Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile basın toplantısı düzenledi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara'da Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile bir araya geldi. Bakanlar baş başa görüşme sonrası kameraların karşısına geçti. Bakan Fidan burada yaptığı açıklamada "Güçlü Türkiye güçlü Azerbaycan, güçlü Azerbaycan güçlü Türkiye'dir" diyerek iki ülke arasındaki sarsılmaz bağa dikkat çekti.

Bakan Fidan sözlerine şöyle devam etti;

"Bölgesel istikrara giden yol kapsamlı barış anlaşmasından geçiyor. Zengezur bağlantısının açılması büyük öneme sahip.

Azerbaycan-Ermenistan girişimlerini destekliyoruz. Uluslararası topluma bir çağrıda bulunmaktayız. Taraflar arasında ayrımcılık yapmayın, destek yerine köstek olmayın." 

LAÇİN KORİDORU'NDA İNSANİ KRİZ İDDİALARI

"Laçin yolu Azerbaycan toprağıdır. Azerbaycan hangi tedbiri gerekli görüyorsa alır. Almak da en büyük egemenlik haklarından biri. Tıbbi geçişler var, kapsamlı malzeme nakline uygun güzergahlar tahsis edilmiş durumda. Bu durumda Azerbaycan'ın eleştirilmesinin haklı bir zemini olmadığını düşünüyoruz."

AZERBAYCAN-ERMENİSTAN ARASINDAKİ SÜRECİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ

"Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin dondurulmasının sebebi Ermenistan'ın Azerbaycan'ın topraklarını işgal etmesiydi. Çok şükür artık işgal sona erdi. İşgal fiilen sona ermiş olmakla beraber sonlandırılması gereken konular var. Bunların başında ateşkes ve sınır anlaşması var. Bunlarla ilgili çalışmalar sürmekte. Biz bunları yakından takip ediyoruz.

Türkiye olarak bizim pozisyonumuz Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki anlaşmalar sağlandıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilişkileri normalleştirme anlamında iradesi bulunmakta. Türkiye'nin de ilişkilerini normalleştirerek ekonomik ve istikrar kalkınma sürecini bir an önce başlatmayı istiyoruz."

KUR'AN-I KERİM'E YÖNELİK SALDIRILAR

"Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırılarla ilgili yaptığımız görüşmeler, aldığımız tavır nedir bunu sizinle paylaşıyoruz. İslam ülkeleri ile bu konudaki koordinasyonumuz devam etmekte.

Geçtiğimiz haftalarda bu konu için ortaklaşa ne yapılabilir konulu bir diplomasi gerçekleştirildi. Türkiye'nin yürüttüğü diplomasi, ciddi bir farkındalık yaratılarak nasıl bir çözüm bulunabilir arayışına iyi bir örnek teşkil ediyor.

HER İKİ ÜLKE DE POTANSİYEL ZARAR VE TEHDİTLERİ ANLAMAYA BAŞLADI

Danimarka ve İsveç'le yaptığımız telefon görüşmeleri önemliydi. İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinin sırf bu amaçla toplanması önemli bir mesajdı.

Her iki ülke de hükümet düzeyinde açıklama yaptı. Bu açıklamalarda her iki ülkenin de bu sorunun ortaya çıkardığı potansiyel zararları ve tehditleri anlamaya başladığını görüyoruz. Kendi ülkenizde bu kadar önemli bir konuda provokasyon yapılmasına izin vermeniz soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Biz bu soru işaretlerini hep gündeme getirdik. Neden bunu engelleyecek bir tavır içerisine giremiyorsunuz.

Bu süreç içinde biz gerekli çalışmaları yapmaya devam edeceğiz"