18 yıllık sır cinayetin ilk duruşması görüldü
Olay, 10 Haziran 2004 yılında Kartepe ilçesi D-100 Karayolu alt geçitte meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir tavuk firmasında plasiyer olarak çalışan Murat Özdemir (25), 10 Haziran'da gün boyu tahsilat yaptıktan sonra firmaya ait kamyonete binerek iş yerine gitmek üzere yola çıktı. Kimsenin haber alamadığı Özdemir'in, defalarca bıçaklanıp, boğazı kesilerek öldürüldüğü ortaya çıktı. Zanlılar, kamyonetteki içi para, çek ve senet dolu çantayı da alarak kayıplara karıştı. Faili meçhul dosyaya düşen olay, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü'ne devredildi. Geniş çaplı çalışma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Bürosu ekipleri, tavuk firmasındaki çalışanların ifadelerine başvurdu. Soruşturmayı daha da derinleştiren ekipler, tavuk firmasının muhasebecisi Mustafa Ş. (43) ve Hakan F.'nin olaya karıştığını tespit etti. Yakalanan iki şüpheli çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
"BENİM NE KİMSE İLE ALACAK VERECEK MESELEM OLMUŞTUR NE DE HUSUMETİM"
‘Tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme' ve 'gece vakti, birden fazla kişi ile silahla yağma' suçundan 2 sanık hakkında görülen dava Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülemeye başlandı. Duruşma salonunda tutuklu sanıklar, taraf avukatları ve Murat Özdemir’in yakınları hazır bulundu. 2001 yılında arkadaş vasıtası ile Hakan F. ile tanıştığını söyleyen Mustafa Ş., “Hakan ile bir süre arkadaşlık ettik ancak kendisi ile görüşmezdik onunla telefonla iletişim halindeydik. Ben 2000 yılından 2006 yılına kadar jandarmada istihbaratçı olarak çalışıyordum. Hakan benden şüphelendiği için ona istihbaratçı olduğumu söyledim. Ben 2003 yılında tavuk firmasında işe başladım, 2010 yılında ise kendi şirketimi kurdum. Benim maddi durumum iyidir, dolarım, dövizim vardır. Benim ne kimse ile alacak verecek meselem olmuştur ne de husumetim. Tavuk firmasında çalıştığım dönemde tahsilatlar bana teslim edilirdi, paraları alıp bankaya yatırırdım. Çalıştığım pozisyon sebebiyle kimseyle arkadaşlık etmezdim. Ben bir akşam durakta beklerden Hakan ile karşılaştım, ayaküstü sohbet ettik. O ara Murat bana korna çaldı. Hakan bana, arkadaşımın onu araçla gideceği yere götürmesi için rica etti. Ben de Murat’a Hakan’ı istediği yere bırakması için rica ettim. Murat kabul edince Hakan araca bindi ve gitti. Hakkımda yapılan suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
"MUSTAFA’NIN PANTOLONUNDA BİR KOKU VARDI, ANCAK SABAH BULUŞTUĞUMUZDA GICIR GICIR KIYAFETLER GİYMİŞTİ"
Mustafa Ş.'nin söylediklerini yalanlayan Hakan F., “Biz Mustafa ile yakın samimi arkadaştık ve sürekli buluşurduk, şimdi neden buluşmadığımızı söylüyor anlamadım. Biz Mustafa’yı komutan olarak bilirdik. Ben akşama doğru Yahyakaptan’a gidecektim. Mustafa ile yürürken arkadan korna çaldı ve Mustafa onunla tokalaştı. Daha sonra Mustafa, arkadaşı Murat Özdemir’e beni Yahyakaptan’a kendisini de İzmit’e bırakmasını istedi. Murat kabul etti, hava karanlık olduğu için ben maktul Murat Özdemir’in yüzünü görmedim. Araca bindiğimizde Mustafa, Murat’tan borcunu ödemesini istedi kızdı, küfürler etti. Murat ise borcunu ödeyeceğini söyledi. Daha sonra ben Yahyakaptan’da indim. Bir süre sonra taksiye bindim ve Mustafa ile bindiğimiz kamyoneti gördüm. Kamyonet, bir hızlanıp bir yavaşlıyordu. Bir gece köpeğimin havlaması üzerine kapıya çıktığımda Mustafa’yı gördüm, elinde de deri bir çanta vardı. Mustafa alacağı karşısında çek aldığını ve bozdurmak istediğini söyledi. Ben de kendisine bunu yapan bir arkadaşımın olmadığını söyledim. O gece Mustafa’nın pantolonunda bir koku vardı, ancak sabah buluştuğumuzda gıcır gıcır kıyafetler giymişti. Ben maktul Murat’ı tanımam arabasına bindiğimiz o gece bile karanlık olması sebebiyle yüzünü görmedim. Benim kendisi ile ne alıp veremediğim olabilir ki. Ben suçsuzum, 5 buçuk aydır cezaevindeyim" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, eksik evrakların tamamlanması ve sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.