HABER

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: Gazze'de insan hakları nerede

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki gösterirken, "Maalesef modern dünya yaşananlara gözlerini kapatmış, sessizliğe bürünmüş halde. Biz çok iyi biliyoruz ki, ihlal edilen kendi vatandaşlarının insan hakları olmadığı için suskunlar, körler. Abluka süresince Gazze’ye ne elektrik, ne su verildi. Bunun neresi insan haklarına uygun?" dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) tarafından Ankara’da düzenlenen 'Cumhuriyet’in 100’ünü Yılında Türkiye’de İnsan Hakları Sempozyumu'nda konuştu. Bakan Tunç, insan hakları konusunun batıdan ithal edilen bir kavram olmadığını, ilk insan hakları belgesi olarak kabul edilen Magna Carta’dan asırlar önce Veda Hutbesi’nde; bugünün önemli insan hakları kavramları olarak ifade edilen yaşama hakkı, mülkiyet hakkı, ailenin korunması, kadın ve çocuk hakları ve diğer temel hak ve özgürlüklere varıncaya kadar insan onurunu koruyan bütün hak ve özgürlükler ifade edildiğini söyledi.

'MODERN DÜNYA YAŞANANLARA GÖZLERİNİ KAPATMIŞ'

Bakan Tunç, dünyanın insan haklarının teminat altına alınması ve bunu koruyacak mekanizmaların kurulması için büyük bedeller ödediğini, bugün Gazze'de yaşananların bunun en bariz örneği olduğunu söyledi. Filistin’de 1948 yılından beri insan hakları ihlallerinin sistematik bir şekilde devam ettiğini belirten Tunç, İsrail’in 7 Ekim’den beri sürdürdüğü saldırıların artık insan hakları ihlallerinin de çok ötesine geçtiğine dikkat çekerek şöyle dedi:

"Sözüm ona insan hakkı savunuculuğu yapan modern dünya, olanlara seyirci kalmakta hatta oradaki zulmü alkışlayabilmekte, destekleyebilmektedir. Buradan, bu salondan tüm dünyaya en yüksek sesle soruyoruz; Gazze’de insan hakları nerede? Abluka süresince Gazze’ye ne elektrik, ne su verildi. Bunun neresi insan haklarına uygun? O bölgede insanların, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya girmesi engellendi, engelleniyor. Nerede din ve vicdan özgürlüğü? İnsanlar haksız yere gözaltına alındı, tutuklandı. Hani özgürlük ve güvenlik hakkı? Haksız şekilde gözaltına alınan Filistinlilere, dünyanın gözü önünde işkenceler yapılıyor. Hani mutlak bir yasak olan işkence yasağı? İnsanların yıllarca mallarına el konuldu, yerinden yurdundan edildi. Hani mülkiyet hakkı? Dünyanın birçok ülkesinde Filistin’e destek yürüyüşlerine müdahale ediliyor. Hani toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkı? Batıda İsrail’e tepki gösteren ve Filistin’e destek açıklaması yapan gazeteci, sporcu ve sanatçılar dışlanıyor hatta linçe maruz bırakılıyor. Hani dillerinizden düşürmediğiniz ifade hürriyeti? Masum siviller, bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar dünyanın gözü önünde katlediliyor. Diğer tüm hakların temeli olan yaşam hakkı nerede? Maalesef modern dünya yaşananlara gözlerini kapatmış, sessizliğe bürünmüş halde. Biz çok iyi biliyoruz ki ihlal edilen kendi vatandaşlarının insan hakları olmadığı için suskunlar, körler. Bu tavır bize; batının insan hakları kavramını istismar ettiğini, araçsallaştırdığını, nasıl işine geldiği gibi kullandığını tüm çıplaklığıyla göstermektedir."

Bölgedeki işkencenin, zulmün, işgal politikalarının artık derhal sonlandırılması gerektiğini söyleyen Tunç, Filistin’in yalnız olmadığını, Türkiye’nin Filistin’in yanında olduğunu ve olmaya devam edeceğini vurguladı.

GÜNCELLENME

Bunları da beğenebilirsiniz

Son Dakika Haberler