Adnan Oktar suç örgütünün güncel yapılanmasıyla ilgili istenen cezalar belli oldu
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, Adnan Oktar organize suç örgütünün güncel yapılanmasına yönelik başlattığı soruşturma tamamlandı. 352 sayfalık iddianamede, Adnan Oktar, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna'nın da aralarında bulunduğu 20 şüpheli yer aldı. İddianamede, Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü(AOSSÖ) yapılanması, işleyici ve örgütün hedefleri anlatıldı. Soruşturmanın başlangıcı olarak iddianamede U.Ş.'nin avukatı aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu dilekçede Adnan Oktar suç örgütünün yargılandığı davada sanık avukatlarının örgüt yöneticisi olan Oktar'ın emir ve talimatları doğrultusunda örgütsel faaliyet yürüttüklerinden bahsedildi.
2020 yılında örgüt üyesi Müge Öğütçü'nün etkin pişmanlıktan yararlanarak vermiş olduğu ifadesinde örgüt üyesi olarak belirttiği sanık avukatlarından Sinem Mollahasanoğlu'nun Adnan Oktar'ın cezaevinden kendileri için yazdığı notları kendisine ulaştırdığı yönünde ifadesine yer verildi. Etkin pişmanlık yasasından faydalanarak ifade veren bir kişinin de, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna'nın örgüt faaliyetleri doğrultusunda hareket ettiğini belirtmesi üzerine savcılık tarafından soruşturma başlatıldı.
CEZAEVİNDEN MEKTUPLA TALİMATLARI DIŞARI AKTARILMIŞ
İddianamede örgütün güncel yapılanması anlatılırken, örgütün işleyişini daha önceki soruşturmalar kapsamında tutuklanan örgüt lideri Adnan Oktar'ın cezaevinden avukatlar aracılığıyla dışarda bulunan örgüt üyelerine yazdığı notları göndererek, örgüt üyelerinin örgüt ile bağlarını koparmalarını engellemeye çalıştığı vurgulandı. Örgüt üyelerinin kendi aralarında da mektuplaşmalarının istenildiği, bunu yapmayanların takip edildiği, yazılan mektuplarında delil olarak saklandığı anlatıldı. Etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen örgüt üyeleri olduğu takdirde saklanan sevgi dolu mektupların delil olarak sunulup etkin pişmanlıktan korktuğu için faydalanmak istediğinin belirtileceği vurgulandı.
'HUKUK GRUBU' ADI ALTINDA GRUP KURARAK TALİMATLARI TİTİZLİKLE YERİNE GETİRMİŞLER
İddianamede örgütün iletişimi ağırlıklı olarak, cezaevindeki örgüt lideri Adnan Oktar'ın yazdığı notlardaki talimatların avukatlar aracılığıyla dışarıda bulunan örgüt üyelerine aktarıldığı, notların tek bir çatı altında delil olarak toplandığı, bununda sözde hukuk birimi sorumlusu kişiye ulaştırılarak arşivlendiği belirtildi. Avukatlardan Sinem Mollahasanoğlu'nun 2022 yılında ofisinde yapılan aramada, Adnan Oktar'a gönderilen mektupların klasör halinde bulunduğu ve Serra Mohammedvalipour adına klasörlendiği anlatıldı. Klasörde yer alan belgelerin 2019-2020 yıllarına ait e-postaların yer aldığı belirtildi. E-postalar incelendiğinde kurulan iletişim ağına kendilerince 'İstanbul', 'Hukuk grubu' adını verdikleri, bu grupta yer alanların Adnan Oktar'la sık sık görüşmeye giden avukatlar olduğu, cezaevinden notlar aracılığıyla alınan talimatların bu grup içerisindeki üyeler tarafından titizlikle yerine getirildiği anlatıldı. Hukuk grubunda yer alan kişilerin önceki davalara oldukça hakim olduğu vurgulandı.
GÜVENLİK İÇİN İLETİŞİMİ MAİL YOLUYLA YAPIYORLAR
Örgütün ana dava sonrası iletişim stratejisi değiştirdiği belirtildi. Örgütün takibi zor yapıldığı için e-mail yoluyla iletişim ve talimat verdikleri aktarıldı. E-maillerin içeriklerine ulaşmanın zor olması nedeniyle örgütsel iletişimin mail yoluyla sağlandığı ifade edildi. Örgüt faaliyetleri kapsamında güncel yapılanmasında da sosyal medyada propaganda ve dezenformasyon içerikli paylaşımlar yapıldığı, yargı süreçlerine etki etmek amacıyla kamu görevlilerine etki etmek amacıyla çeşitli kulis çalışmaları yaptıkları anlatıldı.
