Hemşire Hayrünnisa Can'ı bıçakla rehin alan sanık hakim karşısında
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Ramazan Keleş getirildi. Şikayetçi Hayrünnisa Can da duruşmada hazır bulundu. Kimlik sorgusunda beyaz eşya işi yaptığını söyleyen sanık Ramazan Keleş suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Sanık Keleş savunmasında, "Suçlamayı kabul etmiyorum. Müştekinin ablası Şeyma Demirci ile ilişkimiz olmuştu. Evlenecektik. Olmadı. Kendisine altın vermiştim ve bunlar geri istedim. Üç yıldır istiyordum. Ancak vermeye yanaşmıyordu, defalarca kendisinden paramı vermesini istedim, Ancak alamadım. Olay tarihinde Selda Öztürk isimli kişinin Şeyma'nın yerini bildiğini düşünerek hastaneye gittim. Burada asansörde 6.kata çıktım. Daha sonra indim. Orada bulduğum bıçağı yanıma almıştım. Hayrünnisa'yı gördüm. Ablasına ulaşmak maksadıyla bıçağı boğazına dayayarak ablasını çağırmasını istedim. Kendisine zarar vermek gibi bir amacım yoktu. Öldürmek istesem bunu yapacak imkan ve zamanım da vardı. Daha sonra polisler geldi ve benim sinir krizi geçirdiğim esnada zorla bıçağı elimden almak için müdahale ettiler. Bu arbede esnasında Hayrünnisa yaralanmış. Ancak ben yaralamak istemedim" dedi. Sanığın polisini müdahalesi üzerine olayın gerçekleştiğini söylemesi karşısında mahkeme başkanı, "Hayrünnisa ile sorunun ne? Seni oraya polis mi götürdü?" diye tepki gösterdi.
"BOĞAZIMA BIÇAK DAYAYARAK REHİN ALDI"
Müşteki Hayrünnisa Can ise "Sanık, ablamın daha önceki duygusal ilişkide bulunduğu bir kişiydi. Ancak ayrıldıktan sonra ablamı rahatsız etmeye ve devamlı para istemeye başladı. Yaptığını iddia ettiği masrafları istiyordu. Sürekli tehdit ve şantaj mesajları gönderiyordu. Ablamın çalıştığı hastaneleri arayarak 'Hastanenizi bombalayacağım' diyerek ablamı işten attırdı. Ablam onun yüzünden şehir değiştirdi. Ayrıca ablamın fotoğraflarını eskort sitelerine yerleştiriyordu. Bu şekilde sürekli taciz etti ve daha sonra bunları bana yöneltmeye başladı. Bana tehdit mesajları göndermeye başladı. Be ısrarla benimle ilgisi olmadığını, rahatsız etmemesini söyledim. Ancak beni dinlemedi, olay tarihinde çalışmış olduğum hastaneye gelerek bıçakla boğazıma dayayarak rehin aldı. Ablamı çağırmamı istedi, Müdahale eden polisler ve diğer çalışanlar kendisini ikna etmeye çalışsa da mümkün olmadı. Beni öldüreceğini söylüyordu. Ardından beni kurtarmaya çalıştıklarında gözlerim karardı ve bu sırada bıçaklandığımı anladım. Onun yüzünden yoğun bakımda tedaviye alındım. Sanıktan şikayetçiyim" diye konuştu.
