Yaşananlar

Dursun GÜNDOĞDU

Mumcu dibine ışık veriyor

Bir haber yayınlandı bizde... Bir süredir bekliyorum. ‘‘Acaba, biri çıkıp da bu haberi yalanlayacak mı?’’ diye... Hiç kimse tınmadığına göre, demek ki olay doğru. Yalanlanmayan haber neydi?.. İlk cümlesi aynen şöyleydi; ‘‘ANAP Isparta İl Başkanı Baki Songür, Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun bakanlık bütçesinden Isparta'ya bir trilyon para gönderdiğini açıkladı.’’

Tam bir trilyon... Bin tane milyar demek bu... Bu paranın geldiği yer dikkatinizi çekerim Turizm Bakanlığı... Şimdi geçelim sorulara...

Parayı gönderen Mumcu, nereli?.. Ispartalı...

Tamam onu anladık...

Peki, hangi ilin milletvekili?..

Tabi ki Isparta'nın...

Hadi, onu da anladık. Ama, daha önemlisi Mumcu, Türkiye'nin bakanı ve turizmin başındaki kişi... Bir trilyonu ne diye, hangi akla hizmetle bu kente gönderir. Ve, ne diye Ulubey, Yukarıkaşıkara, Bağıllı, Yaka, Göksöğüt, Çetince, Tokmacık, Kumdanlı, Yakaavşar, Yenişerbademli belediyelerine dağıttırır. İşte, onu anlamadım.

KAZIN AYAĞI

Mumcu, sade bir mebus olsa, helal olsun derdim. Ödeneği koparmış ve seçildiği kentin ilçelerine dağıttırmış diye düşünürdüm. Çünkü, Türkiye'de mebusun işi o... Ne kadar ödenek koparırsan, ne kadar çok tayin yaptırırsan, ne kadar çok adam işe aldırırsan o kadar iyi mebussun...

Amaaaa, iş Mumcu'ya gelince, kazın ayağı pek öyle değil... Daha doğrusu bana göre öyle olmamalı... Çünkü, o bir bakan... Sorumluluğunu üstlendiği bakanlığın iştigal alanı ise turizm... Şimdi soruyorum size, turizm denilince aklınıza, Isparta mı geliyor, Antalya mı?.. Antalya değil mi?.. O zaman para neden Isparta'ya gidiyor. Şimdi, bazı provokotörler çıkıp, ‘‘Gördünüz mü, bu adam Isparta'yı sevmiyor’’ diyeceklerdir. Hiç alakası yok... Benim, doğru paranın, doğru yere gitmesinden başka hiçbir derdim yok çünkü...

Eğer, Isparta halkının beş kuruşluk bir hakkı, Antalya'ya peşkeş çekilsin, ona karşı çıkacakların başında ben gelirim.

Düşünün bir kere... Turizm Bakanlığı'nın topu topu 1 trilyon 250 milyar ödeneği olsa... Ve, bunu da iki şehre göndermesi gerekse... Yani; Isparta ve Antalya'ya... Antalya'nın payına düşen 250 milyar mı olmalı?.. Turizm il müdürlüğü burada... İnanın, ben Ayşe Hanım'a, ‘‘Bakanlık bugüne kadar kaç para gönderdi?’’ diye sormadım. Adım gibi eminim ki, alt alta topla, böl, çıkar 250 milyardan beş kuruş fazla göndermemiştir.

Bu da gösteriyor ki, mum dibine ışık veriyormuş. Bu yüzden helal olsun Mumcu'ya !..

Bir atasözünü yüzyıllar sonra tartışılır hale getirdi ya...

Rektör seçimi

Marmara Üniversitesi'nde 10 rektör adayı varmış. Bunların 6'sı ise kadın... İlginç... İlginçliği de, sakın yanlış anlamayın, bizde hiç olmaması. Yoksa, tabi ki kadın aday olacak... Tabi ki, seçilecek... Dileğim AÜ'de de, yani bizde de MÜ'de olduğu gibi olması... Bakalım bizim bayan profesörler bu kez birşeyler yapıp erkeklerin karşısına aday olarak çıkacaklar mı?.. Yakında göreceğiz. Çünkü, Akdeniz Üniversitesi'ndeki seçim önümüzdeki Haziran'da... Kalan sürede pek uzun değil... Ve, daha şimdiden iki profesör rektörlük için adaylıklarını açıkladı bile... Biri, Prof. Dr. Necmi Değer, diğeri de mevcut rektör Prof. Dr. Yaşar Uçar... Uçar'ın açıklama yeri belki uygun ama biçimi biraz kinayeli geldi bana...

Zaman tünelinden geçip, biraz geriye dönelim ve 23 Kasım 1999 Salı günü saat 17.00'ye kendimizi ışınlayalım... O gün, Tıp Fakültesi Genel Kurulu var. Salonda gazete ve televizyon gibi matbuat adına tek Allah'ın kulu yok. O nedenle kürsüde konuşan rektör rahat mı rahat...

ÇOK ADAY ÇIKACAK

Kürsünün hemen önündeki koltukların birinde adaylığı daha önceden belli olan Prof. Dr. Necmi Değer oturuyor. Rektör, lafı döndürüp dolaştırıp seçime getiriyor. Haziran'daki rektör seçimine... Sonra gözlerini rakibinin gözlerine odaklıyor. Söylediği kısa ve öz; ‘‘Bugüne kadar aday olduğum hiçbir seçimi kaybetmedim. Bundan sonraki seçimi de kesinkes kazanacağım.’’ Sonra gözlerini rakibinin gözlerinden kaçırıp salona dönüyor. Bu kez muhatabı; rakibi Değer profesör değil, diğer profesörler... Onlara da şöyle diyor; ‘‘Benim ağzımdan çıkanlar dışında hiçbir söylentiye itibar etmeyin.’’

Tüm bu sözler, üniversite camiasının aylardır beynini kurcalayan, ‘‘Rektör, acaba yeniden aday olacak mı?’’ sorusunun da cevabı...

Anlaşılan seçimler oldukça çekişmeli geçecek. Daha çok aday çıkacak. Belki de herkesin üzerinde uzlaştığı bir sürpriz aday bile... En çok oyu alan üçü, yeni cumhurbaşkanın tercihine sunulacak. Ve, biri kazanacak.

TELEFON: (0242) 340 38 38

DUYURU

Bülent Ecevit e-mail'den atmış aşağıdaki duyuruyu... Ecevit, başbakan olanı değil, gazeteci olanı... Bizden, Cumhuriyet'ten Bülent Ecevit... İşte, duyurusu; ‘‘1959 yılında içilen kahvelerin hatırları dolmak üzeredir. Herkese duyurulur.’’