Yasemin Boran: Gençlik iksiri (3)






Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Bey çok iyi bir adamdı. Zira zararı yalnız nefsine ait olmak üzere birkaç yüzbin liralık dehşetli israfının mühim bir kısmını fakirlerin rahata kavuşmasına sarf etmiş, takdir edilmesi gereken bir adamdı. Bu evlenmenin sonunda ortaya çıkması muhakkak olan rezaletlere dayanamayarak feci ve elim bir şekilde dünyaya veda edeceği bence muhakkaktı. Böylece kendisine bir hizmet yapmaya karar verdim.

Biraz düşünerek çarşıya çıktım. Ufak bir teneke içinde, kurşuni renkte vernikli boya yaptırdım. Bey'in evine yakın meydanlığın sonundaki yere bıraktım. Şehrin kenarındaki bostanlarda gezerken başıboş bırakılmış, canından bezmiş, ihtiyar bir eşek görmüştüm. Onu arayıp buldum. Hazırladığım ipi hemen boynuna geçirerek çekmeye başladım. Eşekle geri geldiğimi gören haylaz çocuklar bana gürütülü ve saltanatlı bir yardım alayı teşkil edip peşime takılmışlardı.

Bey'in konağının önünden geçerken, çocukların şamatası merakını çekmiş olacak ki pencereden bakıyordu. Meydanın ortasına geldiğimde eşeği küçük bir taşa bağlayarak kulubeme yürüdüm. Su ve sabun alarak geri döndüm. Eşeği güzelce yıkamaya başladım.

Bey hala pencereden bakıyordu. Yıkama faslı bitince eşeği kuruladım. Sonra cebimdeki büyük şap parçası ile tüylerini oğmaya başladım. Sayısı gittikçe artan seyircilerin tuhaf bakışları önünde kurşuni boyayı sürmeye başladım. Yarım saat sonra, vernikli boyayı yiyen eşek, Venedik ayanası gibi parlıyordu. Bey'in baş ağası geldi. Beni davet etti. Ben zaten bunu bekliyordum. Bey son derece neşeli idi. Beni görünce: ''Aynalı Baba, ne yapıyorsun? Bu eşek kimindir? Ve hangi sebebe dayanarak boyattın?'' diye sordu. Ben de ''Bey Efendi, bu zavallı hayvan yirmi dört yaşını bulmuş gibidir. Aşağı yukarı insanların altmış, yetmişliği gibidir. Nasılsa elime geçti. Benim bir de beş yaşında genç bir dişi eşeğim var. Döl yetiştireceğim. İzah lüzumsuzdur ki dünya değişti. Zamanın her şeyinde bir başkalık olduğu gibi, dişi eşekler bile cilveli. (Sürecek)

Yazarın Tüm Yazıları