HABER

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet: 'Cari açık azalıyor'

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CNN Türk canlı yayınında Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan ve Hürriyet Ankara Temsilcisi Hande Fırat'ın sorularını yanıtladı.

İşte Bakan Şimşek'in açıklamalarından öne çıkan satır başları:

Son bir yıldır gerçekten geçmişte olmadığı kadar bir yoğunluk oldu. Pazar günü dahi dönem dönem çalışma yaptığımız oluyor.  Sabahları biraz kendimize biraz zaman ayırmaya çalışıyorum. Seyahatler çok oluyor, yani dolayısıyla yoğunluk iki boyutlu. Yani bir taraftan tabii uluslararası arenada programın anlatılması, bizim yine resmi mahiyette olan G20, IMF, Dünya Bankası ve OECD Kalkınma Bankası gibi taraf olduğumuz uluslararası organizasyonlara katılım gibi. 

"DIŞ KIRILGANLIĞI AZALTMAK ANA HEDEF"

Son bir yılda başardıklarımızı iki başlık altında toplamak istiyorum. Başladığımızda birinci önceliğimiz ülkenin dış kırılganlığını azaltmaktı. Bizim ana hedeflerimiz, finansal istikrar anlamında dış kırılganlığı azaltmak. İkinci başlığımız ise enflasyonun kontrolden çıkmasını engellemek ve kontrol altına almak. Yani bizim geçen sene başlarken, makro finansal istikrar derken bunu kastettim. Şimdi öncelikle şunu söyleyeyim. Geçen sene tabi mayıs ayı itibari ile 57 milyar dolarlık bir cari açığımız vardı. Cari açığı 19 milyar dolar civarına indirdik. Çok önemli bir kazanım çünkü yüksek açık yüksek dış kaynak ihtiyacı demek. Bu da kırılganlık içeriyor. Dolayısıyla cari açığımız kırılgan yapan bir borcu çevirmeniz gerekiyor. Bu bizim dış kaynak ihtiyacımızı azalttı. kırılganlığımızı azalttı. İkinci olarak ülkenin uluslararası rezervlerimiz geçen sene mayıs ayında 98,5 milyar dolardı. Bugün itibari ile açıklanan yani geçen perşembe günü açıklanan resmi rakamlar 147 milyar dolar civarına çıktı. Yani 98,5 milyar dolardan 147’ye. 153 milyar dolar üzerine bir rezerv var. Yani yurt dışından veya içerdeki bankalardan geçici olarak diyelim ki alınan dövize karşı TL vermiş yani bu 98,5 milyar dolar swap hariç tuttuğunuza 60.5 milyar dolarımız vardı. 78 milyar dolar iyileşti. Bu çok ciddi bir rakam, çünkü şöyle bir perspektif vereyim ben size. Mesela bizim en iyi dönemimiz 2003-2013'tür. O on yıllık süreçte net rezervlerimizdeki artış yaklaşık 38 milyar dolardır. Şimdi son bir yılda net rezervlerindeki artış açıklanan rakamlar üzerinden 78 milyar dolar. Ama muhtemelen dediğim gibi bu son haftada çok çok ciddi girişler var. Yani yaklaşık 90 milyar doları üzerinde net rezervlerde. Cuma günü itibarıyla bir iyileşme var. Bu da kırılganlığımızı azalttı. Neden? Çünkü rezerve olduğu zaman dış şoklara karşı tepki verebiliyorsunuz. Dolayısıyla ülkemizin uluslararası rezervleri arttı. Türkiye’de kırılganlığın azalması anlatayım. Mesela ülkemizin mayıs ayında risk primi geçen sene çok yüksekti. 700 baz puanın üzerindeydi. Şu an itibarıyla 270’in altına düştü ve bizim risk primimizdeki düşüş bize benzer ülkelere göre çok çok daha iyi. Biz 700 baz puandan risk primin 270 baz puanın altını düşürdük. 270 baz puan pirimi yüksek bu arada. Hala yüksek ama doğru yoldayız.

"GRİ LİSTEDEN ÇIKMAMIZ ÖNEMLİ BİR KAZANIM"

Geçen sene ocak-mayıs döneminde bankalar yurtdışına 100 dolar borç ödedikleri zaman sadece 97 dolar bulabiliyorlardı. Yani net bazı 3 dolar ödemek zorundaydılar ve pahalıydı. Bu sene 100 dolar borç ödediklerinde 150 dolardan daha fazla kaynak buluyorlar. Reel sektördeki durum daha dramatik geçen sene reel sektörü yani büyük şirketten yurt dışından 100 dolar. Yurt dışında 100 dolar borç ödediklerinde 73 dolar bulabiliyorlardı. Şimdi 120 doların üzerinde rollover biz bunlara rollover’ diyoruz. Yani dolayısıyla hem dış kaynağı erişim arttı. Hem daha ucuza dış kaynak bulabiliriz hem daha uzun vadeli. Yani çok daha elverişli koşullarda. Bu kalkınmayı da getiriyor beraberinde. Türkiye gri listeden çıktı. Bu önemli bir kazanım. Yurt dışında hesap açmak zorunda kalırsanız o zaman gri listedeki ülkelerin vatandaşların şirketlerine özel bir inceleme süreci var. Bizim itibarımız arttı. Türkiye'nin itibarı arttı. Bunlar dış kırılganlığımızı azaltan, dayanıklılığımızı artıran unsurlar. Enflasyonun kontrolden çıkmasını engelledik. Birincisi geçen sene Türkiye eşi benzeri görülmemiş en büyük deprem felaketini yaşadı. Sadece deprem değil tabii diğer faktörler de var. Ciddi bir bütçe açığıyla karşı karşıyaydık. Öyle bir büyük açığı bankacılık sektöründen finanse etmeye çalışırsanız, reel sektöre kaynak kalmaz. Biz tedbir aldık. Bütçe açığını yüzde 5.2'de tuttuk.

Enflasyonda ilk yılı geçiş yılı olarak kabul ettik. Bizde finansal istikrarı önceliklendirdik. Çünkü kırılganlıklarımız vardı. Onları giderdik. Kırılganlıkları yönetmeniz lazımdı. Bakın politika yaparken, çerçeve çizerken, her zaman en kritiğinden başlarsınız diğerlerini zamana yararsınız. Koşullar önce enflasyonu yükseltecek nitelikte. Daha sonra biz indirebilecek para politikası gecikmeyle geliyor. Biz KKM riskini yönettik, kur riskini yönettik, bütçe açığını kontrol altına aldık. Bunları yapmasaydık, enflasyon çok farklı düzeyde olabilirdi. Şimdi üç teknik birimimiz oturuyor diyorlar ki, kur, petrol fiyatları vs. şöyle şöyle olursa modelleri var tahmin ediyorlar. Biz de programımızda bunun ortalamasını aldık. Herhangi bir müdahalemiz olmadı. Petrol fiyatlarını tuttursak, bir takım önemli varsayımlarımız var. Gerçek dünya çok kompleks ve karmaşık. Modelleme ile tahminler yapıyorsunuz ve çok büyük tahminler içeriyor.

GÜNCELLENME

Bunları da beğenebilirsiniz

Son Dakika Haberler