HABER

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya temaslarının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Endonezya temaslarının ardından merak edilen birçok kritik başlıkta gazetecilerin sorularını yanıtladı. İYİ Parti'ye 6'lı masa çağrısında bulunan Erdoğan, "Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir" dedi. İstiklal Caddesi'ndeki saldırıyla ilgili sorulara da yanıt veren Erdoğan, "Biz hiçbir provokasyona Allah’ın izniyle pabuç bırakmayız" yanıtını verdi. Erdoğan, G-20 Liderler Zirvesi'nde ABD Başkanı Biden ile görüşmesi hakkında da "İnşallah kısa zamanda F-16 meselesini de çözmüş oluruz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm dünyanın gözlerinin çevrildiği Endonezya'nın Bali adasında düzenlenen G-20 Zirvesinin ardından merak edilen başlıklarda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmeleri yaptı:

CİDDİ İŞBİRLİĞİ POTANSİYELİ GÖRÜYORUZ

"G20 Bali Zirvesi’ndeki programımızı hamdolsun başarıyla tamamladık. Samimi misafirperverlikleri için Endonezya makamlarına tekrar teşekkür ediyorum. Zirve öncesinde Cumhurbaşkanı Joko Widodo’yla bakanlarımızın katılımıyla bir görüşme gerçekleştirdik. Kendisiyle ikili ilişkilerimizi tüm yönleriyle kapsamlı bir şekilde ele aldık. Ülkelerimiz arasında kurduğumuz Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi, ilişkilerimiz açısından tarihi bir adımdır. Konseyimizin ilk toplantısını da kısa sürede gerçekleştirerek, yakaladığımız ivmeyi devam ettirmek istiyoruz. Ortak hedefimiz olan 10 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak için gayretlerimizi artırma kararı aldık. Savunma, teknoloji, inovasyon, çevre, ormancılık ve kalkınma iş birliği alanlarında imzaladığımız 5 anlaşmanın bu süreci kolaylaştıracağına inanıyorum. Özellikle savunma sanayii alanında iki ülke arasında ciddi bir iş birliği potansiyeli olduğunu görüyoruz.

DÜNYA LİDERLERİ TARAFINDAN MEMNUNİYETLE KARŞILANDI

G20 Bali Zirvesi’nin temasını “Birlikte Toparlanma - Daha Güçlü Toparlanma” oluşturdu. Gıda ve enerji güvenliği de zirvenin temel başlıkları olarak ön plana çıktı. Gıda güvenliği meselesi 2015 yılında deruhte ettiğimiz G20 Dönem Başkanlığımızın ana gündem maddelerinden biriydi. G20 tarihindeki ilk enerji bakanları toplantısı da yine bizim dönem başkanlığımızda icra edildi. Antalya Zirvesi’nden bugüne yaşananlar, ülkemizin 7 yıl önce gündeme taşıdığı konuların isabetini de böylece göstermiş oldu. İştirak ettiğimiz oturumlarda enerji ve sağlık başlıklarında Türkiye olarak attığımız adımların takdir topladığını da gördük. Aynı şekilde Rusya-Ukrayna arasındaki esir takası ve tahıl koridoru girişimimizin dünya liderleri tarafından memnuniyetle karşılandığına da şahit olduk.

BİLDİRGEYE ÜLKEMİZİN DE ÖNEMLİ KATKISI OLDU

G20 Bali Bildirgesi'ne de ülkemizin önemli katkıları oldu. Rusya-Ukrayna krizine yönelik her tarafla konuşabilme yeteneğiyle ara bulucu bir rol oynayan ülkemiz ortak bir bildirgenin çıkarılmasında aktif bir tutum sergiledi. Ülkemiz öncülüğünde hayata geçirilen Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi, Türkiye ve İstanbul Anlaşmasına da referans verilerek tüm G20 ülkelerince memnuniyetle karşılandı. Mülteciler konusunda iş birliği içerisinde olunması gerekliliği de G20 Bildirgesinde bağımsız bir paragraf olarak yer alabildi.