ADNAN OKTAR 15 GÜNDE 200 AVUKATLA GÖRÜŞMÜŞ
İddianamede örgütün güncel yapılanmasının şemasına da yer verildi. Örgüt lideri Adnan Oktar, yönetici konumunda Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna yer aldı. Onların altında ise 'Hukuk grubu' ve 'sosyal medya grubu' başlığı altında şüpheli isimleri yer aldı. İddianamede, örgüt lideri Adnan Oktar'ın cezaevinde 15 gün içerisinde 200 avukatla görüşmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu vurgulandı. Bu görüşmelerin örgüte üye kazandırmayı amaçladığı, avukatların cezaevine giriş-çıkışın serbest olmasından faydalanıldığı ifade edildi. Adnan Oktar'ın bu nedenlerle avukatlarıyla görüşmelerinin kısıtlandığı aktarıldı.
ÖRGÜT ÜYELERİ OKTAR'DAN İZİNSİZ KÖPEĞİNE İSİM DAHİ VEREMEMİŞ
Ana davada yargılanırken etkin pişmanlıktan faydalanan sanığın alınan ifadesinde Adnan Oktar'ın cezaevinden örgütü yönetmeye devam ettiği, dışarda bulunan üyelerin normal hayatta dahi neler yapacağına, hangi işte çalışacaklarına, nerede nasıl oturacaklarına, kimlerle birlikte aynı evde kalacaklarına ve hatta baktıkları kedi, köpeklerin Oktar'ın onayı dahilinde isim verdiklerini ifade etti. Oktar'ın düzenli olarak her gün görüştüğü avukatlar aracılığıyla dışarda bulunan örgüt üyelerine emir ve talimatlar verdiği, el yazılı notlar şeklinde verilen talimat yazılarının Meltem Daban, Eda Babuna ve Feraye kod aldı bir kişide toplandığı belirtildi. Örgütün aktif olarak işleyişinde rol alan, siyasi ve yargı süreçleri için lobi çalışması yapan, davaların istinaf süreçlerini yöneten organize edenlerin örgüt yöneticileri Meltem Daban ve Eda Babuna olduğu aktarıldı. Adnan Oktar'dan gelen talimatları ve giden mektupların Daban ile Babuna'nın bilgisi dahilinde gerçekleştiği, özellikle hukuksal savunma konularında Oktar ile iletişimi bu kişilerce sağlandığı anlatıldı.
SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARININ NASIL YAPILMASI GEREKİĞİNİ ANLATMIŞ
Adnan Oktar'ın cezaevinden avukatlar aracılığıyla sosyal medyada örgüt üyelerinin sık sık birlikteymiş algısı oluşturmak için paylaşım yapmasını istediğine dair notlar içeren maillere aktarıldı. Avukatların maillerinden çıkan bu notlar vasıtasıyla Oktar, dışarıda bulunan üyelere sosyal medyada dezenformasyon içerikli paylaşımların nasıl yapılması gerektiğini, hangi konular üzerinden paylaşım yapılması gerektiğini anlattığı ifade edildi.
“HİÇ BİR KONUYU HİÇ BİR ZAMAN BENİM NOTUM OLARAK İLETMEYİN"
Adnan Oktar'ın cezaevinden örgüt üyelerine ulaştırılması için yazdığı notlardan bazılarına yer verildi. Notlar ise şöyle; “Çok önemli; hiç bir konuyu hiç bir zaman benim notum olarak iletmeyin", “Kısıtlılığın kalması benim de bırakılacağımı gösteriyor", “Gökalp'in mektup ve faksları 2 ay bekletilmiş, neden olduğunu araştıralım" “Çok önemli; Mehdiyeti gündemde tutalım. acayip tırmandıralım. Gaybetle ilgili hadisleri paylaşalım. Mehdinin alametleri, çıkışı, görünüşü, nur suresi 55 ve İslam'ın hakim olması çok sık kullanalım. (bu konunun benden çıktığının bilinmemesini de rica ediyorum)", “Twitter ÇOK ÖNEMLİ diye düşünüyorum. 100.000 hesabıyla açıklamalarımız olsun. Profesyonel adam da tutalım. Özlü açıklamalar yapalım. Mesela kısaca feto boş çıktı, gibi", “Sitelerimizi neden kapatıyorlar? itiraz ediyor muyuz? Onlar 1 kapattıysa biz 10 açalım mantar gibi çoğalsın!" gibi notlar yer aldı.
İddianamede, Adnan Oktar, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna'nın "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçundan ayrı ayrı 5 yıldan 12'şer yıla, "Örgütün veya amacının propagandasını yapma" suçundan ise ayrı ayrı 10 yıl 6 aydan 31 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Ayrıca iddianamede Adan Oktar, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna'nın örgüt üyelerinin örgüt faaliyetler için işlediği bütün suçlardan sorumlu tutularak cezalandırılmaları talep edildi.
DİĞER 17 ŞÜPHELİ HAKKINDA İSE 3 SUÇTAN FARKLI ORANLARDA HAPİS CEZASI İSTENDİ
İddianamede diğer 17 şüpheli hakkında ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "örgüte yardım" ve "örgütün veya amacının propagandasını yapma" suçlarından farklı oranlarda hapis cezaları istendi.