Güncelleme Tarihi:
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, darbeyi öğrendiği ilk dakikada buna karşı çıktığını belirterek, o uzun gecenin detaylarını şöyle anlattı:
BU BAŞKA BİR ŞEYDİ
“İki günlüğüne eve geçmiştim, yanımda eşim ve çocuklarım vardı. Eşim sosyal medyadan haberleri okuyordu. Bir anormallik olduğunu anladı, ‘Kaza gibi bir şey yaşanmış, köprüyü kapatmışlar galiba’ dedi. İlk gördüğüm görüntüler askerin köprüyü kapatmasıydı. Fotoğrafta askerleri görünce anlam veremedim. Askerlerin yetkisinde olan bir yer değil, Boğaz Köprüsü’nü kapatmaya hakları yok. ‘Bu kaza değil başka bir şey’ dedim. Köprüye bir saldırı var sandım. Aklıma ilk gelen darbe olmadı. Ancak bir anormallik olduğu anlaşılıyordu. Polisleri görmeyince iyice şüphelendim. Çünkü polisin üstesinden gelemeyeceği bir durum olduğu zaman asker devreye girer. Bu başka bir şeydi...”
SOSYAL MEDYADAN ANLADIK
“Hemen haberleri takip etmeye başladım. Zaten çok sürmedi, 15 dakika, yarım saat içinde bunun bir ‘darbe girişimi’ olabileceği söylentileri çıkmaya başladı. Sosyal medyada yayıldı. Milletvekili arkadaşlarımla görüştüm. Ankara ve İstanbul’da onlar da anormallik olduğunu ve alçak uçuş yapan uçak sesleri duyduklarını söylediler. Bir müddet sonra bir ordu hareketliliği olduğunu anladık. Başbakan’ın açıklamasından önce... Ve bazı sosyal medya hesapları ‘Ordu darbe girişiminde bulundu’ diye haber geçince emin olduk. Milletvekilleriyle görüştüm. Ankara ve İstanbul’da bulunan vekillerden bilgi aldım.”
EVDE KALDIM
“Diyarbakır il başkanıyla görüştüm. Diyarbakır’da bır anormallik olmadığını söylediler. İzmir il başkanıyla görüştüm. Orada da bir anormallik yoktu. Sonra Ankara, İstanbul dışında bir anormallik olmadığını anladım. İlk saatten sonra zaten Başbakan’ın açıklamasıyla gelişmeleri takip etmeye başladım. Hep evimde kaldım. Diyarbakır Belediye Başkanı da eve geldi. Bazı milletvekilleri ‘başka bir yere nakletmeyi’ düşündü. Ancak ‘Hayır, evde kalacağım’ dedim.”
DARBE KARŞITI AÇIKLAMA
“Sonra korumalar geldi. Zaten evin etrafında polisler nöbet tutuyordu. Milletvekillerimiz hükümetle temasa geçtiler AK Parti vekillerinden bilgi aldık. Kanaat verdiler. ‘Bir darbe girişimi olduğunu ve kontrol altına almaya çalıştıklarını’ söylediler. Ben de hemen parti yönetimiyle telefon görüşmeleri yaptım. Sonra hemen yazılı bir açıklama hazırladık ve darbeye karşı tutumumuzu açıkladık. Açıklamayı bütün parti yönetimine gönderdik. Herkes ‘darbe karşıtı’ açıklama yapmak konusunda hemfikirdi.”
UÇAKLAR KALKMIYORDU
“Ertesi gün Meclis Başkanı’nı aradım. Beni aramış ancak ulaşamamış. Hem dayanışma duygularımızı hem de Meclis’in bombalanmış olmasından dolayı ‘geçmiş olsun’ dileklerimi ilettim. Zaten Meclis’i olağanüstü toplantıya davet etmişti. Ancak Diyarbakır’dan uçuşlar yoktu. Kendisine bu nedenle katılamayacağımı anlattım. HDP grubunun oturuma katılıp konuşma yapabileceğini belirttim. Kendisi de bunu kürsüden ilan edeceğini, teknik nedenlerle oturuma katılamayacağımı söyleyeceğini belirtti. Düşüncelerimizin kürsüden açıklanmasının uygun olacağını belirttim. Diyarbakır’daki basın toplantısı ile de darbe karşıtı tutumu, düşüncelerimi açıkladım ertesi gün.”
HER ŞEYE HAZIRLIKLIYDIM
“Hiç korkmadım. Her şeye hazırlıklıydım. Darbecilerin mesafe kat ederlerse milletvekillerine ve parlamentoya yöneleceklerini düşünüyordum. Kapıma gelirlerse çocuklarımı komşuya gönderebilirdim can güvenliği için ama ben ne kaçmayı ne de onlara teslim olmayı düşündüm. Gelirlerse onların yüzüne ‘darbeci olduklarını ve beni teslim alamayacaklarını, yakalasalar, gözaltına alsalar bile irademizi onlara teslim etmeyeceğimi’ haykırmayı düşündüm.”
SOKAĞA ÇIKMA ÇAĞRISI...
“Kitleye ‘sokağa çıkma çağrısı yapmayı’ düşündük ama bunun ciddi provokasyon riski taşıdığını da hesapladık. Riskli olduğunu gözlemledik ve vazgeçtik. Darbeciler bir çatışma yaratmak isteyebilirlerdi. Sokağa çıkan kitleleri karşı karşıya getirmek isteyebilirlerdi. Kaos yaşanmasından çekindiğimiz için HDP’nin kendi kitlesiyle sokağa o gece çıkmasının bir çatışma yaratmak isteyenlerin ekmeğine yağ süreceğini düşündük. Ama her şartta darbeyi yenme kararı aldık. Sabah milletvekillerimizi parlamentoya yönlendirdik. ‘Parlamentoya, demokrasiye sahip çıkma adına ne gerekiyorsa biz de yapacağız’ kararı aldık.”