Güncelleme Tarihi:
İşte Bilal Hancı'nın sorularımıza verdiği öne çıkan yanıtlar;
Trabzonspor'a olan sevgini kulübü babam gibi görüyorum, sevgim ölümsüz diyerek tanımlıyorsun ve sevgin rahmetli babanın seni omuzlarında Avni Aker'e getirmesiyle başlamış…
Trabzonspor’u özel kılan bu mu yoksa sonrasında yaşattıkları mı?
Sevgim babamın Avni Aker’e getirmesiyle başladı ama içimde artması ben büyüdükçe oldu Trabzonspor’un ne kadar özel bir takım olduğunu anladım. Rahmetli Kazım Koyuncu’nun Trabzonspor ile ilgili çok özel sözleri vardır onları okudum ve çok özel bir takım olduğunu düşündüm, dünyada şehrin yüzde 99’unun o bölgenin takımını tuttuğu iki yer var birisi Napoli diğeri Trabzon, bu yönden de çok özel bir yerdeyiz. Benim sevgim Trabzonspor’un sonradan bize yaşattıklarıyla da olmuştur.
Trabzonspor tarafından baktığımız zaman geçen sezon şampiyonluğa çok yaklaşan ancak avuçlarının arasından kayıp giden bir şampiyonluk vardı...
Neden olmadı, Trabzonspor işin sonunu neden getiremiyor?
Ben realist düşünmek istiyorum geçen sezona baktığımda Hüseyin Çimşir’e bağlamam, Hüseyin hoca elinden gelenin fazlasını yapmıştır. Kadroda ligin sonuna doğru çok fazla eksik yaşadık, takımın ligin son dönemecinde gücü yetmedi, oyuncular o psikolojiyi kaldıramadı ayrıca Trabzonspor’un arka tarafı deyim yerindeyse ‘Allah emanet’ şampiyon olacak takımın defans hattı öyle olmamalı.
Saha içine inelim...
Bu sezon takımda önemli değişiklikler yaşandı ve Trabzonspor'un kağıt üzerinde güç kaybettiği aşikar. Bu değişim için neler dersin?
Bu sezona benzer durumu 2010-2011 sezonunda yaşamıştık bu sene de açıkçası dağılma durumunu hissettim acaba yine mi aynı şeyleri yaşayacağız diye düşündüm umarım bunu yaşayamayız.
Sörloth'a Leipzig'e gidişine kırgın mısın yoksa profesyonel yaklaştığını mı düşünüyorsun ?
Sörloth’un ayrılışına çok üzüldüm, geçen Leipzig maçını Sörloth var diye izledim bize gerçekten çok şey kattı, kırılganlığım yok Norveç’ten kiralık olarak gelmiş bir oyuncuydu burada kendisini gösterdi ve 5 büyük ligde oynamalıyım mantığına büründü. Sörloth’a Leipzig gibi bir takımdan teklif gelmese gitmezdi.
Stoper mevkiinde de çözülemeyen bir sorun olduğunu düşünüyorum, katılıyor musun ?
Katılmamak elde değil, orası hiç olmadı bizde. Campi Anadolu kulüplerindeo oynayacak oyuncu, Hüseyin de yeterli değil, Edgar Le’yi beğenmeye başladım yanına lider bir stoper olsa iyi olur çok isterdim. Bazen yöneticilerimiz Ertuğrul Doğan ve Sertaç Güven ağabeye takılıyorum. Ivanovic veya Garay’ı alalım diye, ‘bize pahalı geliyor’ diye karşılık veriyorlar (gülüyor)
Trabzonspor özkaynaklarına fazla sahip çıkan bir kulüp, bu anlayışı doğru buluyor musun ?
Değerini bulan oyuncuyu satmak lazım, başkanımız biraz zorlamayı ve sonrasında Trabzonspor’un başarısını hedefliyor. Abdülkadir Ömür, Yusuf Yazıcı, Uğurcan Çakır ve Sörloth’ta olan buydu. Benden şampiyon olmak ile üretip satmak arasında bir tercihte bulunmamı isteseler üretip satmayı tercih ederim o daha çok heyecanlandırıyor ülkemizde işim mutfak tarafına maalesef çok fazla bakılmıyor.
Yusuf Yazıcı’nın Lille’deki kariyerini nasıl yorumlarsın ?
Yusuf’un hocasına (Christophe Galtier) çok kızıyorum. Yusuf çok sevdiğim bir kardeşim bire bir buluşup sohbet de ederiz. Avrupa’da kendisini göstermesini çok isterim, hocası Yusuf’u Lille’de çok konumlandıramıyor bir de sakatlık sonrası tam toparlayamadı.