Zirve marjında ayrıca mevkidaşlarımla ikili görüşmeler de gerçekleştirdim. Bu temaslarımızda savunmadan enerjiye, terörle mücadeleden yatırım, ticaret ve turizme kadar gündemimizde yer alan konuları istişare ettik. Ziyaretimizin ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra gazetecilerin gündemle ilgili sorularını yanıtladı. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeme dair sorulara verdiği yanıtlar:

İYİ PARTİ'YE: TEMENNİ EDERİZ Kİ GEREK MASAYI TERK EDEREK KONUMUNU YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİR

İstiklal Caddesinde hain terör saldırısı gerçekleşti ve bu hepimizi derinden etkiledi. Türkiye olarak birlik ve beraberlik mesajı verdik kuşkusuz. Ama daha önceki saldırılarda olduğu gibi, yine CHP başta olmak üzere muhalefet partileri, terör örgütünü kınamak, lanetlemek yerine “hükümete yarıyor” düşüncesiyle bir anlamda devleti suçlayan bir tutum sergiledi. Bazı basın kuruluşlarından da benzer yaklaşımlar söz konusu oldu. Bu konudaki görüşlerinizi merak ediyoruz.
O gün saldırıyla ilgili bütün gelişmeleri yakından takip ettik. 81 yaralı bilgisi geldi. Ölümler noktasında çok endişeliydik. Maalesef 6 vefat oldu. Ki bunların ikisi çocuktu. Rabbim her birine rahmet eylesin. Şu anda 5 vatandaşımız hala yoğun bakımda. Yaralıların sayısı 25’e indi, diğerleri taburcu edilmiş vaziyette. Şunu bütün samimiyetimle, açık sözlü olarak söylemem gerekir. Bütün bunlara rağmen muhalefetin her zaman olduğu gibi bu olayların acısını hissetmeyişine biz zaten alıştık. Bu muhalefet, teröristlerle kol kola Ankara’dan İstanbul’a yürüyen muhalefettir. Biz bu muhalefete yabancı değiliz. Bunların tavırlarına da yabancı değiliz. Şu anda bunlar PKK’nın parlamentodaki uzantısıyla zaten beraber hareket etmiyorlar mı? Beraber hareket ediyorlar. Kaldı ki bunların şu anda kendi içinde zaten terör söylemlerini ifade eden kişiler yok mu? Var. Nitekim şimdi bunlardan bazılarıyla ilgili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik parlamentoda çalışmalar da devam ediyor. Bunlara alıştık. Burada özellikle muhalefetin içinde, CHP’yi bir kenara koyalım, 6’lı masanın hepsini söylememe gerek yok, ama İP’in (İyi Parti’nin) bunlarla aynı çizgiye düşmesi tabii düşündürücü. Onlar niye bunlarla aynı masaya düşüyor veyahut aynı konuma geliyor? Bu tabii düşündürücüdür. Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir.

İSTİKLAL CADDESİ'NDEKİ SALDIRI PROVOKASYON İDDİASI: PABUÇ BIRAKMAYIZ

İstiklal Caddesindeki saldırıyı ‘seçim yaklaştıkça yapılabileceği konuşulan provokasyonlardan biri’ olarak ifade edenler var. Siz bu saldırıyı seçimle ilişkilendiriyor musunuz? Bu tür saldırıların olabileceğini düşünüyor musunuz?
Bir defa şunu peşinen söyleyeyim; biz hiçbir provokasyona Allah’ın izniyle pabuç bırakmayız. Gereği neyse bunun gereğini yaparız ve yapacağız. ‘Bu saldırı yaklaşan seçimlerle bağlantılıdır’ gibi bir ifade de terör örgütünün yaymaya çalıştığı korku senaryosunun bir parçası. Ama benim milletimin, benim vatandaşımın feraseti çok yüksektir. Hiçbir zaman bu oyunlara gelmez. Seçime yönelik herkes zaten heybesinde ne varsa ortaya koyacak. Biz de koyacağız. Benim milletim de o yüksek ferasetiyle sandıklarda bunlara gereken cevabı verecektir. Terörün dini, dili, ırkı yok. İşte orada 15 yaşındaki bir yavrumuz da şehit oldu. 3-4 yaşlarında bir yavrumuz da yaralandı. Dünya güzeli bir yavru… Süleyman Bey’le konuştuk, tıbbi müdahaleler noktasında ne gerekiyorsa bütün hepsini yapacağız. İnşallah onların tedavisini de o şekilde sürdüreceğiz, yapacağız. Vefat eden kardeşlerimizin definleri yapıldı. Rabbim makamlarını âli eylesin. Şu anda 25 kadar yaralımız var. Bunların içinde 5 tane yoğun bakımda olan var. Bunların tedavilerini de süratle yaptırıp inşallah onları da taburcu ederiz.

