Ankara'nın ilk kedi kafesi yeniden kapılarını açtı
Endüstri Mühendisi Sema Büyükkayaer, 2 yıl özel şirkette çalıştıktan sonra mesleğini bırakarak, hayalindeki kedi konseptli kafeyi Ankara'nın Bahçelievler semtinde Ocak 2020'de açtı. Büyükkayaer'in 'Meow Cafe' adıyla açtığı kafe, Covid-19 salgını tedbirleri nedeniyle yılın büyük bir bölümünde kapalı kaldı. Kafe, normalleşme adımları kapsamında bu ay başında yeniden kapılarını müşterilerine ve sokak kedilerine açtı. İsteyen herkesin evcil hayvanlarıyla gidebileceği kafenin 'Şira' ve 'Vega' adında 2 ev sahibi kedisi bulunuyor. Aynı zamanda istedikleri gibi sokağa da çıkan 'Şira' ve 'Vega' karınlarını doyurmak için kafeye gelen sokak kedileriyle kafe içinde dolaşıyor.
'AMACIMIZ SOKAK HAYVANLARINA YARDIMCI OLABİLMEK'
Kafe hakkında bilgi veren işletmeci Sema Büyükkayaer, kedi konseptli kafelerin ilk olarak uzak doğuda açıldığını belirterek, "Daha sonra ABD ve Avrupa'da yaygınlaştı. Biz Ankara'da ilk kedi kafeyiz. Bizim ilk mottomuz (slogan) hayvan dostu ve kedi aşığı olmaktı. Amacımız; hayvansever karınlarını doyururken, tatlılarını yerken, kahvelerini yudumlarken başta sokak kedileri olmak üzere sokak hayvanlarına yardımcı olsunlar, kendilerini doyururken bir nebzede onları doyursunlar istedik. Birçok hayvansever üniversite kulüpleriyle de işbirliği içerisindeyiz. Gelirimizin bir kısmını onların ihtiyaçları için kullanıyoruz. Sokak hayvanlarının mama ihtiyaçları ile veteriner hizmetlerini karşılıyoruz" dedi.
'MÜŞTERİLERİMİZ ALIŞTI'
Kafeyi açtıklarında insanların kedilerin masa aralarında gezmesini garipsediklerini anlatan Büyükkayaer, "Müşterilerimiz zamanla buna alıştı. Bizim isteğimiz zorda olsa bunu başarmaktı. Çünkü eşit koşullarda yaşıyoruz, biz de onlara yardım etmek istiyoruz. İnsanlar zamanla buna adapte oldular. Hatta bazı müşterilerimiz yemek yerken, kedileri sormaya başladı. Biz sokak hayvanlarına desteğimizi esirgemiyoruz. Aynı zamanda bize gelen ilanları ve anlaşmalı olduğumuz veterinerlerden gelen sahipsiz hayvanları sahiplendirmeye çalışıyoruz. Sahiplendirdiğimiz hayvanları unutmuyoruz; her türlü takibini yapıp destek vermeye çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, sahiplendiğimiz hayvanlar bizim hayatımızın bir kısmını oluşturuyor, ancak biz onların hayatının tümüne etki ediyoruz. O yüzden biz onları her zaman takip ediyoruz ve şartlı sahiplendirmelerle yuvalar arıyoruz. Yani biz; müşterilerimizin karınlarını doyurmak yerine ruhunu doyurmayı tercih ediyoruz. Aynı zamanda biz de bu kafeyi işletirken ruhumuz doysun, onlarla birlikte mutlu olalım istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki, bir kedi tonlarca ilaçtan daha faydalıdır" diye konuştu.