Güncelleme Tarihi:
Evli ve bir çocuk sahibi sanat fotoğrafçısı Mustafa Cambaz, 15 Temmuz akşamı Çengelköy’deki evinde televizyonda darbe haberleri geçmeye başladığı anda fotoğraf makinesini alıp dışarı çıktı. Çengelköy’de G3 silahlardan atılan iki mermiyle göğsünden yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Eşi Semra Cambaz, “Ölüme, uçar gibi, koşar gibi gitti” diyerek anlatıyor: “Darbeci askerlere hesap sorar durumdaydı ama karşısına kanlı katillerin çıkabileceğini tahmin edemedi. Çatışmalar devam ederken telefonda oğluma, Çengelköy Karakolu’nun kurşunlandığını ve kendisinin köşeye sıkıştığını söylemiş. Ben o anda oğluma ‘Baban gitti’ dedim. Ben o an eşimin öleceğini hissettim. O telefon konuşması aslında bir veda konuşmasıydı. O anda gerçekten eşim vurulmuş, hastaneye kaldırmışlar.”
30 YILDIR TÜRKİYE’DE
Sonrasını 25 yaşındaki oğlu Abdullah şöyle anlatıyor: “Telefonu çalıyor ama açılmıyordu. En sonunda bir kadın açarak babamın Çengelköy Hastanesi’nde olduğunu söyledi. Oradan başka hastaneye sevk etmişler. İki tane hastane adı verdi bana. Hangisinde olduğunu veya durumunun nasıl olduğunu bilmiyorlardı. Bu arada babam vatansız. 30 yıldır burada evli, 25 yaşında çocuğu var, vatanı için canını verecek ama kimliği yok... Listede o yüzden adı olmayabilir, kimliksiz adamın adını nereden bilecekler? Baktım listeye, adını görmedim. Morgda ve yoğun bakımda insanlar olduğunu söylediler. Morgdakine baktılar, o değilmiş. Sabah 05.30’da yoğun bakımdan cesedi çıktı. İki G3 kurşunu kalbinin altından girip ciğerlerini parçalamış.” Cambaz’ın çalıştığı Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, Twitter hesabından duyurdu Mustafa Cambaz’ın şehit olduğunu: “Şehidimiz Mustafa Cambaz’ın son mesajı: ‘Başkomutan Erdoğan’ın isteği ve emriyle sokağa çıkıyoruz’.”
ULU CAMİLERİ FOTOĞRAFLAMIŞTI
Mustafa Cambaz’ın cenazesi 17 Temmuz Pazar günü önce Topkapı Albayrak Holding binasına getirildi. Mesai arkadaşlarından helallik alındı. Ardından dua ve tekbirler eşliğinde Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tatbikat Camii’ne götürüldü. Burada kılınan cenaze namazının ardından naaşı Çengelköy Mezarlığı’nda defnedildi. Mustafa Cambaz, Başbakanlık Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı’nca Türkiye’deki bütün ulu camilerin fotoğraflarını çeken bir sanatçıydı. Yeni Şafak’ta 18 yıldır birlikte çalıştığı Abdullah Muradoğlu, Cambaz’ı yazısında şöyle anlatıyordu: “Bilahare Yunanistan hükümeti tarafından vatandaşlıktan çıkarılan Mustafa’nın en büyük arzusu, Türk vatandaşı olabilmekti. Bunun için yıllarca çok uğraştı, didindi. Mustafa kendi derdiyle başkalarını meşgul edecek, maruz kaldığı durumdan şikâyetçi olacak karakterde biri değildi. Tam tersine girdiği ortamlara neşe dağıtan bir kardeşimizdi. Vatandaş olabilmek için o kadar çırpınmasına rağmen bir gün bile bu devletten şikâyet ettiğini görmedim. Bu ülkede yaşamayı benimsemiş, mesleğini sanki bu ülkede doğmuş gibi, bir an için bile olsa geçicilik duygusu taşımadan icra ediyordu.”