Güncelleme Tarihi:
CNN Türk’te haber kameramanı. Hep en zor haberleri kaydetti, savaş bölgelerine gitti. Bu nedenle şiddete, kamerasının kırılmasına, saldırıya uğramaya hiç yabancı değil. Ahmet Akpolat (36), 15 yıllık gazeteci. Bir haber dönüşü Atatürk Havaalanı’na indikten kısa süre sonra IŞİD’in bombaları patlayınca sıcak görüntülerin kamuoyuna ulaşmasını sağlamıştı. Akpolat, 15 Temmuz gecesi evini taşımıştı.
Annesinin evinde dinlenirken 21.00 civarında darbe mi yoksa terör saldırısı mı olduğunu anlayamadığı bir şeylerin olduğunu öğrendi. Diğer arkadaşları gibi o da CNN Türk’e koştu. Yolda tankları gördü, durum çok vahimdi. “İlk kez korktum” diyor. Darbeleri yaşamamış, filmlerde görmüştü. Kanala geldiğinde TRT’de okutulan darbe bildirisini duyunca korkunç gerçekle karşılaşmış oldu.
CNNTÜRK KAMERAMANI AHMET AKPOLAT
GİZLİCE KAYDETTİ
Saat 03.00 civarında oturduğu yerde uyuyakalmıştı ki dışarıdan gelen bağrışmaları, helikopterin sesini duydu. Hemen aşağı indi, kamerasını omuzladı, askerleri beklemeye başladı. Savaş bölgelerinde kullandığı aksiyon kamerasını (gopro) taktı, kayda girdi. Askerleri merdivenden itibaren kaydetmeye başladı. Çekim yaptığını fark ettirmeden onlarla birlikte içeri girdi. CNN Türk Haber Koordinatörü Ali Güven başta olmak üzere kanal yöneticileri askerlere engel olmaya çalıştılar.
Askerler namluları doğrultmuş bağırıyordu. Akpolat ise bu anları belgelemeye odaklanmıştı. Askerler, merdivenlere yöneldi, kanal çalışanları aşağıda kaldı. Akpolat, askerlerin arkasından gidip çekmeye devam etti. Askerlerin her an el koyacağını bildiği, görüntülerin kayıtlı olduğu hafıza kartını, gizlice bir arkadaşına vermeyi başarmıştı. İkinci çekimi yapıyordu. Rütbesi sökük komutan, arkasını döndüğünde Akpolat’ın ne yaptığını fark etti. Üzerine atlamak için hamle yaptığında CNN Türk Haber Müdürü Ali Güven kendini komutanın önüne attı. Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar, “Hangi yetkiyle buradasınız? Yaptığınız yasal değil” dediğinde komutanlardan biri “1’inci Kolordu Komutanlığı’nın verdiği emir gereği” cevabını verdi.
Sarılar, “1’inci Kolordu Komutanlığı az önce açıklama yaptı, bu darbe girişiminin içinde değiliz, dedi” deyince komutan bir an duraksadı. Sonra “Sana mı hesap vereceğim” dedi. Komutan yine Akpolat’ın üzerine yürüdü, arkadaşları yine araya girdi.
GIRTLAĞINI SIKIP FIRLATTI
Aşağı inen Akpolat, askerler merdivenleri tuttuğu için asansöre bindi, ikinci kata çıktı. Görünürde kimse yoktu, ileriden bir yerlerden bağrışma sesleri geliyordu. Koridorun diğer ucundan o komutanın parmakları otomatik G3 piyade tüfeğinin tetiğinde, kendisine doğru koştuğunu gördü. Kamerayı istediğinde Akpolat, diğer tarafa çevirdi. Komutan, omzunun üzerinden uzanıp kamerayı tuttu ve hiç bırakmadı.
Sarılar gelip araya girdiğinde de kamerayı tutup kendine doğru çekmeyi bırakmadı. Akpolat, çekimde olan kamerasıyla askerlerin arasında kaldı. İtiş kakışta, askerlerin üzerindeki savaş mühimmatlarını teninde hissetti. O sırada komutan kameranın mikrofonunu kırdı. Sessiz de olsa çekim devam ediyordu. İkinci komutan geldi, “Ver kamerayı” dedi, vermeyince Akpolat’ı dipteki karanlık ve ıssız odaya götürmek istedi. Akpolat artık oradan gitmesi gerektiğini anladı. Ama gidemiyordu çünkü gitmesi, kamerayı bırakması demekti. Komutan, “Ver yoksa vururum” dediğinde “Vuruyorsan vur, vermeyeceğim kamerayı” dedi. Komutan tüfeğinin dipçiğini kaldırdı ve Akpolat’ın gırtlağına sarıldı, sıktı, hızla bir askerin üzerine fırlattı. O asker de koluyla boğazına sarılıp yere yıkmaya çalıştı. Akpolat düşmedi çünkü herkes kamerayı tutuyordu. Askerlerin elleri tetikte, namlular Akpolat ve arkadaşlarının üzerindeydi.
O dakikalarda acı ya da korku hissetmese de gerilim ve hayati tehlike artıyordu. Akpolat, kameranın hafıza kartını askere değil, Süleyman Sarılar’a teslim etti. Aşağı indi, yeni bir kart ve mikrofon taktığı kamerasını sırtlayıp gürültünün geldiği haber merkezi katına çıktı. Asıl hengâme oradaydı. Asker haber merkezine girdi, yayını kesti. Akpolat, omuzlamak yerine elindeki kamerasıyla gizli çekime başladı.
İKİNCİ KART ADLİ EMANETE
Akpolat, takviye polis ve protestocu vatandaşları da kaydetmeye devam etti. Teslim alınan asker ve komutanlarla birlikte, kameranın el konulan hafıza kartı da darbe girişiminin delili olarak kayıtlara girdi, adli emanete kondu. Tarihi gecenin an an kaydettiği belgeseli, bu üç hafıza kartında kayıtlı. CNN Türk’te iki karttaki görüntüler yayımlanıp tüm dünya işgalci darbecilere dakika dakika tanık olduktan sonra Akpolat, Boğaziçi Köprüsü’ne gitmek için yola çıktığında sabah 06.00 olmuştu.
Akşam 20.00’de uyumak için evine gittiğinde gözüne uyku girmedi. Çok tarihi ve tehlikeli bir gece yaşandığını anlamaya başlamıştı.