ABLA: KARDEŞİMİ VE BENİ DEFALARCA ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ
Duruşmada, şikayetçinin ablası ve sanığın eski sevgilisi Şeyma Demirci de tanık olarak dinlendi. Sanıkla 2-3 ay beraber yaşadıktan sonra ayrıldıklarını belirten Demirci, "Eski erkek arkadaşımdı. Artık görüşmek istemeyince ne ar kaldı, ne namus bıraktı. Sürekli tehdit ve hakaretlerde bulunmaya başladı. İki kere şehir değiştirdiğim halde kendisinden kurtulamadım. Daha sonra kardeşimi de aynı şekilde tehdit etmeye ve taciz etmeye başladı. Her ikimizi de defalarca ölümle tehdit etti. Ailemi tehdit etti. Olay günü de telefonla arayarak 'Kardeşin elimde, beş dakikaya burada olmazsan onu öldüreceğim, gelince ölüsünü bulacaksın, seni de öldüreceğim' dedi. Ben de Antalya'dan İstanbul'a gelmek için harekete geçtim. Ancak kardeşim yaralanmıştı. Kesinlikle öldürmek maksatlı hareket etti. " dedi. Demirci, sanığın iddia ettiği gibi herhangi bir borcu olmadığını belirterek "Herkes gibi yediğimiz içtiğimiz yemek ve çayla ilgili birbirimizle ortak masraflarımız olmuştur. Bunun ötesinde de bir şey yoktur" dedi. Bunun üzerine sanık Ramazan Keleş de, Şeyma Demirci'nin evli olduğunu öne sürdü. Mahkeme Başkanı da sanığa, "Kızın boğazına bıçak dayamışsın bize namus dersimi veriyorsun" dedi.
BIÇAĞI YANINDA GETİRMEDİĞİNİ İDDİA ETTİ
Daha sonra tekrar söz alan sanık Ramazan Keleş, "Ben ablasını bulamayınca sinirlenerek bıçağı buldum. Yanımda bıçak getirmedim" iddiasında bulundu. Sanık avukatı müvekkilinin öldürme kastı olmadığını, 45 dakika boyunca beklediğini iddia ederek tahliyesini talep etti.
"TAHLİYE EDİLİRSE ÖLDÜRECEK"
Şikayetçi avukatı Muhterem Aktaş ise "Sanık öldürmek maksadıyla hastaneye gelmiştir. Sanık, ablasının gelmesini beklemiştir. İkisini birden öldürecekti. Ayrıca duruşmada da agresif tutumlar devam etmektedir. Eğer tahliye edilirse hem ablasının, hem de kardeşinin ölümüne sebep olacaktır. Pişman olduğuna dair bir emare yoktur" dedi.
TAHLİYE TALEBİNE RET
Mahkeme, sanığın tahliye talebini reddetti. Tanık polislerin dinlenmesine karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
"HALA ÇOK KORKUYORUM"
Duruşma çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Hayrünnisa Can, sanığın en ağır cezayı almasını istediğini belirtti. Can, "Tehdit etti, en son canımla kastetti. Hala çok korkuyorum çıkmasını istemiyorum. Adalet yerini bulsun. Tutuksuz yargılanırsa bana, ablama, kızıma ve bütün aileme zarar verecek. Yalan ifade veriyor, kendisini suçsuz göstermeye çalışıyor. Tanık ifadeleriyle her şey çok açık ve belli. Ama kendisini kurtarmaya çalışıyor" dedi.
OLAY ANI GÜVENLİK KAMERASINA YANSIMIŞTI
Olay, Şişli Abide-i Hürriyet Caddesi'ndeki özel tıp merkezinde 30 Aralık 2020'de saat 15.30 sıralarında gerçekleşmişti. Ramazan Keleş eski sevgilisinin kız kardeşi olan hemşire Hayrünnisa Can'ı görevi başındayken bıçakla rehin almıştı. Ramazan Keleş'in bir anlık dalgınlığından yararlanan polis, saldırganı etkisiz hale getirerek gözaltına almıştı. Bıçakla yaralanan Hayrünnisa Can hastanede tedavi altına alınırken; polis tarafından yakalanan sanık emniyetteki işlemlerinin ardından İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edilmişti. Ramazan Keleş "Kasten adam öldürmeye teşebbüs" suçundan 31 Aralık'ta tutuklanmıştı. Ramazan Keleş'in, hemşire Hayrünnisa Can'ı rehin aldığı anlar, güvenlik kameralarına da yansımıştı. Savcılık,sanık Ramazan Keleş hakkında "Öldürmeye teşebbüs" suçundan 9 yıldan 15 yıla kadar, "Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar, "Tehdit" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar ve "Hakaret" suçundan ise 3 aydan 2 yıl 6 aya kadar hapis olmak üzere toplam 10 yıl 9 aydan 24 yıl 6 aya kadar hapsini talep etti.