ANKARA'DA ABD VE RUS İSTİHBARATININ GÖRÜŞMESİ: YAKIN MARKAJDA TUTALIM İSTİYORUZ

Hafta başında Ankara çok önemli bir görüşmeye ev sahipliği yaptı. Türkiye’nin koordinasyonuyla ABD ve Rus istihbarat başkanları Ankara’da bir araya geldi. Bu buluşmanın gerçekleşme sürecinde Türkiye’nin üstlendiği role ve bu görüşmeden beklentilere dair bizimle hangi notları paylaşabilirsiniz?
Şu kadarını söyleyeyim; Rusya’nın ve Amerika’nın burada nükleer silaha müracaat edip etmeyeceği konusunda İstihbarat Başkanımdan aldığım bilgi, şu an itibarıyla her iki tarafın da nükleer silahla ilgili herhangi bir teşebbüsünün olmayacağı istikametinde. Biz de tabii yakın markajda tutalım, sık sık bir araya gelmelerini sağlayalım istiyoruz. Allah göstermesin; bu yeni bir dünya savaşına yol açar. Buna da fırsat vermeyelim.

ABD BAŞKANI BIDEN'LA GÖRÜŞME: F-16 MESELESİNİ ÇÖZMÜŞ OLURUZ

ABD Başkanı Biden’la bir görüşmeniz oldu burada. Biz, size ‘Rusya’nın tahıl anlaşmasını askıya almasından sonra başlattığınız diplomasi süreciyle sorun nasıl çözüldü?’ diye sorduğumuzda, ‘Önce Biden’a anlatacağım, sonra size anlatacağım’ demiştiniz. Biden’la bu konuyu konuştunuz mu? Malum Rusya’nın beklentileri var, kendi tahıl ve gübresini ihraç edebilmesi için gerekli garantileri ABD veriyor mu? ‘Endonezya dönüşü Putin’le görüşeceğim’ dediniz. ABD’den bir mesaj iletecek misiniz? İki ülke liderinin görüşme olasılığına nasıl bakarsınız? Rus tahılının ihracı konusunda Türkiye’de işlenmesi, buradan Afrika’ya gönderilmesi projesi ne aşamada? Bu ne zaman başlar?
Tabii önce görüşmemizi bir yapalım. Görüşmemizi yaptıktan sonra da Sayın Putin’in bize söylediği en önemli başlık, bu tahılı ücretsiz olarak Afrika ülkelerine, Mali, Cibuti, Sudan, Somali gibi ülkelere göndermekti. ‘Burada aynı şekilde bu işin ücretsiz gönderilmesine biz de katkıda bulunuruz’ dedik. ‘Fakir fukara, garip gureba Afrika halkı aç, açık; onları böyle bir konumda bırakmayalım’ dedik. Böyle bir mutabakatımız zaten oldu. İnşallah bu buğdayın gelip bizde una çevrilmesi ve bu şekilde gönderilmesi onları da ciddi manada rahatlatacaktır. Biden tabii bu konularla ilgili önce bize teşekkürünü ifade etti. ‘Bu tahıl koridorunda üstlendiğiniz rol sebebiyle teşekkür ederim’ dedi. Bunun dışında F-16’larla ilgili konuda ‘işin tamamen elinde olduğunu, bunun hassasiyeti içerisinde olduğunu’ söyledi. Bu konudaki ilişkilerimizi devam ettireceğiz. Burada Dışişleri Bakanlarımızın, Savunma Bakanlarımızın da bu süreci yakından takip etmeleri suretiyle, temennim odur ki inşallah kısa zamanda F-16 meselesini de bu vesileyle çözmüş oluruz.

GÜNCELLENME

Bunları da beğenebilirsiniz

Son Dakika Haberler