Bilal Hancı ile Soru-Cevap
Trabzonspor için yaptığın en büyük manevi fedakarlık neydi?
Bütün deplasman maçlarına gitmeye çalışıyorum Trabzonspor nerede oynarsa oraya gitmek için elimden geleni yapıyorum. Bütün formaları da almak istiyorum her sene alıp dağıttım formalar var.
Süper Lig'e hala bir isim verilmedi, isim önerin var mı?
Herkesin çok sevdiği bir insanı kaybettik. Spor camiası için çok önemli bir isimdi bence Emre Gönlüşen’i onurlandırabiliriz.
Türkiye’de en çok çekindiğin deplasman ?
Çekindiğim olmasa da en çok sevdiğim deplasmanlar Göztepe ve Adana Demirspor’dur.
Nwakaeme mi Yattara mı ?
Ibrahim Yattara
Yıkılırken kahvaltı masasında bile gözyaşı döktüğün Avni Aker mi yoksa Şenol Güneş Spor Kompleksini mi tercih edersin?
Avni Aker’de çok özel şeyler yaşadım, bende koltuk parçası bile var bir yeri değerli kılan orada yaşanmışlıklardır biz yeni statta daha bir şey yaşayamadık. Şu an bunu Avni Aker ile kıyas edemeyiz.
1976-83 arası fırtına gibi esen ve art arda 6 şampiyonluk kazanmış bir takım vardı.. şu an aynı başarıyı tekrarlamayı mı seçerdin yoksa Şampiyonlar Ligi kupasını kazanmayı mı?
Şampiyonlar Ligi’ni tabii ki, Şampiyonlar Ligi 10 şampiyonluğa bedeldir. Galatasaray bizim üst üste 4 şampiyonluğumuz var demiyor bizim UEFA Kupamız var diyorlar. Şampiyonlar Ligi gelse herkes önünü ilikler.
Trabzonspor'da bir görev alma durumun olsaydı saha içi pozisyonunda mı yönetim tarafında mı olmak isterdin?
Futbolu çok seviyorum ve futbolun ince ve taktik kısmını öğrenmek istiyorum. Saha içinde olmak isterdim. Ancak yönetim kısmında da olmak istiyorum hatta ilk kez bu konuyu açıklıyorum biz ‘Kafalar’ olarak İstanbul’dan amatör bir takıma sponsor olacağız ve ben bu takımın uzun vadeli içinde bulunmayı düşünüyorum. Proje bazlı düşünüyoruz bir spor akademisi kurmak istiyoruz bir tesis edinmek istiyoruz ve o çocuklar bizi çok seviyor. İyi eğitmenlerle o çocuklara sporu ve iyi yetiştirilmeyi aşılamak istiyorum. Ayrıca A Takım seviyesinde çok güzel bir takım kurduk aslında ama salgından dolayı önümüzdeki sezon olacaklar, bende eğitim almak istiyorum sonrasında sportif direktör gibi bir konumda olabilirim.
Futbol dünyasından 2 kişiyle bir masada olma şansın olsaydı kimleri isterdin?
Proje takımlarını yaratıp başarıya ulaştıran insanları her zaman çok merak ederim. Monchi masada isteyeceğim isimlerden birisidir. Fenerbahçe’de başarısız olsa da Damien Comolli’yi de isterdim, Luis Campos ve Ralf Rangnick olabilirdi. Futbolcu olarak Ibrahimovic’i isterim gelsin bana ukalalık yapsın.
Trabzonspor şampiyon olursa ahdım var bunu yapacağım dediğin bir şey oldu mu?
Babamın mezarına çok fazla gitmiyorum çünkü ona dargınım babamın vefat edişi biraz kendisiyle alakalı çok meraklı bir insandı bir iş kazasında merakından dolayı onu kaybettik. 28 yaşında vefat etti bende 6 yaşındaydım o kadar erken kaybetmek istemezdim. Şampiyon olsaydık mezarına gidip 1 saat onunla sohbet ederdim. ‘Sen diğer şampiyonlukları gördün ama bunu göremedin bak ben gördüm’ diyerek ona nispet yapmak isterdim. Bunları anneme söylemiştim o ağladı. Ve ben o gün geldiğinde mezara gittiğim zaman emin ol mezarlıkta sadece ben olmayacağım bir sürü insan annesine, babasına, dedesine bu haberi vermek için gelecek. Ben Şampiyonluğu sevinerek değil ağlayarak kutlarım, değişik bir şey yaşanırdı bilemiyorum.