Doktora taciz iddiasında şüpheli için 5 yıla kadar hapis istemi
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianamede müşteki Nebahat Bulut'un özel bir hastanede Anestezist ve algoloji uzmanı olarak çalıştığı ve şüpheli Özcan A.'nın hasta olarak hastaneye geldiğinde kendisini muayene ettiğini daha sonra şüphelinin sosyal medya üzerinden kendisine yönelik taciz içerikli paylaşımları olduğunu beyan ederek şikayetçi olduğuna yer verildi.
Şüpheli her ne kadar üzerine atılı olan suçlamayı kabul etmemiş ise de birden fazla sosyal medya paylaşımlarında şüphelinin müştekiye yönelik 'En içten duygularımla, sevgi ve saygılarımı sunarım değerli doktorum. Eşimden ayrıldım, insanların umutlarını çalmak istemiyorum. Sen bir yıldızsın, başarılı insan Doktor Nebahat Bulut. Geçmişiniz güneş, bugününüz yıldız, geleceğiniz ışık olsun." şeklinde paylaşımlar yapmak suretiyle müştekiye yönelik 'Cinsel taciz' suçu işlediği yönünde kuvvetli şüphelerin olduğu belirtildi. Savcı 'Cinsel Taciz' suçundan şüpheli Özcan A.'nın 5 aydan 5 yıl 3 aya kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.
Prof. Dr. Nebahat Bulut’un hayatını kâbusa çeviren, savcılıktan yardım istemesine neden olan olay geçtiğimiz salı günü yaşandı. Kendisini Muğla’dan gelerek taciz eden Ö.M.’yi araştırdığında takıntılı bir kişilikle karşılaşan Bulut, yaşadıklarını Hürriyet’e şöyle anlatmıştı:
‘SİZİN İÇİN 9 SAAT GELDİM’
“Salı günü randevuyla bir hasta geldi. Maskesinin ortasını kesmişti. ‘Maskeyi değiştirin’ dedim. ‘Oradan hava alıyorum’ dedi. Sürekli ‘Sizin için 9 saat uzaktan geldim’ diyordu. Muğla’dan gelmiş. Hareketleri tuhaftı. Aynı cümleleri tekrar edip duruyordu. Şikâyetlerini dinledim. Tetkik yaptırmasını önerdim. ‘Şu an yaptırmayacağım, bir ay sonra tekrar arabayla geleceğim o zaman yaptırırım. Hem o zaman kalırım da’ dedi. Sonra çıktı. Birkaç dakika sonra tekrar geldi. Buruşturulmuş bir A4 kâğıdı bıraktı. ‘Çam sakızı çoban armağanı, size bunu getirdim’ dedi. Masanın üzerine bırakıp çıktı. Kâğıdı açtığımda üzerine ismini, telefon numarasını ve adresini yazdığını gördüm. Bahçeden koparılmış pembe bir gül vardı. Hemen koştum ve arkadaşlara odamdan çıkan kişiyi görüp görmediklerini sordum. Hastaneden çıkarken bahçede yakaladım. Getirdiği çiçeği ve kâğıdı yüzüne fırlatarak ‘Siz ne demek istiyorsunuz? Bu yaptığınız terbiyesizlik’ dedim. ‘O zaman bitirelim’ dedi. ‘Neyi bitiriyorsunuz, ne başladı da neyi bitiyorsunuz?’ dedim. ‘O zaman hesabımı kapatayım’ dedi.