlatıyordu. Bu arada telefonun sesi anlaşılmaz olduğu için dediklerinin bir kısmını anladım. Bir kısmını ise, zihnimde kurdum. Telefonu kapattıktan biraz sonra oğlumu aradığımda telefonu cevap vermiyordu. Sonra tekrar tekrar aradım. Ve sonra ulaşılmaz oldu. Zihnim birdenbire senaryolar yazmaya başladı. Hem de en kötüsünden. Tabii hemen düştüm yollara. Öylesine mutsuz oldum ki, birden mideme kramplar girmeye başladı ve düşünemez hale geldim. Nihayet bir kez daha eve bakmaya gittim ki, orada. Bir anda müthiş bir mutluluk duygusu kapladı içimi. Aslında bu sırada bedenimin sesini dinleseydim, o derece mutsuz olmayacaktım. Çünkü, ilk anda içimden yükselen ses bir şey olmadığını söylüyordu. Fakat, zihnim devreye girdi ve endişeler bütün aklımı ele geçirdi ve müthiş bir mutsuzluk duygusuna kapıldım.

Evet, mutsuzluğun kaynağı zihnimizden geçen düşünceler. Ve bu düşünceler, o güne kadar öğrendiğimiz bilgilerle şekilleniyor. Halbuki bedenimiz gerçek olanı biliyor. Çünkü, bedenimiz doğanın bir parçası ve kendimizin dışında bulunan her şeyle görünmez bağlarla bağlı. Yani her şeyi biliyor. Ama biz akıl yürüterek, gördüğümüz ve öğrendiğimiz bilgilerle anlamaya çalışıyoruz. Bedenimizle iletişim kurmayı öğrenebilsek, kendimizin dışında olup biten her şey hakkında bilgimiz olacak ve mutlu olacağız diyorum, Yasemin'ce...

Yazarın Tüm Yazıları