HABER

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı’nda açıklamalarda bulundu

Son dakika haberine göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Narin Güran'ın ölümüne ilişkin, "Masum bir yavruyu alçakça katledenlerden bunun hesabını yargı önünde sorması, döktükleri her damla kanın burunlarından fitil fitil getirilmesi için gereken her türlü adımı hukuk çerçevesinde atacağız" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, "Tekirdağ'daki alçaklığın da hesabını mutlaka adalet karşısında soracak, bu sabiye işkence eden çukurların da en ağır cezayı almaları için mücadele edeceğiz" açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Bu güzel gecenin başta Gazze'deki mazlumlar olmak üzere yeryüzünde ölümle zalimle boğuşan kurtuluşuna vesile olmasını diliyorum. Hz. Peygamber Efendimiz her anıyla bizler için en güzel örnektir. Hz. Ayşe validemiz peygamberimizi ifade ederken 'Yürüyen Kur-an' ifadesi kullanmıştır. Dünya hayatında kendimize örnek aldığımız izinden gittiğimiz tek insan Resulullah efendimizdir. Bizim önderimiz de liderimiz de sadece odur. Rabbim bizlere Resulullah'ın izinde yürümeyi onun örnek ahlakıyla ahlaklanmayı nasip etsin.

"TOPLUM ÇÜRÜRSE DEVLET ZEVAL GÖRÜR"

Bir olmanın birlik olmanın mümin gönüller olarak vahdet olmanın sırrına bir kez daha ereceğiz. Efendimizin kılavuzluğunda şahsiyetimizi yeniden inşa edeceğiz. Bu niyetle düzenlenecek programlarda vazife üstlenen Diyanet mensuplarımıza muvaffakiyetler diliyorum. Diyanet camiamızdan bu öncü rolü aynı kararlıkla devam ettirmesini bekliyorum. Peygamber efendimizin hayatına baktığımızındı şahsiyetin 3 sütun üzerine inşa edildiğini görürüz. İman, ahlak ve güvendir. Efendimizin cihad meydanlarının muzaffer komutanıydı. Ümmenitinin de şahsiyetini şekillendirmiştir. Şahsiyet inşası toplumsal sorumluluktur. Güçlü şahsiyetler güçlü toplumun teminatıdır. Kişiler bozulursa aile yozlaşır. Aile bozulursa toplum çürür. Toplum çürürse devlet zeval görür.

"2 ASIRDIR SİNSİ BİR KUŞATMAYLA KARŞI KARŞIYAYIZ"

Son 2 asırdır çok ince ve sinsi bir kuşatmayla karşı karşıyayız. Bu milletin iman kalesinde gedik açmak için pervasızca saldırıyorlar. Bir dönem camilerimizi ahıra çevirerek yaptılar, bir dönem Kuran-ı Kerim'lerimizi toplatarak yaptılar, bir dönem alimlerimizi cezaevine atarak yaptılar, bir dönem imam hatip okullarının kapısına zincir vurarak, bir dönem kuran kurslarına saldırarak, bir dönem Diyanet camiamıza saldırarak manen bu milleti çökertmeye çalıştılar. Kimi zaman medya kimizi tiyatro sinema kullanıldı bir dönem terör örgütleri ihanet çeteleri kullanıldı. Maalesef bir zaman siyaset kurumu kullanıldı. Aralarında FETÖ'cülerin olduğu malum mahfiller bunu son derece kurnazca yapıyor. Biz bunlardan nifak husumet dışında bir şey beklemiyoruz. Kimileri de millet ve memleket düşmanlarının tuzağına düşerek bunlara istemeden destek veriyor.

Bu ideolojik bağnazlık son günlerde öyle vahim boyutlara ulaştı ki, Cuma hütbesini, hutbede okunan ayeti kerimeleri hedef almaya başlattılar. Bu ülkenin muhalefet partisi adına dini konularda ahkam kesiyor. Hocalarımıza utanmazca had bildirmeye kalkıyor. Cehaletini gizlemek için Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'in arkasına saklıyor, onu paravan olarak kullanıyor. Buram buram tek parti faşizmi kokan bu ilkellik karşısında maalesef mensubu olduğu parti içerisinden akıl, vicdan, biraz feraset sahibi kimse itiraz etmiyor, genel başkan dahil kimse tepki göstermiyor. Aynı ideolojik fanatizm 85 milyon olarak hepimizin yüreğini yakan Narin yavrumuzun katledilmesi meselesinde yaşıyor. Birileri bu cinayeti bir kamplaşma aracına dönüştürmek için her yola başvurdu. Ortada bir cinayet var. Bir sabinin öldürülmesi var. Ortada kor gibi düşen ateş var. Kimileri 8 yaşında hayattan kopartılmış çocuğun cenazesi üzerinden siyaset yapacak kadar insanlıktan çıkabiliyor.

"BÖLÜCÜ TERÖRÜN UZANTILARI VİCDAN DERSİ VERME CESARETİ BULUYOR"

40 yılda yüzlerce çocuğun kanını akıtan, yüzlerce Narin'i bizden alan polis, asker, sivil, kadın, çocuk demeden acımasızca öldüren bölücü terörün uzantıları aynaya bakmadan vicdan dersi verme cesareti buluyor. Hiçbir vicdanın kabul etmeyeceği bu vahşet öne sürülerek aile hedef alınıyor, din hedef alınıyor hatta ve hatta Diyarbakır ve Kürt kardeşlerimiz hedef alınıyor. 

"HER TÜRLÜ ADIMI HUKUK ÇERÇEVESİNDE ATACAĞIZ"

Masum bir yavruyu alçakça katledenlerden bunun hesabını yargı önünde sorması, döktükleri her damla kanın burunlarından fitil fitil getirilmesi için gereken her türlü adımı hukuk çerçevesinde atacağız. Tekirdağ'daki alçaklığın da hesabını mutlaka adalet karşısında soracak, bu sabiye işkence eden çukurların da en ağır cezayı almaları için mücadele edeceğiz. Aynı zamanda bu rezil olaylar üzerinden bölücü örgütün uzantıları ve marjinallerin günah çıkarmalarına, toplumun direği olan aileyi hedefe koymalarına eyvallah etmeyeceğiz. İnsanlık nereye savruluyor dediğimiz, bu gidiş nereye dediğimiz günlerden geçiyoruz. Haya, şefkat ve merhamet gibi hasletler günlük hayattan çekiliyor. LGBT gibi sapkınlar daha önce olmadığı kadar teşvik ediliyor.

Sevgili peygamberimizin hikmet dolu sözlerine, yolumuzu aydınlatan rehberliğine her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var. Birbirimizi daha iyi anlamaya, empati kurmaya ihtiyacımız var. Millet olarak dayanışmayı daha da yüceltmeye, muhabbeti daha da güçlendirmeye ihtiyacımız var. Bizi biz yapan kadim değerlerimize daha sıkı sarılmaya ihtiyacımız var.

GÜNCELLENME

Bunları da beğenebilirsiniz

Son Dakika Haberler