Yasemin Boran: Hayvanlarla konuşanlar (2)







Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Hayvanların ve bitkilerin bu anlaşılmaz tepkileri, konuştuklarımızı düpedüz anladıklarının işareti midir, yoksa bizim duygularımızı mı hissediyorlar bilemem ama bildiğim bir şey varsa, o da bizleri anladıklarıdır. Tabii burada anlatmaya çalıştığım hayvanlarla konuşan insanların aralarındaki anlaşma çok daha farklı. Yani düpedüz mantıklı ve anlaşılır bir biçimde konuşmaktan ve iletişim kurmaktan bahsediyorum.

Örneğin; Kuranda adı geçen Hz. Süleyman'ın bütün hayvanların dilini anladığı vurgulanır. Nemil suresinde Sultan Süleyman'ın karıncaların konuşmasını dinlediği, kuşlarla konuştuğu açıkça ifade edilir. Her ne kadar bazı din adamları bu anlatımların tamamen sembolik olduğunu iddia ediyorlarsa da, bunun üzerine yaptıkları yorumların pek anlaşılır olmadığını söyleyebilirim. Hatta çocukça açıklamalar biçiminde nitelendirebileceğim türden açıklamaları karşısında Hz. Süleyman'ın hayvanlarla konuşmuş olduğu bana çok daha doğru geliyor.

Üstelik hem aynı dönemlere ait efsanelerde, hem öncesinde, hem de sonrasında o kadar çok anlatılmış hayvanlarla konuşmaları içeren öykülerin olduğunu gördükten sonra ‘‘Demek ki, bir zamanlar hayvanların dilini bilenler varmış ve konuşmuşlar’’ demekten başka bir açıklama aklıma gelmiyor. Üstelik Hz. Süleyman'dan başka örnekler de var. Mesela Batı'da Franz Von Assis adlı bir Alman'ın kuşlarla konuştuğu iddia edilmiştir.

Yakın geçmişte ise, en hırçın atları bile bir-iki saat konuşarak ikna ettiğini iddia eden John Rarey için ne diyeceksiniz? Ohio'da 1850'li yıllarda yaşamış olan Rarey, dünyada kendisine direnebilecek at olmadığını iddia ederek şöyle bir gösteri düzenler;

‘‘Gösteri için tam beş at getirilir. Bunlardan biri sahibini öldürmüştür. Diğerleri de bir çok insanı yaralamışlardır. Bu vahşi atları tek tek ayrı hücrelere koydurur. Atların tepinmelerinden bölmeler yıkılacak gibidir. Rarey, birinci bölmeye girip kapıyı kapatır. Ve bir-iki saat sonra içerden ata eğersiz binmiş olarak çıkar. Atın boynunu okşayınca at yere yatar.’’

John Rarey yaşadığı sürece atlarla son derece ilginç ve anlaşılmaz bir biçimde konuşarak onları sakinleştirmeyi başarmıştır. Sırrını hiçbir zaman açıklamamış, kimse tarafından da bugüne kadar anlaşılmamıştır. Ancak, bugün bilim adamları insan ve hayvanların beyin dalgalarının uyuşması sonucu ortak bir şuur alanı oluşabileceğini ve böylece insanlarla hayvanların anlaşabileceğini kabul ediyor. Fakat, öykülerde anlatıldığı gibi düpedüz konuşulabilir mi, bilmiyorlar. Kimse bilmiyor. Bir gün hayvanlarla konuşmayı öğrenecek olursak, kimbilir neler olur? Şöyle bir düşünün diyorum, Yasemin'ce...

Yazarın Tüm Yazıları