Uzmanlar uyarıyor! Koronavirüs aşısının öncesi ve sonrasında sakın tüketmeyin
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Ayşe Willke Topcu, "Aşı yaptırmadan 3 gün öncesinden, aşı yaptırdıktan 10 gün sonrasına kadar alkol tüketilmemesi gerekiyor. Aşının koruyuculuk düzeyi açısından buna dikkat etmek önemli" dedi.
Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs hastalığı (Covid-19) salgınıyla mücadele dünya genelinde devam ederken, Türkiye’de Çin’den getirilen 'Coronovac' aşısının toplumun tamamına uygulanması için çalışmalar sürüyor. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurulumu Laboratuvarları’nda yapılan güvenlik testlerinin ardından hastanelere dağıtılan aşılar, yurt genelinde Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu alan vatandaşlara uygulanıyor.
"BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ HÜCRELERİNİN GÖÇÜNÜ BOZUYOR"
Öte yandan uzmanlar ise aşının etkisinin azalmaması için alkol tüketimine dikkat edilmesi gerektiği konusunda vatandaşları uyarıyor. İstanbul Kent Üniversitesi’nde Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji alanında görevli Prof. Dr. Ayşe Willke Topcu, aşı yaptırmadan önce ve yaptırdıktan sonra alkol tüketilmemesi gerektiğini söyledi. Aşının koruyuculuk düzeyi açısından dikkatli olmanın önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Willke Topcu, "Benim tıbbi donanımıma göre, aşı yaptırmadan 3 gün öncesinden aşı yaptırdıktan 10 gün sonrasına kadar alkol tüketilmemesi gerekiyor. Aşı yapıldığında vücudun bağışıklık sistemi hücreleri devreye giriyor ve o virüse karşı bağışıklık sağlayan maddeler üretiliyor. İşte bu hücreler, kanda alkol olduğunda olay yerine gidemiyor. Alkol, bağışıklık sistemi hücrelerinin göçünü bozuyor. Dolayısıyla alkol aşının etkinliğini azaltabilir" diye konuştu.
"AĞIR İÇİCİLER TEHLİKEDE"
Aşının koruyuculuğunun yanı sıra alkol tüketiminin hastalığın seyrini de etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Willke Topcu, "Literatürde erkekler için haftada 12 defadan fazla, kadınlar için haftada 8 defadan fazla içki içenler ağır içici olarak kabul ediliyor. Ağır içicilerde hem hastalık daha ağır seyrediyor hem de aşının etkinliği düşük oluyor. Bazı kişiler el antiseptiklerinin içinde alkol olduğu için, alkol tüketilmesinin koronavirüsü öldüreceğini düşünüyor. İşin aslı öyle değil. El antiseptiklerinin içinde en az yüzde 60 oranında alkol bulunuyor. Alkolün virüsü öldürebilmesi için bu kadar yüksek yoğunlukta olması lazım. Halbuki insan vücudunda binde 4 oranında alkol olduğunda insan ölüyor. Bu kadar yüksek miktarlara çıkmaya imkan yok. Alkol, vücudun immün sistemindeki hücrelerinin hareketini azaltıyor. İmmün sisteminin görev yapmasını bozuyor. Böyle olunca da koronavirüs hastalığına yakalanmak daha kolay oluyor. Alkol alındığında sorumluluk duygusu azalıyor ve tedbirler de alınamayabiliyor" ifadelerini kullandı.
SİGARA KONUSUNDA DÜNYA YANILDI
Şimdiye kadar bu denli büyük ve bilinmez bir salgın yaşanmadığını söyleyen Prof. Dr. Willke Topcu, “44 yıldır enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji alanında çalışan bir hekimim. Şimdiye kadar böyle bir salgın görmedim. Kovid- 19 salgınının büyüklüğü yanında bilinmezlikleri de çok olduğu için bir kafa karışıklığı ve bilgi karışıklığı söz konusu. Bu çelişkili durumlardan bir tanesi koronavirüs ve sigara ilişkisidir. Mart sonu Nisan başı yayınlanan bazı bilimsel dergilerde sigaranın koronavirüsün hafif geçirilmesine sebep olduğu, sigara kullananların daha az hastalandığı ve öldüğü gibi yayınlar vardı. Hatta Amerika’da sağlık çalışanlarına nikotin bandı yapıştırmayı düşündüler ancak daha sonraki çalışmalar bunun doğru olmadığını gösterdi" diye konuştu.
"SİGARA İÇENLERDE KORONAVİRÜS İKİ KAT AĞIR SEYREDİYOR"
Koronavirüsle ilgili bilgi kargaşası olduğu için güvenilir kaynaklara bakmak gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Willke Topcu, "Dünya Sağlık Örgütü’ne güvenmek gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün çalışmalarına bakıldığında sigaranın koronavirüse faydasından çok zararı olduğu ortaya konmuştur. Hastaneye yatış, ölümle sonlanma oranları sigara içenlerin içmeyenlere göre iki misli daha fazladır. Sigara solunum yolunun koruyucu tabakasını tahrip etmektedir. Bu tabaka görevini yapamayınca enfeksiyon etkenleri solunum yolundan akciğerlere kadar ilerleyebilmektedir. Uzun süreli sigara kullanımı kronik tıkayıcı hastalıkları ortaya çıkarır. Bu hastalıklarda da Kovid-19 daha ağır seyreder. Sigara içmek aynı zamanda sosyal bir olaydır. Üç-beş kişi bir araya gelir ve maskeler çıkarılır. Virüs için bulaş ortamı yaratılır" dedi.
‘VİTAMİNİ EKSİĞİNİZ VARSA ALIN’
Öte yandan takviye ve ek gıda kullanımına da dikkat etmek gerektiğini ekleyen Prof. Dr. Willke Topcu, "Toplumda felaketi fırsata çevirmek isteyen çok fazla kişi var. Eksiğiniz varsa gereken maddeleri alın. Örneğin ‘D vitamini alınmalı’ diyorlar. Eğer kanınızda D vitamini eksikse bunun takviye edilmesi gerekir, ezbere vitamin kullanmak doğru değil, çünkü vitaminin de fazlası zarardır. Eksiğiniz yoksa günlük yaşantınızda biraz daha taze meyve ve sebzeye öncelik vererek doğal yollardan önlem alınmalı" şeklinde konuştu.